8 Ağustos 2016 Pazartesi günü, Quetta kentinde düzenlenen bir bombalı saldırıda en az yetmiş kişi hayatını kaybetti. Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, bu menfur saldırıyı şiddetle kınar. Ölenlere Allah’tan rahmet, geride kalan yakınlarına da sabır ve metanet diler. Amerika’nın Afganistan işgaliyle birlikte ABD istihbaratı ile paramiliter askerlerin de ülkeye gelişiyle Pakistan, karanlık örgütlerin acımasız saldırılarına tanık olmuştur. Karanlık güçler, Afganistan’da ABD işgal güçlerine karşı direnen aşiret direnişini kırmak ve ABD taleplerini yerine getirmek için Pakistan ordusuna baskı yapmaktadır. Bu nedenle Pakistan’ın politik ve askeri liderlik içindeki hainleri, Amerikan savaşını bizim savaşımız olarak ilan ettiler. Düzinelerce insanın hayatını kaybettiği her patlamanın ardından Amerika’yı bütün katliamların elebaşı olarak görmeyen yöneticiler, ABD’yi de bu bölgeden kovmak için hiçbir şey yapmıyorlar. Aksine ABD’nin talepleri doğrultusunda Pakistan ordusunu aşiret bölgelerine konuşlandırarak savaşı kendi ülkelerine yayıyorlar. 11 Eylül ve Aralık 2014’teki Peşaver Askeri Okulu’na düzenlenen saldırının ardından her patlama ve saldırı Pakistan’ın aşiret bölgelerine askeri operasyonlar düzenlemek için istismar edilmiştir. Siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler, Peşaver Askeri Okulu ya da Lahor Razi İkbal Parkı katliamını askeri mahkemeler kurmak, Ulusal Eylem Planı ve Pakistan’ı Koruma Yasası (POPA) gibi illegal yasalar çıkarmak için kullandılar. Bu yasalar aracılığıyla İslam ve Hilafet çağrısı yanı sıra Afganistan’da ABD ve Keşmir’de de Hindistan işgal güçlerine karşı cihat eden gruplar bastırılmak istendi. Siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler şimdi de bu Quetta katliamını ülke çapında İslam’ın sesini kısmak için kullanacaklardır.

Şunu belirtmekte fayda vardır ki siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler, Quetta saldırılarından doğrudan Hindistan’ı sorumlu tuttular. Bu saldırının amacının, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nu (CPEC) baltalamak olduğunu belirttiler. Bu yüzden Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, politik ve askeri liderlik içindeki hainlere soruyor, bu saldırının arkasında neden Hindistan’ın olduğunu açıkça söyleyemiyorsunuz? Ayrıca Pakistan’daki bu saldırıların arkasında gerçekten Hindistan varsa, o zaman saldırıların arkasında Amerika var demektir. Çünkü Hindistan’a bu fırsatı sağlayan, Afganistan’a girmesine ve orada operasyonlar için askeri üsler kurmasına izin veren ABD’dir. Dolayısıyla Pakistan’daki istikrarsızlığın nedenini Hindistan devleti olarak işaret eden Rahil-Navaz rejimi, böylece Pakistan’daki istikrarsızlığın gerçek nedeninin ABD olduğunu kabul etmiştir ki doğru olan da budur. Buna göre bu katliamların gerçek faili ABD’dir. Bu yüzden Amerika ile Hindistan devleti düşman devletler olarak ilan edilmedikçe ve düşman devletler olarak muamele edilmedikçe Pakistan’da barış nasıl tesis edilebilir?

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, Pakistan Müslümanları ve onun silahlı kuvvetlerine İslam ve Müslümanların açık düşmanının Amerika olduğunu bildirir. Eğer bir düşman evimize, odamıza serbestçe girebiliyorsa ve hemen yanı başımızdaki Afganistan’da askeri üs kurabiliyorsa, o zaman Pakistan’da barış asla tesis edilemez. Pakistan’da barışı tesis etmek için Amerikan müttefikliğini iptal etmek ve ABD varlığını ortadan kaldırmak farzdır. Bunu da sadece Hilâfet yapabilir. Dolayısıyla Müslümanların can ve mal güvenliğini korumak, onları Amerikan köleliğinden kurtarmak ve İslam’ı uygulamak için Pakistan silahlı kuvvetleri Hizb-ut Tahrir’e nusret vermelidir. Çünkü yalnızca Hilafet, Pakistan ve bölgeyi yıkıcı Amerikan savaşından kurtarabilir.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا بِطَانَةً مِنْ دُونِكُمْ لَا يَأْلُونَكُمْ خَبَالًا وَدُّوا مَا عَنِتُّمْ قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الْآيَاتِ إِنْ كُنْتُمْ تَعْقِلُونَ  “Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, ayetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz.” ^{[Ali İmran 118]}