حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2017–MB–TR–57 |
H. 21 Zilka’de 1438 M. Pazar, 13 Ağustos 2017 |
14 Ağustos Bağımsızlık Günü Mesajı Pakistan Müslümanları İçin Gerçek Bağımsızlığın Tek Garantörü Nübüvvet Metodu Üzere İkinci Raşidi Hilafet Devletidir
Müslümanlar, bu günde yetmiş yıl önce saf ve tertemiz Pakistan topraklarında İslam adına kurulan bir devlet için sarf edilen büyük fedakârlıkları hatırlıyorlar. Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, o gün neler yaşandığının, bugün ne yaşadığımızın, yarın neler yaşanacağının farkındadır.
Geçmişte yaşananlara geline, hepsi İslam adına yapılmış bir iyiliktir. Kalemler kaldırılmış, mürekkepler kurumuştur. Hesabı da kitabı da Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya aittir. Biz bin yıl bu bölgede hüküm sürdük. Bu bölgedeki halklar, ilk Nübüvvet metodu üzere Hilafetten Raşidi Halifeler dönemine kadar hep İslam’ın nuru ile aydınlandılar. 1757 ve sonraki yıllarda otoritemizi gasp eden İngiliz Raj işgal güçlerine karşı cesurca direndik. Müslümanlar ve Hintliler içindeki işbirlikçi hainler destekli İngiliz işgal yönetimi altında gün yüzü görmedik. İşgal yönetimi, Şeriat hükümlerini ortadan kaldırıp baskıcı kapitalist hukuku silah zoruyla bize dayattı. Bundan sonra Müslümanlar ve Gayrimüslimler, küfür yönetimi altında yoksulluk bataklığına battılar, borç ve kıtlığın boyunduruğu altında da perli perişan oldular. Oysa İslam yönetimi altında Hint yarımadası, sınırları dışındakiler için bile bir ekmek teknesi idi.
Biz Müslümanlar, İngiliz Raja itaati asla kabul etmedik. İster 1857 yılındaki Hilafet hareketinde olsun, isterse İslam adına Pakistan devletini kurmak için yapılan kıyamda olsun kahramanca direndik. İslam, bugün olduğu gibi o gün de bizim yaşama nedenimizdi. Zira Müslümanların motivasyonu Allah ve Rasûlü sevdasından kaynaklanıyor. Hatırlayın, Pakistan’ın kuruluşunda yedi milyondan fazla Müslüman baskıcı Hint yönetimini terk ederek Pakistan’a göç etmiştir. Milyonlarca Müslüman yerlerini yurtlarını terk etmişlerdir. Yüz binlercesi şehit olmuştur, binlercesi de aşağılanmıştır. Ancak bundan zerre kadar pişmanlık duymamışlardır. Çünkü mükâfatlarının Rahman ve Rahim katında olduğuna inanıyorlar! Göçmen Müslümanlar, Muhacirler gibi karşılanmışlardır. Bu misafirperverlik, kendilerine görkemli Muhacir-Ensar örneğini hatırlatmıştır. Gerçekten de İslam’sız Pakistan kurulamazdı. İslam, kardeşlik bağıdır. Müminlerin kalplerindeki fedakârlık ve meydan okuyucu duruşun esin kaynağıdır!
Bugünkü duruma gelince, İslam hâlâ bireyler ve Müslüman halkların can damarıdır. Biz, atalarımızın tarihini ve verilen çok büyük fedakârlıkları silmek isteyen neo Amerikan Raj’ın baskısı karşısında huzursuz ve rahatsızız. Askeri ve siyasi liderlik içindeki hainler, Mir Sadık ve Mir Jafir’in aşağılık oğulları, bu pak toprakları Washington dikteleri karşısında dize getirdiler. Afganistan’daki Haçlı güçlerini kabile direnişinden korumak için asil silahlı kuvvetlerimizi ABD’nin “daha fazlasını yapma” taleplerine yanıt vermek üzere seferber ettiler. ABD’nin “itidal” çağrılarına karşılık vermek için silahlı kuvvetlerimizi işgal altındaki Keşmir hatta Azade Keşmir’de artan Hint saldırganlığı karşısında prangalara vurdular. Şeriat hükümlerine sırt çevirirken körü körüne kâfirler ve kapitalizmin talimatlarını uyguladılar. Zengin kaynaklarımıza rağmen ekonomimizi mahvettiler.
Allah ve Rasûlü’ne itaate gelince, bizi Amerikan Raj’ından kurtaracak yegâne yol, Nübüvvet metodu üzere ikinci Hilafettir. Dolayısıyla Hizb-ut Tahrir, İslam’a sadakat, meydan okuyucu ve fedakâr tarihimiz onur ve haysiyeti için ilham kaynağı olan herkesi Hizbin gençleri ile omuz omuza durmayı, Pakistan’ı da bütün ümmetin koruyucu kalkanı Hilafetin kurulması için bir başlangıç noktası yapmaya davet ediyoruz. Ayrıca silahlı kuvvetler içindeki samimi subayları da İslam’ı kapsamlı ve hemen uygulamak üzere nusret veren Ensar’ı örnek almaya çağırıyoruz. Sakın bu Amerikan Raj’ın bir yıl daha yaşamasına izin vermeyin. İslam’a göre yönetmek ve düşmanlar karşısında yekvücut olmak için hadi gelin bu toprakları yeniden ümmetin kalkanı Raşidi Hilafet ile kutsayalım. Hadi bu dünyada yolsuzluk ve demokratik zulmü bitirmek, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesine nail olmak için çalışalım. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdular:
ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ثُمَّ سَكَتَ “Sonra ceberut saltanat olacaktır. Allah’ın olmasını dilediği kadar olacaktır. Sonra kaldırmak istediğinde de kaldıracaktır. “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra sustu.” [Ahmed]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |