Halk, ABD-Hindistan işbirliği nedeniyle ortalığı kasıp kavuran kaostan yakınırken Bajwa-Navaz rejimi, Washington’la ittifak kurmak konusunda inat ediyor. 27 Mart 2017 günü Ulusal Güvenlik Danışmanı emekli General Nasr Janjua üzüntülerini dile getirerek, “Hindistan ve ABD okyanusta konumlanmak için bir yer tutmaya çalışıyorlar” dedi ve Amerika’nın “Çin’i dengelemek için Hindistan’ı desteklediğini.” kaydetti.

Ardışık Pakistan rejimleri, ABD ile müttefik olmak için can atarken ABD ise Hindistan üzerinden Pakistan deniz kuvvetlerinin yeteneklerini zayıflatmak için uğraşıyor. 2000 yılında ABD Başkanı Bill Clinton’ın altı günlük Hindistan ve altı saatlik Pakistan ziyareti, ABD’nin Hindistan sevdasını göstermiştir. 2002’de başlayan ABD-Hindistan Malabar Ortak Deniz Tatbikatı, Pakistan donanmasının yanı sıra Çin’in de altını oymaktadır. Temmuz 2005’te Hindistan Başbakanı Manmohan Singh ile ABD Başkanı George W. Bush ortak bir açıklama yaptılar. Bu açıklama, nükleer işbirliği şemsiyesi altında ABD için Hindistan’ın nükleer silah programını güçlendirmenin temelini teşkil etmiştir. Ayrıca Müşerref, yüz binlerce Müslümanın canına mal olsa da ABD’nin Afganistan işgaline yol verdi. İşgal sonrası hemen Amerika, Afganistan kapılarını Hint istihbaratına açtı. ABD ve Hint istihbaratı, Pakistan donanmasına koordineli bir şekilde saldırılar düzenlediler. Mayıs 2011 yılında Mehran deniz üssüne düzenlenen saldırıda, deniz karakol ve gözetleme platformu olan P-3C Orion uçağı hedef alınarak yok edildi. Sonra Ağustos 2012 yılında Kamra kentindeki hava üssüne düzenlenen saldırıda, savaşta düşmanın denizdeki mevkileri hakkında bilgi veren AEW&C (Hava Erken Uyarı ve Kontrol) sistemi ile donatılmış SAAB 2000 uçağı hedef alındı.

Açıktır ki ABD, art niyetli amaçlarında Hindistan’a arka çıkmaktadır. Ama mevcut rejimler, bu gerçeği görmezden gelerek Washington ile müttefikliği korumak konusunda ısrar etmektedir. Plan ve yeteneklerimizin ABD’li askeri ve sivil yetkililerce yakından izlenmesine izin veriyorlar. Aşağılık kompleksi damalarına kadar işlediği için Müslümanların İslam’la güçlü olabileceklerini göz ardı ediyorlar. Bu alçak yöneticiler, ABD, Rusya veya Çin olsun sürekli yabancı ülkelerin bağımlılık kılıcına kelle uzatıyorlar. Pakistan ve genel olarak ümmet, böyle vizyonsuz liderliklere izin verdikleri sürece kendi kendilerini yaralamaları hiç bitmeyecektir. Pakistanlı Müslümanlar için Hilafet projesine bağlılık göstermelerinin ve ona doğru ilerlemelerinin zamanı gelmiştir. Hilafeti hayata geçirmek için gerekli her şeyi feda etmelidirler. Sadece Nübüvvet metodu üzere Hilafet ümmeti birleştirebilir. Haçlı düşmanları ABD ve Hint devleti karşısında tek bir vücut halinde ümmetin zengin kaynak ve yeteneklerini konsolide edebilir.

Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

مَا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَلاَ الْمُشْرِكِينَ أَنْ يُنَزَّلَ عَلَيْكُمْ مِنْ خَيْرٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَاللَّهُ يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِ مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ “(Ey müminler!) Ehli Kitaptan kâfirler ve putperestler de Rabbinizden size bir hayır indirilmesini istemezler. Hâlbuki Allah rahmetini dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.”^{[Bakara 105]}