حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2025–MB–TR–07 |
H. 2 Ramazan 1446 M. Pazar, 02 Mart 2025 |
Pakistan’ın Askeri ve Siyasi Liderliği, Askeri Yetenek ve Yeterliliğimizi Yalnızca Zararlı Şartlara ve Faiz Esasına Dayalı Yabancı Kredilere Göre Değerlendirmektedir
Reuters’in 21 Şubat 2025 tarihli haberine göre, “ABD, nükleer silahlara sahip Pakistan’daki askeri programı desteklemek amacıyla 397 milyon dolarlık bir fonu serbest bıraktı. Bir Kongre yetkilisi, ABD yapımı F-16 savaş uçaklarının kullanımının sıkı bir şekilde denetlendiğini ve yalnızca terörle mücadele operasyonlarında kullanılmasına izin verildiğini, Hindistan’a karşı kullanımının ise engellendiğini vurguladı.” Öte yandan Trump yönetimi, en gelişmiş savaş uçağı olan F-35’i Hindu devletine herhangi bir koşul olmaksızın satmayı teklif etti. Ayrıca ABD, Pakistan’ın nükleer ve füze programlarına dahil olan şirketlere Ekim 2023, Eylül 2024 ve Aralık 2024’te yaptırımlar uyguladı. Öte yandan, Amerika, Hindu devletine Nükleer Tedarikçiler Grubu’nda özel bir ayrıcalık tanıdı.
Amerika’nın Hindu Devleti’ni bölgesel güç haline getirmek ve Pakistan’ı Nepal ve Butan ile aynı seviyeye düşürmek istediği yüzde yüz açıktır. Öyleyse bu Amerikan izleme sisteminin Pakistan’da uygulanmasına kim onay verdi? Savaş gemilerimizin Müslümanlara karşı kullanılmasına izin veren, ancak bölgesel düşmanımıza karşı kullanılmasına izin vermeyen bu tür tek taraflı şartlar nasıl kabul edildi? Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Rumlar veya Farslar ile savaşmak için hiç onlardan silah satın aldı mı? Kesinlikle hayır! Ne zaman savaş zamanı gelip çatsa, askeri ve siyasi önderlik, hep ‘Nasıl savaşacağız?’ diye sorar. Keşmir üzerinden pazarlık yapmaktan ve Müslümanlara karşı savaşan ya da savaşanlara destek veren Birleşmiş Milletler ile uluslararası topluma başvurmaktan başka bir şey yapmıyorlar. O yüzden bu liderliklerini ortadan kaldırmaktan başka çare yoktur!
Bu yöneticiler, Pakistan ekonomisinin Filistin’i, Keşmir’i ve Müslümanların diğer işgal altındaki topraklarını kurtarmak için ‘askeri serüvene’ atılacak durumda olmadığını iddia ediyorlar Oysa Pakistan ekonomisi, Afganistan’da Sovyet Rusya’ya karşı onlarca yıl süren cihadın yükünü taşımış ve Keşmir’de Hindistan ordusuna karşı on yıldan fazla bir süre direnmiştir. Yabancı krediler, faiz (riba) ve yeteneklerimizi zayıflatan şartları nedeniyle bize yalnızca ekstra bir yük getirmektedir. Şeriatın, Keşmir ve Filistin’i desteklemek için silahlı kuvvetlerin seferber edilmesi de dâhil olmak üzere, yükümlülüklerini elbette taşıyabiliriz. Diyelim yoksulluk bahanesi geçerli bir bahanedir, buna göre savaş üzerimize farz olduğunda savaşmaktan vaz mı geçeceğiz? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
الشَّيْطَانُ يَعِدُكُمُ الْفَقْرَ وَيَأْمُرُكُمْ بِالْفَحْشَاءِ وَاللهُ يَعِدُكُم مَّغْفِرَةً مِّنْهُ وَفَضْلاً وَاللهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ“Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size, çirkinliği ve hayasızlığı emreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol nimet vadediyor. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.” [Bakara 268]
Bu yöneticiler, Uluslararası Para Fonu gibi sömürgeci kuruluşlardan faiz ve zararlı şartlara dayalı borçlar alarak, askeri ve ekonomik bağımsızlığımızı, toprak bütünlüğümüzü ve İslam’ın mukaddesatını sürekli olarak tehlikeye atmaktadırlar. Müşerref döneminde ivme kazanan bu politika, Bajwa Doktrini adı altında halen sürdürülmektedir. Ekonomik istikrar adı altında temel çıkarlarımızdan ödün verilirken, faiz nedeniyle borç batağına sürükleniyoruz. Dolayısıyla, yöneticilerin politikası herhangi bir ekonomik istikrar sağlamamıştır. Bunlara ek olarak, Pakistan yöneticileri Keşmir’i Hindu Devletine teslim ettiler ve şimdi de Amerika Pakistan’ın nükleer ve stratejik silahlarını sınırlamaya çalışıyor. O halde, hain askeri ve siyasi liderliğe engel olmak şeran üzerimize farz değil mi?
Ey Pakistan Silahlı Kuvvetleri’nin kahraman subayları ve askerleri! Düşman, içinizdeki cihat ruhundan korkuyor. Bu yüzden sizi çeşitli zincirlere vurmak istiyor ve bunların en tehlikelisi de şimdiki yöneticilerinizdir. Bu ajan liderliklerden kurtarmalısınız. Hadi gücünüzü kullanarak Pakistan’da Amerikan askeri sömürgeciliğini sürdürenleri devirin. Sürekli olarak sizi tehlikelere karşı uyaran, sizi Dine göre yönlendiren ve Nübüvvet metodu üzere Hilafet’i kurmaya tamamen amade olan Hizb ut Tahrir’e nusret verin.
Hizb ut Tahrir, Müslüman Dünyasını siyasi, ekonomik, kültürel ve askeri sömürgecilikten kurtaracaktır. Raşidi Halife, düşmanlara karşı savaşta size önderlik edecektir. Hadi vakit kaybetmeden hemen harekete geçin. Ahirette sizi kurtaracak tek şey budur, başka hiçbir şey değil. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
إِنَّ اللهَ اشْتَرَى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ أَنْفُسَهُمْ وَأَمْوَالَهُمْ بِأَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقْتَلُونَ وَعْداً عَلَيْهِ حَقّاً فِي التَّوْرَاةِ وَالْإِنْجِيلِ وَالْقُرْآنِ وَمَنْ أَوْفَى بِعَهْدِهِ مِنَ اللهِ فَاسْتَبْشِرُوا بِبَيْعِكُمُ الَّذِي بَايَعْتُمْ بِهِ وَذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ“Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler. (Bu), Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da Allah üzerine hak bir vaattir. Allah’tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır! O halde O’nunla yapmış olduğunuz bu alışverişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gerçekten) büyük kazançtır.” [Tevbe 111]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |