13 Aralık 2017 günü gerçekleşen iktidardaki Ulusal Kongre Partisi’nin yıllık genel kongresinde Düşünce, Kültür ve Toplum İşleri Bakanı İntisar Ebu Nacime, Sudan resmi haber ajansına yaptığı açıklamada, kongreye Çin ve Vietnam Komünist Partisi dâhil olmak üzere pek çok ülkeden pek çok aydının katıldığını söyledi. Kalkınma ve ilerleme projesinde küresel güçlerin deneyimlerinden istifade edileceğini, Vietnamlı kadınların gelişme konusundaki tecrübelerinin ele alınacağını kaydetti. Ayrıca bakan ilk oturumda gelişime ilişkin insanlığın kültürel yaklaşımlarının tartışılacağını belirtti.

Kongre ile ilgili olarak aşağıdaki noktalara dikkat çekmek istiyoruz:

İktidar partisindeki Düşünce, Kültür ve Toplum İşleri Bakanı, düşünce ve kültürünü ümmetin akidesine daha doğrusu İslam temeline dayamak zorundadır. Allah’ın ulûhiyet ve rububiyetine inanan Müslümanlara İslam hükümlerinin toplum ve devlet düzeyinde uygulanması farzdır. Somut elle tutulur veriler göz ardı edilerek gelişim konularında kültürel yaklaşım ihdas etmek için inançsız ve dinsizlerin tecrübelerinden faydalanma meselesine gelince, deriz ki bu açıkça Allah’ın dinine hakarettir. İslam, Arap Yarımadasını Hadâratlara kölelikten kurtarıp fikir, kültür ve ilerlemede dünyanın merkezi ve efendisi yaptı. Gayrimüslimlere özel insanlık deneyimlerinden istifadenin Sudan halkı için acı meyveleri olacaktır. Zira Müslümanlar, Rablerinden açık bir burhan, hidayet ve rahmet üzeredir.

Her toplumun entelektüel ve kültürel gelişime nevi şahsına münhasır bakış açısı vardır. Bu bakış açısı, kanaatler toplamını oluşturur. Bu kanaatler, bilişsel müdahale, değişim ve kültürel etkileşime açık değildir. Çünkü her etkileşim, toplumun kültürel özgüllüğünde asimilasyon demektir. Kültürel özgüllük, başkalarından alınamaz. Alınırsa milletlerin kültürel özgüllüğü korunur.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Kadın Kolları olarak biz, öz İslam hükümlerinden kültürel entelektüel kalkınma projesi sunuyor ve iktidar partisinden bu ilahi çözümü toplumda uygulamasını talep ediyoruz. Tabii Allah’tan korkup kalkınma ve toplumun ilerlemesi için bizi dünya krizlerinden ve ahiret azabından kurtaracak gerçek kalkınmaya önem veriyorsa.

Birincisi: Toplum ve devlet bazında her derde deva İslami hükümleri uygulamak. İslam hükümleri, kullar için bir ibadet, âlemlerin Rabbi Allah’a yakınlaşma aracıdır.

İkincisi: Eğer iktidar partisi, Allah’ın Şeriatını uygulama isteğine ki doğru kalkınmanın yoludur yanıt vermezse, o zaman onu Allah’ın şu sözlerinden sakındırıyoruz:

فَلْيَحْذَرِ الَّذِينَ يُخَالِفُونَ عَنْ أَمْرِهِ أَنْ تُصِيبَهُمْ فِتْنَةٌ أَوْ يُصِيبَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ “Artık onun emrine muhalefet edenler, başlarına bir belânın gelmesinden veya elem dolu bir azaba uğramaktan sakınsınlar.” ^{[Nur 63]}

فَارْتَقِبْ إِنَّهُمْ مُرْتَقِبُونَ “Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler!”^{[Saffat 24]}