Hartum’daki ABD Büyükelçiliği yaptığı açıklamada, Sudan hükümetinden Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme ile uyum açısından “kamunun duygularını inciten açık saçık kıyafetler giymek”ile ilgili Ceza Kanunu’nun 152’inci maddesinin iptalini ya da değişiklik yapılmasını talep etti. Sudan’daki ABD diplomatik misyonu, bu madde uyarınca binlerce kadının gözaltına alınmasını eleştirdi. Ve maddeyi “ayrımcılık, haysiyet ve sivil özgürlüklerin ihlali olarak”tanımladı. ^{[Sudan Tribune]}

Olaylar, sözde bağımsızlık kutlamalarından bir kaç gün öncesine rastlıyor. Hangi bağımsızlık? Tabii ki hükümetin İslam ve Müslümanlar düşmanı Amerika’nın talimatlarını uyma bağımsızlığı… Hartum Yerel Yönetim ve Yasama Komitesi Başkanı, Ahiru Lahza gazetesine verdiği demeçte, açık saçık kıyafetler giyme maddesinin gözden geçirileceğini ve her insanın genel özgürlükler altında dilediği gibi yaşama hakkının olduğunu söyledi!

Israrla Amerika ve Batı kâfir, Müslüman kadını şeri giysisinden, hatta herhangi bir örtü arındırmak için çırpınıyor. Çünkü ülkelerindeki korkunç talihsizliklerin başlıca nedeninin çıplak kadınlar olduğunu görüyorlar ve onun için bunu, Müslüman kadınlara taşımak istiyorlar. Pislik yapanlar, başkalarının da pislik yapmasını isterler. İşte Lut kavminin şu sözünün nedeni budur:

أَخْرِجُوا آلَ لُوطٍ مِنْ قَرْيَتِكُمْ إِنَّهُمْ أُنَاسٌ يَتَطَهَّرُونَ “Lût’un ailesini memleketinizden çıkarın. Çünkü onlar temiz kalmak isteyen insanlarmış(!)”^{[Neml 56]} Bu yüzden Araplarda bir deyiş vardır: “Zinakar kadın, keşke diğer tüm kadınlarda zina etseler der.”

Sömürgeci kâfir, kişisel özgürlük kapsamına girdiği halde Müslüman kadının şeri kıyafetine tahammül edemiyor. Küfür, sefahat ve çürüme özgürlüğünün mihenk taşı olan bu özgürlüğe iman ettiğini söyleyen Batı değil midir? Eğer Batı, Müslüman kadının giydiği giysinin kendi kadınları tarafından giyildiğini görseydi, belki bu kadar acımasız olmazdı. Ancak ne yazık ki Batı, kadınların örtülmesinden ziyade açılmaları gerektiğini düşünüyor.

Ey Müslümanlar! Şerli yöneticiler, Müslüman ülkelerin tepesine dikildiklerinden bu yana kuklası oldukları için Batının kendilerini dikte ettiğini uyguluyorlar. Rabbinizin dininden sağlam hiç bir şey bırakmayacak olan hasta Batı zihniyeti ile bizi yönetiyorlar. Güncel olaylar açıkça bunu gösteriyor. Peki, ne yapacaksınız?

Ey Müslümanlar! Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Kadın Kolları olarak biz, hakkıyla Allah’ın yanında almaya, bu zillet ve rezaleti reddetmeye, iktidar koltuğu karşılığında Allah’ın hükümlerini satan yöneticilere boyun eğmemeye, ortadan kaldırmaya, Allah’ın Kitabı ve Rasûlü’nün Sünneti üzere biat edeceğiniz bir Halife atamak için çalışmaya davet ediyoruz. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Medine’de devleti kurduğunda, Yahudi pazarında Müslüman bir kadın saldırıya maruz kalınca Yahudileri ortadan kaldırmıştı. Bugün genel özgürlükler yasası adına Müslüman kadına karşı kurulan entrika o günkü Yahudi entrikasından pek farksız değildir. Nerede iffet hükümlerini uygulayacak, sonra da tutsak Kudüs’ü Yahudilerden kurtarmak ve Müslüman ülkelerde kâfir Batının kökünü kurutmak için harekete geçecek Halife?