Rejimin, İslam davetini bastırma mücadelesinde kalkıştığı en son yüz kızartıcı eylem, 14 Ekim 2015’de gerçekleşti. Rejimin canileri, korku yaymak için bir mahalleyi komple sardılar. Sonra da Hilafet savunucularının, İslam adına bir araya geldikleri Peşaver’in Faqeerabad mahallesindeki bir eve baskın düzenlediler. Evin kutsallığına ya da kadınların onuruna saygı göstermeyen caniler, dört kişiyi yaka paça yakalayıp çok feci bir şekilde darp ettiler. Darp edilenler arasında epilepsi hastası olan ve ilaç almasına rağmen zaman zaman uyuyakalan biri de var. Rejim tarafından kaçırılan erkeklerin hâlâ nerede oldukları bilinmemektedir.

Böyle militanca taktikler, Amerika’nın Pakistan içinde İslam davetini bastırma politikasının bir sonucudur. Kölenin efendisinin talimatına uyduğu gibi mevcut rejim de aynen harfiyen efendisinin komutlarına uyuyor. Amerika, yozlaşmış ve beş para etmez Batının kapitalizm ideolojisiyle ve onun insan yapımı yönetim sistemi demokrasiyle Müslümanların kalbini ve zihinlerini kazanamadı. Onca çabalarına rağmen Hilafetin ufukta görülmesiyle şoka uğrayan Amerika, zorla Müslümanları bastırmak için İslam dünyasının her yerindeki ajanlarını çılgınca seferber etti.

Ancak şiddet, başarısızlığın bir göstergesidir. Çünkü sürekli rejim, Hizb-ut Tahrir’in davetini kanıt ve burhan ile çürütmenin imkânsız olduğunu dile getirmektedir. Hizb-ut Tahrir’in gençleri, ihaneti deşifre etmek için Allah ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sözlerine başvururken, Rahil-Navaz rejiminin, dayak, adam kaçırma ve işkenceden başka verecek bir yanıtı olmadığı görülüyor. Kibir ve küstahlık sahibini yer bitirir. Gözü kör olan rejim, Pakistan’ın gitgide bir polis devletine dönüştüğünü dair insanlarda artan öfkeyi göremiyor. Gerçekten de zorbaca eylemler, çöküşünü neden olacaktır. Kureyş örneği, akıl sahipleri için bir ibrettir.

Hizb-ut Tahrir gençleri, ne pahasına olursa olsun, bu yolda sayısız kurban verseler de yöneticileri muhasebe etme, iyiliği emretme ve kötülükten men etme görevlerini icra etmeye devam edeceklerdir. Hizb, şunu temin eder ki Allah’ın rızası, belalara sabretmekten geçer. Hizb, rejimin ne kadar aciz hale düştüğünü görüyor. Müslümanlar gözlerini zorba rejimi sona erdirmeye ve Hilafeti yeniden kurmaya dikmelidir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ“Sonra ceberut saltanat olacaktır. Allah’ın olmasını dilediği kadar olacaktır. Sonra kaldırmak istediğinde de kaldıracaktır. Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra sustu.” ^[Ahmed]