13 Kasım Pazar gecesi, Kontrol Hattı ötesinden açılan ateş sonucunda yedi asker şehit oldu. Olayı doğrulayan Pakistan Ordusu Halkla İlişkiler Servisi (ISPR) “Dün gece geç saatlerde ateşkesi ihlal eden Hint askerlerince Kontrol Hattı’ndaki Bhimber sektöründen açılan ateş sonucunda yedi asker şehit oldu.”dedi. Evet, Allah korkusu ve şehitliği en büyük ödül olarak gören Pakistan ordusu içindeki asker ve subaylar gönüllü olarak şehit olmak ister. Ancak bu askerler, General Rahil liderliğinde askeriye içindeki hain grup tarafından yüz üstü bırakılıyor. Washington’un direktiflerine boyun eğen General Rahil, artan Hint küstahlığı ve düşmanlığı karşısında sessiz kalıyor. Gerçekten de General Rahil, Keyâni ve Müşerref’in ABD karşısında sergilediği korkakça tutumun aynısını sergiliyor. Şüphesiz ki topraklarımıza karşı yapılan apaçık ihlal ve düşmanlık karşısında sessiz ve hareketsiz kalmak, düşmanlığı daha da artıracaktır.

Ey Pakistan silahlı kuvvetler içindeki samimi subaylar!

Bilin ki art arda gelen Amerikan ajanlarının alçakça duruşu, her daim kâfirleri size karşı cesaretlendirmiştir. ABD’nin 2 Mayıs 2011 yılında Abbotabad’da size vurduğu tokadın ardından liderlik içindeki hainler, düşmanlara şeytanların vesvesesini unutturacak bir yanıt vermek için sizi seferber etmek yerine pasifize ederek kâfirlerin size karşı olan cesaretini artırmıştır. Bu sessizlik ve hareketsizliği gören Obama da gururla ve böbürlenerek yeniden böyle bir operasyona kalkışabileceğini açıklamıştır. Hatta en korkak Hintliler bile güçlü Müslüman silahlı kuvvetleri karşısında dikleşmeye başlamıştır. 4 Mayıs 2011 yılında Hindistan Genelkurmay Başkanı VK Singh, “Her üç kuvvet de (Ordu, Donanma ve Hava Kuvvetleri) gerektiğinde bu tür operasyonlar yapabilecek kapasitededir.”dedi. Apaçık konularda saf olmayın. General Rahil ve yandaşlarının elini kolunu Navaz Şerif bağlıyor demek doğru değil, aksine Navaz Şerif, Müşerref ve Keyâni gibi onlar da efendileri ABD’nin kul ve kölesidir. Washington’un teklif ve direktifine bağlıdırlar. Hâlbuki sizin güçlü tek bir darbeniz bile bu hayata sımsıkı sarılan düşmanları paramparça ve darmadağın edecektir.

Ey Pakistan silahlı kuvvetler içindeki samimi subaylar!

Daha ne zamana kadar düşmanlarımız karşısında aşağılanmamıza izin vereceksiniz? Oysa Hizb-ut Tahrir, sizi Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletini yeniden kurmak için nusret vermeye çağırıyor. Hilafetin Hintlilere vereceği cevapla onlar arkalarına bakmadan kaçacaklardır. Siz, İslam’ı iktidara taşımak için Peygambere nusret veren Medineli savaşçı Ensar’ın haleflerisiniz. Bugün değişim sizin elinizdedir. Ümmetin arzuladığı gerçek değişime ancak siz güç yetirebilirsiniz. Bu yüzden ünlü Fakih ve devlet adamı Şeyh Ata ibn Halil Ebu Raşta liderliğinde Hizb-ut Tahrir’e nusret vermek boynunuzun borcudur. Haydi, Hilafeti yeniden kurmak, ümmete tekrar haysiyet ve onur kazandırmak, ümmete gerçek sevinç ve kutlama nedeni vermek için bunu yapın.

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ وَعْدَ اللَّهِ لَا يُخْلِفُ اللَّهُ وَعْدَهُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ  “O gün müminler de Allah’ın yardımıyla sevineceklerdir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok esirgeyicidir. (Bu) Allah’ın vadettiğidir. Allah vaadinden caymaz; fakat insanların çoğu bilmezler.” ^{[Rum 4-6]}