Hilafet Savunucusu Naveed Butt’a Özgürlük

Beş Yıllık Kaçırma Nübüvvet Metodu Üzere Hilafet Devletinin Yeniden Kurulmasını Önleyemez

Pakistan hükümdarlarının sadık haydutları tarafından 11 Mayıs 2012 yılında kaçırılan Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti Resmi Sözcüsü Naveed Butt beş yıldır kayıp. Pakistan’da Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulmasının en etkili sözcüsü haline gelmek, Naveed Butt’un sözde tek “suçudur”. Onun bu güçlü çağrısı, doğrudan ABD ajanları için bir sorun olmuş ve Washington’daki efendilerinin planlarını baltalamıştır. Naveed, bölgedeki sömürgeci ABD varlığını yok etmek için Müslümanları korkusuzca uyarmıştır. “Akhand Bharat” planı uyarınca yükselen bölgesel güç Hindistan hegemonyasına karşı Müslümanları bilinçlendirmiştir. Ancak hain yöneticiler, bir tövbe olarak hakka yol verecekleri yerde günahlarına günah eklemişler, sindirme, zulüm, tutuklama, adam kaçırma ve elektrik vermek gibi ağır işkenceler yoluyla Hilafet savunucularına karşı savaş açmışlardır. Bugüne kadar da hainler, kaçırılan Naveed’in nerede olduğunu gizli tutmaktadır. Oysa Kutsi Hadiste şöyle geçmektedir:

قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ إِنَّ اللَّهَ قَالَ مَنْ عَادَى لِي وَلِيًّا فَقَدْ آذَنْتُهُ بِالْحَرْبِ“Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem buyurdu ki: Allah dedi ki: “Kim benim bir dostuma düşmanlık ederse, Ben ona savaş ilan ederim” ^[Buhari] Bu suçlular, Hizb-ut Tahrir gençlerine karşı şiddet kullanmaktadır. Hâlbuki Allah Subhânehu ve Teâlâ, Kuran’da şöyle buyurdu:

إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ“Şüphesiz mümin erkeklerle mümin kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmeyenlere; cehennem azabı ve yangın azabı vardır.” ^{[Buruc 10]} Şiddetli baskıya rağmen Hizb-ut Tahrir’in mücadelesinden vazgeçmediğini gören Bajwa-Navaz rejimi, hayal kırıklığına uğramıştır. Tam aksine genel olarak Müslümanlar, özel olarak silahlı kuvvetler içinde Hizb-ut Tahrir sevdası artmıştır. Zira Müslümanlar, Allah ve Rasûlü yolunda zorluklara katlanan dava adamlarına saygı duyuyorlar.

Ey Pakistanlı Müslümanlar! Özel olarak Naveed’in, genel olarak gençlerin sabır ve sebatı, hepimiz için müthiş bir örnektir. Azgın tiran karşısında müminin sergilediği bu gücün kaynağı, fiziği değil, Allah ve Rasûlü’ne olan güçlü imanıdır. Bu iman örsü, zulmü paramparça etmektedir. Bu, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ümmetine öğrettiği bir derstir. Zira Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem bize zorbaya ısrarla meydan okumanın güzel sonuçları olacağını bildirmiştir. Habbab b. Eret’in rivayet ettiğine göre

قَالَ شَكَوْنَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ وَهُوَ مُتَوَسِّدٌ بُرْدَةً فِي ظِلِّ الْكَعْبَةِ فَقُلْنَا أَلاَ تَسْتَنْصِرُ لَنَا أَلاَ تَدْعُو لَنَا فَقَالَ قَدْ كاَنَ مِنْ قَبْلِكُمْ يُؤْخَذُ الرَّجُلُ فَيُحْفَرُ لَهُ فِي اْلأَرْضِ فَيُجْعَلُ فِيهاَ ثُمَّ يُؤْتَي بِالْمِنْشَارِ فَيُوضَعُ عَلَى رَأْسِهِ فَيُجْعَلُ نِصْفَيْنِ وَيُمْشَطُ بِأَمْشَاطِ الْحَدِيدِ مَا دُونَ لَحْمِهِ وَعَظْمِهِ مَا يَصُدُّهُ ذَلِكَ عَنْ دِينِهِ وَاللَّهِ لَيُتِمَّنَّ اللهُ هَذَا اْلأَمْرَ حَتَّى يَسِيرَ الرَّاكِبُ مِنْ صَنْعَاءَ إِلَى حَضْرَمَوْتَ لاَ يَخَافُ إِلاَّ اللَّهَ وَالذِّئْبَ عَلَى غَنَمِهِ وَلَكِنَّكُمْ تَسْتَعْجِلُونَ “Rasûlullah bürdesini başının altına koyup Kâbe’nin gölgesinde yattığı bir sırada Rasûlullah’a müşriklerden çektiğimiz sıkıntılardan dolayı şikayette bulundum. Bizler için Allah’tan yardım dilemeyecek misiniz, bizim için dua etmeyecek misiniz? dedim. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurdular: “Önceki toplumlardan bir mümin yakalanır, kazılan bir çukura gömülür, sonra da başından aşağı testereyle ikiye ayrılırdı, vücudu demir taraklarla taranırdı. Fakat bütün bu yapılanlar onu dininden döndüremezdi. Yemin ederim ki Allah mutlaka bu dini yeryüzüne hâkim kılacaktır. Öylesine hâkim kılacak ki, tek başına bir atlı San’a’dan Hadramevt’e kadar gidecek, Allah’tan ve koyunlarına zarar verecek kurttan başka hiç bir şeyden korkmayacaktır. Ne var ki siz acele ediyorsunuz.”^[Ahmed] Bu yüzden zorbalardan korkmayın ve Nübüvvet metodu üzere Hilafetin ihyası vazifesinde dimdik Hizb-ut Tahrir gençlerinin yanında durun.

         Ey Pakistan silahlı kuvvetlerinin samimi subayları! Hizb-ut Tahrir’in yetenekli ve samimi politikacıları, güçlü imanları ile zorbalar karşısında hakkı haykırıyorlar. Hal böyleyken sahip olduğunuz güç ve kuvvetle saatler içinde zalimleri devirip hakkı ikame edebilecek güçteki siz samimi subaylara ne oluyor ki? Niye hâlâ bekliyorsunuz? İçinize korku aşılayan şeytani rejimlerin vesveselerinden kurtulun artık ve ümmetin yanında yer alarak kendinizi onurlandırın. Günümüzün zorbalarına karşı ümmetin size su gibi ihtiyacı var. Gelin Hizb-ut Tahrir’in çağrısına karşılık verin ve görevinizi yerine getirerek Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için nusret verin ki zorbaların ihanetine engel olun ve müminlerin kalbine şifa dağıtın.