حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2015–MB–TR–24 |
H. 09 Şa'bân 1436 M. Çarşamba, 27 May 2015 |
Naveed Butt'a Özgürlük Naveed Butt'un Serbest Bırakılması Karşısında Yoğun Baskıya Maruz Kalan Eşkıya Rejim, Ucuz Yalanlara Başvuruyor
Geçen duruşmanın üzerinden sekiz ay geçmesinin ardından Kayıp Soruşturma Komisyonu Sekreterliği, dün 26 May 2015'de 11 Mayıs 2012 tarihinde rejimin haydutları tarafından kaçırılan Hizb-ut Tahrir / Pakistan Resmi Sözcüsü Naveed Butt'un kaçırılması ile ilgili bir duruşma düzenledi. Hâkim, Temmuz 2013 yılında rejim yanlısı bir gazete tarafından ortaya atılan bir habere dayanarak istihbarat teşkilatının, Naveed Butt'un aşiret bölgelerinde insansız hava aracının düzenlediği bir saldırıda öldürüldüğünü ileri sürdükleri sahte hikâyelerini kınadı. Hizb-ut Tahrir, Rahil-Navaz rejiminin Naveed Butt'un serbest bırakılması için yapılan yoğun baskıları bertaraf etmek amacıyla yalan arkasına saklanma taktiğini şiddetle kınamaktadır. Naveed Butt'un tanıklar önünde çocukları ile okuldan dönerken evinin kapısında rejiminin haydutları tarafından kaçırıldığı biliniyor. Kendilerine sunulan her türlü tehdit kanallarını da kullanarak haydutlar, orada burada süren aylarca kovalamaca ve takibin ardından kaçırdılar. Kaçırıldığı daha resmi yetkililer tarafından doğrulanmadan nüfuz sahibi samimi bir kaç şahsiyet, Butt'un istihbarat teşkilatının zindanlarında olduğunu doğruladılar. Aynı zamanda Hizb-ut Tahrir'in bir kaç genci de birkaç ay içinde aynı anda kaçırıldılar. Resmi yetkililer, onların kendileri tarafından kaçırılmadığını iddia ettiler. Ancak daha sonra aynı yetkililer tarafından serbest bırakıldılar. İstihbarat teşkilatı yetkilileri, duruşmalarda utanmadan açıkça yalan söyleyerek Allah Subhânehu ve Teâlâ adına ettikleri yeminlerini bozdular. Naveed Butt'un serbest bırakılması için Pakistan düzeyinde ülkenin her köşesinden, hatta dünya çapında Müslümanlardan gelen yoğun baskı karşısında haydut rejim, baskıları bertaraf etmek amacıyla ucuz taktikler benimsedi. Rejim, kimi zaman yalan söyleyen fidyecilerin yolunu bile denedi. Çünkü Hizb-ut Tahrir'in Amerikan Rajı ortadan kaldırma ve yerine Hilafeti kurma çağrısı karşısında rejimin kendini savunacak tek bir doğru sözü bile yok. Haydut rejim, İslam'ı zorla bastırma yolunu seçtiği için yakında hata ettiğini anlayacaktır. Bu sadece kendi çöküşünü hızlandıracaktır. İnşaAllah yakında kurulacak Hilafet Devletinin mahkemeleri, yeryüzünde fesat yaymak suçu altına giren bu adam kaçırma eyleminden dolayı onları hesaba çekecektir. Mahkeme, siyasi ve askeri liderlik içinden bu emri veren hainler yanı sıra onların bu şeytani komutlarını uygulayanları bulacak, Allah ve Rasûlü'ne açtıkları savaştan dolayı onları cezalandıracaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
إِنَّمَا جَزَاءُ الَّذِينَ يُحَارِبُونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيَسْعَوْنَ فِي الْأَرْضِ فَسَادًا أَنْ يُقَتَّلُوا أَوْ يُصَلَّبُوا أَوْ تُقَطَّعَ أَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُمْ مِنْ خِلَافٍ أَوْ يُنْفَوْا مِنَ الْأَرْضِ ذَلِكَ لَهُمْ خِزْيٌ فِي الدُّنْيَا وَلَهُمْ فِي الْآخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٌ إِلَّا الَّذِينَ تَابُوا مِنْ قَبْلِ أَنْ تَقْدِرُوا عَلَيْهِمْ فَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ "Allah ve Rasûlü'ne karşı savaşanların ve yeryüzünde düzeni bozmaya çalışanların cezası ancak ya öldürülmeleri, ya asılmaları, yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu onların dünyadaki rüsvaylığıdır. Onlar için ahirette de büyük azap vardır. Ancak, siz kendilerini yenip ele geçirmeden önce tövbe edenler müstesna; biliniz ki Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir." [Maide 33-34] Her şeyden önce samimi müminlere zulmedenler, Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın eliyle kendi sonlarına davetiye çıkarıyorlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ, Kutsi Hadiste şöyle buyurdu:
مَنْ عَادَى لِي وَلِيًّا فَقَدْ آذَنْتُهُ بِالْحَرْبِ "Her kim beni dost edinene düşmanlık ederse, Ben de ona karşı savaş ilan ederim." [el-Buhari] Kuşkusuz pişmanlık ve nedamet o gün İslam'a davet edenlere zulmeden zalimlere, hatta onların bu çağrısına kulak vermeyenlere fayda etmeyecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ "Şüphesiz mümin erkeklerle mümin kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmeyenlere; cehennem azabı ve yangın azabı vardır." [Buruc 10]
Zulmetme komutu verenlere, Allah ve Rasûlü'ne isyan edenlere körü körüne itaat ederek onların komutlarını uygulayanlara hüzün ve keder vardır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَقَالُوا رَبَّنَا إِنَّا أَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُبَرَاءَنَا فَأَضَلُّونَا السَّبِيلَ "Ey Rabbimiz! Biz reislerimize ve büyüklerimize uyduk da onlar bizi yoldan saptırdılar, derler." [Ahzab 67] Son olarak Hizb-ut Tahrir, Müslümanlara temin eder ki, hükümeti ucuz taktikler benimsemeye zorlayan zayıf konumundan da istifade ederek kardeşimiz sağ salim bize geri dönene kadar "Naveed Butt'a Özgürlük" küresel kampanyası devam edecektir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |