حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2024–MB–TR–17 |
H. 26 Şevvâl 1445 M. Pazar, 05 May 2024 |
Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti Resmi Sözcüsü Naveed Butt, Raşidi Hilafeti Savunduğu İçin 11 Mayıs 2012’den Bu Yana Zorla Kaybedilme Mağduriyeti Yaşamaktadır!
11 Mayıs 2012’den bu yana Naveed Butt’un zorla kaybedilmesi büyük bir günahtır ve Naveed Butt’a karşı herhangi bir terörizm, radikalleşme, isyan veya vatana ihanet vakası kaydedilmediğinden, insan haklarının açık ihlalidir. Kaçırılmasından bu yana birçok askeri ve siyasi lider değişti, ancak Naveed hala özgür değil. Peki neden? Bu askeri ve siyasi liderlikler iktidardan ayrılmış olsalar da efendileri Amerika hala iktidardadır. İslam dünyasını tek bir devlet altında birleştirme çağrısı, köle ruhlu siyasi ve askeri liderlerin dar ve ucuz vizyonlarını aşmaktadır. Bu çağrı, Beyaz Saray’da, ABD Dışişleri Bakanlığı’nda ve Pentagon’da alarm zilleri çaldıran bir çağrıdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
وَمَنْعَادَىأَوْلِيَاءَاللهِفَقَدْبَارَزَاللهَبِالْمُحَارَبَةِ“Kim Allah’ın dostlarına düşmanlık ederse, Allah’a savaş açmış olur.” [El Hâkim] Yine de Pakistan yöneticilerini buna kulak asmıyor!
Naveed Butt, ümmetin liderlik krizi yaşadığı bir dönemde İslam ümmetinin yetenekli bir lideridir. Illinois Üniversitesi’nden yüksek lisans derecesine sahip bir mühendistir ve ümmetin parlak ve dinamik bir evladıdır. Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti Resmi Sözcüsüdür. Hizb-ut Tahrir, İslam dünyasının en büyük İslami siyasi partisidir. Hilafetin kurulması için yaptığı çağrı Pakistan genelinde saygıyla karşılanmaktadır. 11 Mayıs 2012’de zorla kaybedilmesine rağmen bugüne kadar insanlar, hala Naveed Butt’un Hilafet konusundaki makalelerini, röportajlarını ve video kliplerini sosyal medyada paylaşmaya devam etmektedirler. Naveed’in, İslami yönetim, ekonomi, yargı, dış ilişkiler, eğitim ve aile planlaması üzerine yaptığı çalışmalar, Hilafet çağrısını belirsiz bir slogan olmaktan çıkarıp net ve ayrıntılı bir vizyon haline getirmiştir. Ancak, Müslümanlara etkili bir şekilde liderlik etme konusunda başarısız olan Pakistan yöneticileri, Naveed’i zindanlarında tutmaktadırlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:
إِنَّ الَّذِينَ يُحَادُّونَ اللهَ وَرَسُولَهُ أُوْلَئِكَ فِي الأَذَلِّينَ “Allah’a ve Peygamberine düşman olanlar, işte onlar en aşağıların arasındadırlar.” [Mücadele 20] Buna rağmen Pakistan yöneticileri Allah’a tevazu ile boyun eğmiyorlar!
Naveed Butt, zorba yöneticilere karşı hakkı haykırdığı için 11 Mayıs 2012’den bu yana zorla kaybedilmeye maruz kalmıştır. Pakistan Zorla Kaybedilmeleri Soruşturma Komisyonu, 4 Ocak 2018 tarihinde ColoED ID No. 860-P referans koduyla yayınladığı emir ile Naveed’in serbest bırakılması çağrısında bulunmuştur. O halde Naveed’i serbest bırakmanın zamanı gelmedi mi? Ancak Pakistan yöneticileri bu emre uymadılar çünkü Amerika’nın onayı olmadan parmaklarını kıpırdatmaya bile cesaret edemiyorlar. Oysa zorba yöneticiler karşısında hak sözü söylemek suç değil, aksine büyük bir farzdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
أَلَالَايَمْنَعَنَّأَحَدَكُمْرَهْبَةُالنَّاسِأَنْيَقُولَبِحَقٍّإِذَارَآهُأَوْشَهِدَهُفَإِنَّهُلَايُقَرِّبُمِنْأَجَلٍوَلَايُبَاعِدُمِنْرِزْقٍ“Aman dikkat edin! Halk korkusu, sizlerden birini, gördüğü yahut şâhit olduğu vakit, hakkı söylemekten alıkoymasın! Çünkü bu, ne eceli yaklaştırır ne de rızkı uzaklaştırır.” [Ahmed] Naveed Butt, Abbottabad’daki Amerikan saldırısını kolaylaştırdıkları için yöneticileri sert bir şekilde muhasebe etmişti. İşgal altındaki Keşmir ve Filistin’e ihanetlerinin yanı sıra IMF’ye körü körüne boyun eğerek ekonomiyi tahrip etmelerine cesurca meydan okumuştu.
Naveed Butt’ın 11 Mayıs 2012 tarihinden bu yana zorla alıkonulması, demokrasi ve ifade özgürlüğü yalanlarını gözler önüne sermektedir. Sırf Allah’ın dinini devlet, toplum ve kamusal hayatta uygulama çağrısında bulundu diye Naveed Butt’un çocukları babalarının bakımı, şefkati ve sevgisinden yoksun büyümüşlerdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:
وَمَنْلَمْيَحْكُمْبِمَاأَنزَلَاللهُفَأُوْلِئِكَهُمْالظَّالِمُونَ“Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.” [Maide 44] Göklerin ya da yeryüzünün hangi yasasına göre böyle bir siyasi ve dini ifade suç sayılmaktadır? Gerçekten de Naveed Butt’ın davası, demokrasinin, sömürgecilerin ve ajanlarının çıkarlarını güvence altına alan baskıcı bir yönetim sistemi olduğunu doğrulamaktadır. Gazetecilerin, insan hakları aktivistlerinin, avukatların ve bilim insanlarının Naveed Butt’un derhal serbest bırakılmasını talep etmek için seslerini yükseltmelerinin ve Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyi yeniden tesis etme mükafatına nail olmalarının zamanı gelmedi mi?
Ey Pakistan silahlı kuvvetlerindeki Müslümanlar! Yükümlülüğünüzü henüz yerine getirmediğiniz için Naveed Butt 11 Mayıs 2012 tarihinden bu yana zorla kaybedilmeye maruz kalmıştır. Naveed Butt, Raşidi Hilafeti kurmak için sizden Hizb-ut Tahrir’e nusret vermenizi talep etmiştir. O, Allah’a karşı yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Siz ise görevinizden habersizsiniz. Daha ne kadar günahkâr kalmayı devam edeceksiniz? Allah Subhânehu ve Teâlâ, dünyayı Raşidi Hilafet’in dönüşüne hazırlamışken nasıl hala günahkarlık üzerinde ısrar edebiliyorsunuz? Gazze’deki Müslümanların meydan okuyan direnişi, Yahudi varlığının zayıflığını ve Amerikan dünya düzeninin yozlaşmışlığını gözler önüne sermiştir. Müslümanların yöneticileri, Müslümanların ordularını dizginlemeleri ve Amerika’nın iki devletli çözümü aracılığıyla Filistin’in büyük bölümünü Yahudi varlığına peşkeş çekmek istemeleri nedeniyle deşifre olmuşlardır. Doğu’nun ve Batı’nın adil düşünen insanları, Gazze’de yaşanan soykırım karşısında dehşete düşmüşlerdir ve zalimlerin sonu için asla gözyaşı dökmeyeceklerdir. Allah’a itaat uğrunda seferber olduğunuz takdirde Allah size mutlaka yardım elini uzatacaktır. Öyleyse fitneye son verin, zalimleri yakalayın, yanlışları düzeltin ve Allah’ın rızasını kazanın. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَاصَّةً وَاعْلَمُوا أَنَّ اللهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ“Bir de öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz ve bilin ki Allah, azabı çetin olandır.” [Enfal 25]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |