12 Mart 2024 tarihinde ABD’nin Pakistan ve Orta Doğu’dan sorumlu ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), 20240312-01 nolu basın açıklamasında, Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri ile birlikte Gazze’ye insani yardım amaçlı bir hava operasyonu düzenleyeceklerini duyurdu. Yalnız Gazze krizi bir deprem ya da sel felaketi gibi insani bir felaket değildir. Gazze krizi, yakıp yıkma politikası doğrultusunda Yahudi varlığının sivil nüfusa karşı yürüttüğü açık bir savaştır. Gazze krizi, Batılı haçlılarca desteklenen yıkıcı bir soykırımdır. Gazze krizi, Müslümanların çöplerde çürümüş yiyecek aradığı, susuzluk ve açlıktan öldüğü acımasız bir kuşatmadır. Gazze krizi, işgalle başlayan ve daha da fazla işgalle bitecek olan bir savaştır. Yeter artık. Zaferler ayı Ramazan’da Müslüman ordular, Yahudi varlığını ortadan kaldırmak için harekete geçmelidir. Müslümanlar, Pakistan silahlı kuvvetleri içindeki akrabaları ve dostlarını günümüzün Muhammed b. Kasım’ı olmaları için uykularından uyandırmalıdır. Muhammed bin Kasım’ın Müslüman atalarımızın çağrısına uzaklardan cevap verdiği gibi, Pakistan Silahlı Kuvvetleri’ndeki Müslümanlar da Gazze’deki çocukların çağrısına uzaklardan yanıt vermelidir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

وَإِنِ اسْتَنصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ“Eğer din konusunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.” ^{[Enfal 72]}

Ey Pakistan Müslümanları! Pakistan yöneticileri ve onların vesveseci şeytanları, Pakistan silahlı kuvvetlerinin Gazze’ye destek için seferber edilmesi yönündeki ısrarlı ve samimi talebinizi hala küçümsemektedirler. Ama aynı alçak yöneticiler, Washington’dan gelecek tek bir telefonla, Amerikan çıkarlarını gerçekleştirmek için askerlerimizi yakın ya da uzak demeden dünyanın ücra köşesine gönül rızasıyla göndereceklerdir. Oysa şimdi Gazze’nin çok uzak olduğunu söyleyenler de onlar! Müslümanlara destek olmak için uzaklık bir engel değildir. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın bize saldıran, bizi topraklarımızdan kovan düşmanla savaşma emrini yerine getirmek için uzaklık bir engel değildir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ“Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı, adam öldürmekten daha ağırdır.” ^{[Bakara 191]} Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in gece yolculuğu yaptığı Mescid-i Aksa ve Mübarek Toprak için uzaklık bir engel değildir. İman ve Allah’a itaat için uzaklık bir engel değildir. Allah Subhânehu ve Teâlâ ile ticaret yapan, cennet ve Muhammed Mustafa SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ebedi dostluğu karşılığında canlarını satan kimseler için uzaklık bir engel değildir.

Ey Pakistan Müslümanları! Pakistan silahlı kuvvetlerindeki akrabalarınızın ve dostlarınızın ileri sürecekleri hiçbir mazereti kabul etmeyin. Talimata göre hareket ettiklerini söylerlerse, onlara Müslüman olduklarını ve Allah’ın emri üzerinde bir emrin bulunmadığını hatırlatın. İbn Mace ve Ahmed’in sahih bir senetle rivayet ettiklerine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

مَنْأَمَرَكُمْمِنْهُمْبِمَعْصِيَةِاللَّهِفَلَاتُطِيعُوهُ“Başınızdakilerden kim size Allah’a isyan etmeyi emrederse, sakın o hususta ona itaat etmeyin.” Eğer Pakistan’ın yozlaşmış yöneticilerinin kendilerini engellediğini söylerlerse, onlardan onları ve yolsuzluklarını ortadan kaldırmalarını talep edin. Eğer Arap yöneticilerinin Gazze’ye girmelerine izin vermeyeceklerini söylerlerse, Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmalarını talep edin ki Hilafet, Arap ve Acem tüm suçlu yöneticileri ortadan kaldıracaktır. Eğer kendilerine önderlik edecek bir liderden yoksun olduklarını söylerlerse, onlardan Hizb-ut Tahrir’e nusret vermelerini talep edin. Eğer bunlardan başka bir şey söylerlerse, onlara, Allah’a hesap vereceklerini ve sizin de aleyhlerinde şahitlik edeceğinizi bildirin. Ve sonra onlardan bir daha asla hiçbir şey talep etmeyin.

Ey Pakistan’ın Müslüman silahlı kuvvetleri! Siz zayıf değilsiniz, çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ sizi yeryüzünün en güçlü ordularından biri kılmıştır. Müslümanları desteğinden yoksun değilsiniz, çünkü iki milyarlık İslam ümmeti şu an ayağa kalkmış durumdadır ve siz de artık onlarla birlikte ayağa kalkmalısınız. Her şeyden önce göklerin yaratıcısının desteğinden yoksun değilsiniz. Çünkü sizin yardımcınız Allah Subhânehu ve Teâlâ’dır. Bilin ki tarih, mertlikten, haysiyetten ve imandan yoksun kimseleri yazmaz. Yorulmadan ve bıkmadan çalışan ve Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın yardımına güvenen kimseleri yazar. Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta liderliğindeki Hizb-ut Tahrir sizi onlarca yıldır çok iyi tanıyor. Aranızda bir tane değil, birçok Muhammed bin Kasım’lar var. İstenen misyonu tamamlamak ve Şeri yükümlülüğünü yerine getirmek için fazlasıyla yeterlidir. O halde elinizi Şeyh Ata’nın elleri üstüne koyun ve ilerleyin sevgili kardeşlerim. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّـهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ“Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz, O size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” ^{[Muhammed 7]}