Müslümanlar, 5 Şubat Keşmir Günü işgal altındaki Keşmirli kardeşlerinin meydan okuyucu ruhlarını andılar. Buna karşın Pakistan yöneticileri de, yetmiş yıldır süren işgal altındaki Keşmir’in kurtuluş ve Müslüman ülkesi Pakistan ile birleşme özlemini mezara gömmek istemektedir. ABD’nin direktifiyle ve Hindistan’ın istekleri doğrultusunda Pakistan yöneticileri, acımasız Hindistan işgalinden Keşmir’i kurtarmak için savaşanlara destek olan kuruluşlara yönelik saldırıları artırdılar. ABD, Pakistan’ın işgal altındaki Keşmir’de Hindistan vahşilerine karşı cihat edenlere destek verenleri bastırma konusunda ısrarcıdır. Nitekim daha önce de Afganistan’da ABD Haçlı kuvvetlerine karşı cihat edenlere verilen desteği sonlandırmasını istemişti. Pakistan yöneticilerinin bu hamlesi doğrudan Hindistan istekleri doğrultusundadır. 31 Ocak günü Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vikas Swarup düzenlenen bir basın toplantısında, “Sınır ötesi teröre karışan terörist örgütlere vurulacak inandırıcı bir darbe, ancak Pakistan’ın samimiyetinin kanıtı olabilir”diye konuştu. Açıkçası Amerika ve Hindistan, Müslüman ülkelerin kurtuluşu için yapılan cihadı, “terör” saymaktadır. Çünkü dünyanın en büyük iki terörist devleti olarak kabul edilen bu ülkeler, hiçbir Müslüman gücün kendi adaletsizliklerine karşı çıkmasını istememektedir!

ABD diktelerine uymak, Pakistan zayıflatırken Hindistan’ı güçlendirir. ABD dikteleri doğrultusunda Pakistan yöneticileri, Afganistan’da Pakistan dostu hükümetten vazgeçtiler. ABD’nin Hindistan yanlısı bir hükümeti işbaşına getirmesine yol verdiler. Bu iki hamle de bölgede Hindistan’ı güçlendirmiş ve Pakistan’ı istikrarsızlaştıran operasyonların bir üssü haline getirmiştir. Şimdi de gene ABD dikteleri doğrultusunda Pakistan yöneticileri, işgal altındaki Keşmir’de korkak Hindistan askerlerine karşı cihat edenlere yönelik sıkı önlemler almaktadır. Bu önlemler, “Büyük Hindistan” (Akhund Bharat) bölgesel planını gerçekleştirmek için Hindistan’ın elini daha da serbest bırakacaktır. Buna karşılık Pakistan yöneticileri, küstahça Keşmir cihadına darbe vurmanın Pakistan ulusal çıkarları yararına olduğunu iddia etmektedir. 31 Ocak günü ISPR tarafından yapılan açıklamada, “Ulusal çıkarlar göz önünde bulundurularak devlet kurumlarınca politik bir karar alınmıştır!”denildi. Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, Pakistan’ın sivil ve askeri liderliklerine soruyor. Amerikan direktifleri nasıl Pakistan çıkarlarına olabilir? Afganistan’daki Hindistan varlığı nasıl Pakistan çıkarınadır? İşgal altındaki Keşmir’de yedi yüz bin Hindistan askerini derinden sarsan kuruluşlarla mücadele nasıl Pakistan çıkarına olabilir? Büyük Hindistan’ın yükselişine (Akhund Bharat) zemin hazırlamak için güven inşa etme ve “normalleşme” adına Hindistan’a verilen birbiri ardına tavizler nasıl Pakistan çıkarına olabilir?

Keşmir Günü vesilesiyle Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, ABD diktelerinin kölesi olan mevcut vizyonsuz liderlerle Keşmir’in Hindistan işgalinden kesinlikle kurtarılamayacağını ifade etmektedir. Cihat etmek ve işgal altındaki Keşmir’i kurtarmak için Pakistan silahlı kuvvetleri ve samimi mücahitleri ancak Nübüvvet metodu üzere Hilafet seferber edecektir. Böylece Keşmirli Müslümanların, Müslüman ülke Pakistan ile birleşme hayali gerçek olacak ve büyük Hindistan (“Akhund Bharat”) projesine son verecek ve yüzyıllarca Hint kıtası üzerindeki İslam’ın hâkimiyetini yeniden tesis edecektir. Keşmirli Müslümanların büyük fedakârlıklarını takdirle anıyoruz. Gelin aynı samimiyetle Hilafet projesini de iliklerimize kadar duyumsayalım. Raşidi Hilafet altında Allah’ın dini ile hükmederek on binlerce şehit kanıyla sulanan verimli topraklara hak ettiği mükâfatı verelim. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ  “Gerçekten de, İmam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” ^[Müslim]