Pakistan’da iktidar mücadelesine verilen güçlü halk tepkisinden, Müslümanların sömürgeci kâfirlerden bağımsızlık istedikleri net bir şekilde anlaşılıyor. Protestocular sloganlarında bariz bir şekilde Amerika’ya köleliği sona erdirme çağrısı yaptılar. Yanı sıra askeri ve siyasi liderlik içindeki hainleri kınadılar.

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, halkın tepkisini aşağıdaki üç maddelik ajandaya yönlendiriyor:

1- Demokrasinin Ortadan Kaldırılması Çağrısı

Demokrasi, birey veya partiye Müslümanların sömürgecilerden bağımsızlığına asla izin vermedi, vermeyecektir. İnsan yapımı bu hukuk sistemi, bizim pahasına Batı gündemleri için insanların kapris ve arzuları tarafından kolayca manipüle edilebilir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَأَنِ ٱحْكُم بَيْنَهُمْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَآءَهُمْ وَٱحْذرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ إِلَيْكَ“Allah’ın indirdiği ile aralarında hükmet; Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın.”^{[Maide 49]}

2- Nübüvvet Metodu Üzere Hilafet Kurulması Çağrısı

Hilafet, kaprislerimizi ve arzularımızı göre değil Allah’ın indirdikleriyle hükmetme sistemidir. Hilafet, Halifenin Kuran ve Sünnete göre hüküm sürdüğü bir yönetim sistemidir. Halife, Allah yasakladığı için faizle borç alamaz. Allah yasakladığı için kâfirler ile ittifak kuramaz. Allah emrettiği için Müslüman toprakları kurtarmak için silahlı kuvvetleri seferber etmeli. Allah emrettiği için Müslüman ülkeleri tek bir devlette birleştirmek için çalışmalı.

3- Silahlı Kuvvetlere Hilafete Nusret Verme Çağrısı

Demokrasi, ABD’ye hizmet edecek kişileri iktidara getirir. Peygamberin Sünnetine göre demokrasi kökünden sökülmeli. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, bekasını sağlayan güçlü kişileri tarafına çekerek küfür sistemini fiziksel destekten yoksun bıraktı. Savaş, ateş ve demir insanlarıyla bizzat görüştü, dini için onlardan nusret istedi. Güç ve maddi yeteneği olanları özellikle aradı, gittiği her kabileye, “Gücünüz var mı” diye sordu. Bu bağlamda Bani Kelb, Beni Hanife, Beni Amr bin Sa’sa, Beni Kinde ve Beni Şaban’ın da aralarında bulunduğu birçok kabileyle tanıştı. Ensar nusret verene ve Medine’de İslam Devleti kurulana kadar sabırla bu metodolojide ısrar etti. Öyleyse gerçek değişim isteyen herkes, Pakistan ordusu içindeki babasından, kardeşinden ve oğlundan Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için nusret talep etmeli.