Perşembe, 24 Safer 1446 | 2024/08/29
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: PK-BA-2024-MB-TR-29 H. 20 Safer 1446
M. Pazar, 25 Ağustos 2024

Pakistan Ordusundaki Rütbe ve Avanta Kavgasına Son Verin, Müslüman Subaylar Raşidi Hilafetin Kurulması İçin Nusret Vermeli

Pakistan’ın mevcut genelkurmay başkanı muhalifi subayların tasfiye edildiği ve marjinalleştirildiği bir dönemde Hizb-ut Tahrir gündeme geldi. 13 Ağustos 2024’te, Urduca yayın yapan ünlü Daily Jang gazetesi, Rawalpindi askeri baskısında, “(2011) Tuğgeneral Ali Khan, aşırılık yanlısı Hizb-ut Tahrir örgütü ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle askeri mahkemeye çıkarıldı. Ayrıca Pakistan Ordusu içinde isyanı yaymakla suçlandı” şeklinde bir haber yayımlandı.

Hizb-ut Tahrir, mevcut düzen ve sistemdeki güç mücadelesinin Müslümanlar için hiçbir değer taşımadığını vurgulamakta. Bu mücadele gerçek bir değişim yaratmaz. Aslında bir zarar kaynağıdır. Son yıllarda Müslüman dünyasının en güçlü ordusu olan Pakistan ordusunda, üst düzeyde iç çatışmalar yaşanıyor. Ancak çatışmadan hangi grup galip çıkarsa çıksın, asıl kazanan sistemin efendisi Amerika’dır. Ekonomi ve orduyla ilgili olanlar da dâhil olmak üzere Pakistan’daki tüm önemli politikaları belirleyen ABD’dir. Ordu yönetimindeki ajanlarını yozlaşmış sistemin koruyucusu ve garantörü olarak kullanan ABD’dir.

Pakistan, tarihinde birçok kez kozmetik değişikliklere sahne oldu. Yüzler değişti ancak sömürgecilik her zaman olduğu gibi hep yerinde kaldı. Sömürgeciliğin bir ajanı diğerinin yerine geçti. Bu haliyle Pakistan, yüzlerin değiştirildiği, ancak temel sistemin hep korunduğu İslam dünyasındaki diğer ülkelere benzemektedir. Arap Baharı, bu acı gerçeği birçok örnekle gözler önüne serdi. Bangladeş’teki son değişim de buna bir örnek; Müslümanların cesur duruşlarına ve fedakarlıklarına rağmen gerçek bir değişim gerçekleşmedi.

Pakistan’daki siyasi ve askeri liderlik, hangi fraksiyondan olursa olsun, ümmetin otoritesini gasbetmektedir. Allah’ın indirdiklerine göre hükmeden bir liderlik değildir. Allah’ın, Rasûlü’nün ve müminlerin razı olduğu şeri bir biatle, Allah’a, Rasûlüne ve müminlere sadakatle iktidara gelmiş değildir. Bu liderlik, İslam’ın yol göstericiliğine uymamakta, şeriat hükümlerine göre hareket etmemektedir. İçlerinde Kur’an hafızı olanlar olsa bile siyasi ve askeri liderliği kişisel bir çıkar kapısı olarak görmektedir. Tek bir fraksiyon bile halkın iradesiyle, özgür ve adil seçimlerle iktidara gelmiş değildir.

Hem askeri hem de siyasi liderlik ve onların tüm fraksiyonları varlıklarını Batılı sömürgeci güçlere borçludur. Batılı hükümetler bu fırsatçılara, halkı yağmalamaları, talan etmeleri, ülkeyi zayıflatmaları için olanak tanımaktadır. Onlar da bu görevi yerine getirirken tıpkı ormandaki vahşi hayvanların av için mücadele etmesi gibi, mevki ve maddi çıkarlar uğruna birbirleriyle mücadele etmektedirler. Eğer bu liderlerden herhangi birinde en ufak bir İslam’a bağlılık veya ülke sevgisi olsaydı, Hilafetin kurulması için gerçek ve köklü değişim projesi sahibi Hizb-ut Tahrir’e nusret verirdi.

Hizb-ut Tahrir, Peygamber’in sünnetine uygun olarak güç ve kuvvet ehli aracılığıyla değişim çağrısında bulunmaktadır. Değişimin amacı, insanların sınırlı akılları tarafından belirlenen yasalarla yönetilen mevcut başarısız devletlerdeki rütbeler ve avantalar değildir İslam’da değişimin amacı, Allah’ı razı etmek için Allah’ın indirdiklerine göre hükmetmektir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem savaş, ateş ve çelik adamlarıyla bizzat görüştü ve onlardan din için nusret talep etti. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem güç, ayırt edici fiziksel yeteneği ayrıntılı olarak araştırdı.

فَهَلْعِنْدَقَوْمِكَمِنْمَنَعَةٍ؟“Kavminizin gücü var mı ?” diye sordu. Bu bağlamda aralarında Beni Kelb, Beni Hanife, Beni Amr bin Sasa, Beni Kinde ve Beni Şaban’ın da bulunduğu birçok kabileyle görüştü. Allah Subhânehu ve Teâlâ nusret nasip edinceye kadar Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem sabırla bu metodoloji üzerinde ısrar etti. Ensar’ın, nusret vermeyi kabul etmesiyle Medine’de İslam Devleti kuruldu.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri subayları! Amerika’nın liderliğiniz içindeki ajanları, Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e isyankâr kişilerdir. Açıkça ihanet edenler, Keşmir ve Gazze’deki Müslümanları yüz üstü bırakanlar ve Müslümanlar arasında savaşları körükleyenler onlardır. Hâlâ neden onlara itaat ediyorsunuz? İbn Mace ve Ahmed’in sahih bir senetle rivayet ettiklerine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

مَنْأَمَرَكُمْمِنْهُمْبِمَعْصِيَةِاللَّهِفَلَاتُطِيعُوهُBaşınızdakilerden kim size Allah’a isyan etmeyi emrederse, sakın o hususta ona itaat etmeyin.”

Ensar’ın izinden gidin! Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e nusret vererek İslam Devletinin kurulmasına vesile oldular. Mallarını ve canlarını Allah yolunda feda ettiler ve cennetle müjdelendiler. Ensar, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e:

فَإِنّانَأْخُذُهُعَلَىمُصِيبَةِالْأَمْوَالِوَقَتْلِالْأَشْرَافِفَمَالَنَابِذَلِكَيَارَسُولَاللّهِإنْنَحْنُوَفّيْنَا“Biz, bunu mallarımıza gelecek musibete ve şereflilerimizin öldürülmesine rağmen kabul ediyoruz, bunun karşılığında bize ne var?” diye sorunca, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem “Cennet” cevabını verdi.”

Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem  

أُبَايِعُكُمْعَلَىأَنْتَمْنَعُونِيمِمّاتَمْنَعُونَمِنْهُنِسَاءَكُمْوَأَبْنَاءَكُمْ “Kadınlarınızı ve çocuklarınızı koruduğunuz gibi beni de korumak üzere sizinle biyatlaşıyorum.” buyurduğunda, Ensar’dı Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e nusret veren.

Öyleyse daha ne bekliyorsunuz, ey Muhammed bin Kasım’ın torunları? Hadi hemen Hizb-ut Tahrir’e nusret verin ki bir kez daha Allah’ın indirdiklerine göre yönetilelim.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan
Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813
https://bit.ly/3hNz70q
Fax: +(92) 21–520–6479
E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER