حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2016–MB–TR–40 |
H. 6 Şevvâl 1437 M. Pazartesi, 11 Temmuz 2016 |
Sadece Hilâfet Keşmir’i Kurtaracaktır Keşmirli Müslümanlar Hindu Saldırganlığına Karşı Pakistan Silahlı Kuvvetlerinin Cihat Etmesini Bekliyor
Her zaman ki gibi Hindu devletinin Keşmir Müslümanlarına yönelik baskıları hayal edilemeyecek boyutlara ulaştı. 8 Temmuz 2016 tarihinde Mücahit Burhan Wani’nin şehit edilmesinin ardından işgal altındaki Keşmir’de protestolar patlak verdi. Protestolarda yirmiden fazla Keşmirli Müslüman şehit edildi ve şuana dek de bir grup Keşmirli lider, Hindistan güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı. Bu Hint vahşetine rağmen Rahil-Navaz rejimi Dışişleri Bakanlığı her zaman ki gibi mülayim bir açıklama yayınladı. Açıklamada “Wani ve diğer masum Keşmirlilerin öldürülmesi içler acısıdır... Bu gibi baskıcı önlemler, Cammu Keşmir Müslümanlarını BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olarak self-determinasyon hakkı için mücadele etmelerinden alıkoyamaz.” denildi.
İşgalci kâfirler, Keşmir dâhil işgal altındaki Müslüman topraklarda Müslüman direnişi ortadan kaldırmak için her türlü vahşet sınırlarını zorluyorlar. Dokunulmazlık zırhı ile böyle bir saldırganlığa girişmeleri içler acısıdır. Oysa hemen yanı başlarında Pakistan silahlı kuvvetleri gibi yüz binlerce Müslüman asker var. Bölge ülkeleri orduları topluca dünyanın en büyük yedinci silahlı kuvvetleri iken tek başına Pakistan ordusu dünyanın en büyük altıncı ordusudur. Kâfirler, Müslümanlara karşı işledikleri vahşet ve barbarlığın Müslüman silahlı kuvvetlerini seferber etmeyeceğini biliyorlar. Çünkü kâfirler, siyasi ve askeri liderlik içindeki hainlerin Müslümanları kâfirlerin zulmünden kurtarmak için Müslüman orduları harekete geçirmeyeceğinden emindirler. Hindu devleti, Keşmir Müslümanlarına karşı işlediği bu vahşet yeni bir sayfa açmıştır. Rahil-Navaz rejimi ise Hindu baskı ve işgaline karşı Keşmir Müslümanlarına yardım vermek için kılını bile kıpırdatmıyor. Hâlbuki bu rejim, Pakistan’ın aşiret bölgelerine yaklaşık iki yüz bin asker yığdı. Amerikan varlığının devamı ve Afganistan’da ABD’nin korkak askerlerinin güvenliğini sağlamak için yaklaşık bir milyon aşiret halkını kamplarda yaşamaya zorladı.
General Rahil liderliğindeki Rahil-Navaz rejiminin askeri kanadı, cesur ve güçlü adam izlenimi yaratmak için ülke içinde herhangi bir olaya anında müdahale ederken Kontrol ve Çalışma Sınır Hattı ve Keşmir’deki Hint saldırganlığını görmezden gelip harekete geçmiyor. Böylelikle Müslümanların azılı düşmanları karşısında korkak ve ürkek imajı veriyor. Cesur ve güçlü olmuş olsaydı, Hint saldırganlığına karşı hemen uygun bir misilleme yapardı. Bu durumda Hindu devleti, bir daha Keşmir Müslümanlarına zulüm yapamaz, yaparken bin kez düşünürdü. Gerçekten General Rahil, zayıf iradeli bir liderdir. Washington’un kölesi olmaya ve efendisinin isteklerine göre hareket etmeye razıdır. Pakistan silahlı kuvvetlerini aşiret Müslümanlarına karşı ABD savaşı ile oyalamaktadır. Yıllarca Hindistan merkezli askeri konuşlanmadan geri adım atmıştır. Ve böylece Hindistan’ı Pakistan silahlı kuvvetlerinin aslanları ile karşılaşma kâbusundan uyandırmıştır.
Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilâyeti şunu vurgular ki kınama açıklamaları, uluslararası toplumun harekete geçmesini istemek ve BM kararlarının uygulanması talebinde bulunmak Keşmir Müslümanlarının zulmünü asla sona erdirmez ve Hint işgalinden Keşmir’i kurtarmaz. Keşmir sorunu ancak İslam ile yöneten güçlü ve cesur Raşidi Halife tarafından çözülecektir. Halife, Hindistan’ı fethi hakkında gelen Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini erişmek için cihat ilan edecek ve Nübüvvet metodu üzere Hilafetin güçlü ordularını mobilize edecektir. Hindistan, birkaç bin mücahidi elimine edemezken ve Keşmir Müslümanlarının kurtuluş arzusunu söndüremezken Hilafetin güçlü orduları karşısında nasıl duracak? Bu nedenle Hizb-ut Tahrir, Pakistan silahlı kuvvetlerinin samimi subaylarından Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak, Müslüman kardeş ve bacılarına karşı yapılan cürme Allah’ın emir ve komutları doğrultusunda karşılık vermek için Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta liderliğinde Hizb-ut Tahrir’e nusret vermelerini istiyor.
وَمَا لَكُمْ لاَ تُقَاتِلُونَ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱلْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ ٱلرِّجَالِ وَٱلنِّسَآءِ وَٱلْوِلْدَانِ ٱلَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَآ أَخْرِجْنَا مِنْ هَـٰذِهِ ٱلْقَرْيَةِ ٱلظَّالِمِ أَهْلُهَا “Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz!” [Nisa 75]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |