Demokrasiye Son Verin, Hilafeti Kurun

Yolsuzluğa Son Vermek İçin Nübüvvet Metodu Üzere Hilafeti Kurun

Aylardır Müslümanlar, medya ve sosyal medyayı etkisi altına alan politikacıların yolsuzluk sirke tanık oluyorlar. İktidar partisi PML-N, yandaşlarının cebini doldursa da inşaat projeleriyle uğraşarak kendisini yolsuzluktan korumuştur. PML-N’nin demokrasi havarisi kesilen ortağı PPP ise, kendisine biçilen rolü mükemmel bir şekilde oynamaktadır. Sırasını bekleyen akbabalar gibi demokratik yumuşak bir muhalefet sergilemektedir. Yolsuzluk üzerine odaklanan PTI ise, yolsuzluğun bitişiyle demokrasinin güzelleşeceğini iddia etmektedir.

Gerçek şu ki hem yöneticiler hem de tüm muhalefet, bakan körlerdir. Yolsuzluğun kaynağının bizzat demokrasi olduğu gerçeğini görmüyorlar. Demokrasi, Allah ve Rasûlü’nün emir ve yasaklarından ziyade insanların arzu ve hevesine göre yönetilen bir yönetim sistemidir. Demokrasi, Allah’a itaat veya isyanı insanoğluna bir seçim olarak sunan bir sistemdir. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلاَ مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْرًا أَنْ يَكُونَ لَهُمْ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ وَمَنْ يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلاَلاً مُبِينًا  “Allah ve Rasûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mümin erkek ve hiçbir mümin kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Rasûlü’ne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.”^{[Ahzab 36]} Demokrasi, kadın ve erkeklerden oluşan bir gruba yasama yetkisi verir. Yasa yapıcılar da arzu ve heveslerine göre yasa yaparlar. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَأَنِ ٱحْكُم بَيْنَهُمْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَآءَهُمْ وَٱحْذَرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ إِلَيْكَ   “Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın.”^{[Maide 49]} Bile bile Allah’a isyan ederek O’nun gazabına nail olmaktan öte daha büyük yolsuzluk var mıdır?

Demokrasi, İslam’ın haram kabul ettiği bir sistemdir. Demokrasi, yöneticilere ümmetin zenginliğinin gasp edilmesini kolaylaştıran yasa yapmalarına izin verir. Bu yasalar sayesinde yöneticiler, ceplerini doldururlar, sonra da haksız kazançlarını denizaşırı şirketlere ve yabancı yatırımlara pompalarlar. Demokrasi, yöneticilere yönetici elit, yandaşları ve batıdaki oturan efendilerine peşkeş çekilen mega projeleri yasalaştırmalarına izin verir. Demokrasi, Ulusal Uzlaşı Yönetmeliği’nin (NRO) formüle edilmesine izin vermiştir. Demokrasi, yozlaşmış siyasetçiler için temiz bir sayfa açar. Ki böylece Pakistan kaynaklarını yeniden yağmalamalarına devam etsinler. Demokrasi, haksız kazancını iade ettiği zaman yolsuzluk yapanın cezalandırılmaması için bir yasa çıkarmıştır. Demokrasi, servetin birkaç kişinin elinde toplanmasını sağlar. Öyle ki eski ABD Başkan Obama, 4 Aralık 2013 tarihinde yaptığı açıklamada “Sonuç olarak, ekonomi son derece çarpık hale gelmiştir ve aileler çok daha güvensiz bir haldedir... 1979 yılından bu yana üretimimiz yüzde 90’dan fazla artarken, tipik bir Amerikalı ailenin geliri yüzde 8 oranında artmıştır. 1979’den bu yana ekonomimiz, iki kat büyümüşken bu büyümenin büyük çoğunluğu, birkaç kişinin cebine gitmiştir... İlk 10 zengin, şuan gelirimizin üçte birini değil, yarısını alıp götürmektedir.” dedi. Demokrasi, yaşanan benzeri görülmemiş ekonomik kargaşa ve durgunlukta mevcut ABD Başkanı Trump’ın tarihin en zengin kabinesini kurmasına izin vermiştir. Eğer demokrasinin kendi vatanında ve önde gelen ülkelerdeki durumu buysa, o halde Pakistan demokrasiden ne bekleyebilir ki? Kesintisiz yetmiş yıl daha devam etse bile.

Sadece Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti yolsuzluğu bitirebilir. Demokrasinin aksine İslam’da yöneticiler arzu ve isteklerini Kuran ve Sünnetten elde edilmiş yasaları uygulamak zorundalar. Yöneticiler, yalnızca İslami ekonomik sistemi uygulayabilirler. Uygulayacakları mega ya da küçük her proje, sadece ümmetin yararına olacaktır. NRO gibi kimse, yolsuzluğa bulaşanlara temiz bir sayfa açmak için yasa çıkaramaz. Dolayısıyla ne yolsuzluğun ifşası ne de inşaat sektörü, Pakistan’ı yaşadığı bu korkunç durumdan kurtaramaz. Yolsuzluğu bitirmek için samimi ve uyanık Müslümanlar, demokrasiyi ortadan kaldırmak ve Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak için çalışmalıdır.