15 Ekim’de ABD Başkanı Obama, Amerikan askerlerinin Afganistan’dan geri çekilmesini ertelediğini duyurdu. Ayrıca Amerikan askerlerinin 2017 yılına kadar Afganistan’da kalacağını söyledi. Obama’nın bu açıklaması, Afgan kukla rejiminin tırmanan direnişle mücadelede yetersiz kaldığını iddia ettiği bir zamana rast geldi. Obama, Afgan Taliban’ını müzakere masasına oturtmak için Pakistan’dan çaba sarf etmeye devam etmesini istedi. Obama, ayrıca Pakistan ordusunun aşiret bölgelerine düzenlediği askeri operasyonların, militanları Afganistan’a girmeye zorladığını iddia etti.

Amerika, Pakistan’ın yardımı olmadan Afganistan’ı işgal edemezdi. Aynı şekilde Pakistan’ın yardımı olmadan ne işgali sürdürebilir ne de Afgan direnişini müzakere masasına oturtabilir. Bu gerçek bile Amerika’nın, donanımsız ama ölmeye hazır ve yüksek motivasyona sahip bir kaç bin mücahidi kontrol edemediğini teyit eder. Ama ne yazık ki mevcut yöneticiler, bir kaç bin mücahitle bile başa çıkamayan Amerikan ordusunu sözde dünyanın en güçlü ordusu lanse ederek her zaman Müslümanları korkutuyorlar. Eğer Amerika, Pakistan’ın politik ve askeri liderlik içindeki hainlerden destek almasa, Afganistan işgalini asla sürdüremez.

Amerikan yapımı Afgan kukla rejimi, Afgan ulusal ordusu, Amerikan askerleri, NATO hava gücü ve binlerce ABD’li paralı askerler, Pakistan’ın yardımı olmadan ne Amerikan varlığını Afgan direnişinin öfkesinden koruyabilirler ne de onları müzakere masasına oturtabilirler. Bu durum bile, bu bölgenin yapısını değiştirecek gerçek gücün ABD’de değil, Pakistan’da saklı olduğunu teyit etmektedir. Ancak bu büyük güç ve onun silahlı kuvvetleri, Pakistan’ın politik ve askeri liderlik içindeki hainler sayesinde, korkak Amerikan askerlerini korumak ve Afganistan’daki ABD varlığının devamını sağlamak için kullanılmaktadır.

Hizb-ut Tahrir, ümmete açıkça şunu vurgular ki siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler koltuklarında devam ettiği sürece Pakistan ve onun silahlı kuvvetleri Amerikan yararına kullanılmaya devam edecektir. Pakistan ve onun silahlı kuvvetleri, çok ağır bedeller ödeyecektir. Gerçekten de, Allah Subhânehu ve Teâlâ Pakistan’a muazzam bir güç verdi. Öyle ki tek başına bile bu bölgeden Amerikan varlığını ortadan kaldırabilir. Ama bu sadece Allah’tan korkan Raşidi Halifenin liderliği altında gerçekleşebilir. Bu nedenle Hizb-ut Tahrir, güçlü insanlardan, siyasi ve askeri liderlik içindeki hainlerin kökünü kazımalarını ve Hilafetin kurulması için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermelerini talep etmektedir. Böylece bölgede İslam’ın yeniden hâkim olduğu çağ başlamış olsun.

يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ حَرِّضِ الْمُؤْمِنِينَ عَلَى الْقِتَالِ إِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ عِشْرُونَ صَابِرُونَ يَغْلِبُوا مِائَتَيْنِ وَإِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ مِئَةٌ يَغْلِبُوا أَلْفًا مِنَ الَّذِينَ كَفَرُوا بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا يفْقَهُونَ“Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüze (kâfire) galip gelirler. Eğer sizden yüz kişi olursa, kâfir olanlardan bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.” ^{[Enfal 65]}