27 Mart 2022’de İmran Han, bir mitingde ABD’nin komplo operasyonu ile rejimi değiştireceğini söylemiş, ABD’nin Pakistan üzerindeki hegemonyasına karşı direniş çağrısı yapmıştı. Fakat yedi buçuk ay sonra İmran Han bu kampanyayı resmen sona erdirdi. 12 Kasım’da Financial Times gazetesine verdiği bir röportajda, “Bana kalırsa bitti… ABD ile ilişkimiz bir efendi-uşak ya da efendi-köle ilişkisi tarzında oldu ve bir silah gibi kullanılıp bir kenara atıldık. Ama bunun için ABD’den çok kendi hükümetlerimi suçluyorum.”dedi.

Mevcut uluslararası düzen ve demokrasi altında gerçek bağımsızlıktan bahsetmek mümkün değildir, çünkü Amerika Pakistan’da hem bireyler hem demokratik federal sistem hem de dünya düzeni aracılığıyla etki sahibidir. Yöneticilerin değişmesine rağmen ABD’nin Pakistan’daki etkisinin güçlü bir şekilde devam etmesinin nedeni işte budur. Pakistan’da hiçbir yönetici, Pakistan’ı bu başarısız demokratik federal hükümet sisteminden ve zararlı dünya düzeninden kurtarmaya çalışmamıştır. Aksine tüm bu yöneticiler, demokratik federal sistemin ve sömürgeci dünya düzeninin hegemonyasını güçlendirmeyi yeğlemişlerdir.

İran ve Orta Asya’da geniş petrol ve gaz rezervleri olduğu halde ABD yaptırımlarından dolayı yöneticilerimiz Pakistan’daki petrol ve gaz kıtlığına rağmen İran ve Orta Asya’dan petrol ve gaz almaktan korkuyorlar. Sömürgeci dünya düzeni köleliği nedeniyle Pakistan ve diğer Müslüman ülkeler, birbirleriyle dolar cinsinden ticaret yapıyorlar. Oysa İslam, yerel ve uluslararası ticarette altın ve gümüş para biriminin kullanılmasını farz kılmıştır.

Sömürgeci dünya düzeni köleliği nedeniyle Pakistan yöneticileri, Keşmir’in kurtuluşu için silahlı kuvvetlerimizi seferber etmeyi reddediyorlar. Sonuç olarak Hindistan, yalnızca İşgal Altındaki Keşmir’e değil, Hindistan’daki Müslümanlara karşı da bir zulüm ve baskı operasyonu başlatmıştır.

Demokraside politikacıların odak noktası koltuk ve makamdır. Demokraside devlet sadece yöneticilerin ve elitlerin çıkarlarını korur. Demokraside İslam’daki açık yasağa rağmen faiz temelli ekonomik sistem devam etmektedir. Demokraside Transseksüel Yasası gibi yasalar Batı’yı hoşnut etmek için yasalaşmaktadır. Demokraside egemenlik insana aittir, oysa İslam’da egemenlik sadece Allah’a aittir. Pakistan Müslümanları demokrasiden, federal hükümet sisteminden ve sömürgeci dünya düzeninin kölelik prangalarından kurtulmadıkça, Batı kültüründen, Batı yasalarından ve Batının siyasi hegemonyasından kurtulmaları mümkün değildir.

Hilafet, insanları Kur’an ve Peygamberin Sünnetine göre yönetecektir. Hilafet, Müslümanların petrol, gaz ve maden kaynaklarını bir Halifenin idaresi altında toplayacak ve bu kaynakların bütün Müslümanlara harcanmasını sağlayacaktır. Hilafet, Müslüman bölgelerin güçlerini birleştirecek ve Amerika’yı İslam ülkelerinden kovacaktır. Hilafet, Keşmir, Filistin, Hindistan ve Doğu Türkistan (Sincan) Müslümanlarını özgürleştirecek, İslam’ı cihat ve davet yoluyla tüm dünyaya taşıyacaktır.

Hilafet, gerçek bağımsızlık için vizyon ve yol haritası belirleyecektir. O halde ey güç ve kuvvet ehli! Bu vizyonun realiteye dönüşmesi ve Hilafetin yeniden kurulması için nusret verin.