Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti, 17 Ekim 2019 Perşembe günü saat 16.00’da Kadarif kentinde kitlelere yönelik bir konuşma yaptı. İnsanlar, yüce İslam ve hükümleri temelinde ülkede olup bitenler hakkında Hizb-ut Tahrir’in vizyonunu dinlemek için toplandı. Bu durum bazı laikleri çileden çıkardığı için alkış tuttular, laik sloganlar attılar, seslerini yükselttiler, parti gençlerinin “Kizan” olduğunu iddia ettiler, konuşmayı baltalamaya çalıştılar. Bunun sonucu bazı katılımcılar, onlarla fiziksel çatışmaya girmek istedi. Fakat Hizb-ut Tahrir gençleri buna engel oldu ve yüce bir bilgelikle konuşmayı katılımcıların takdiriyle karşılaşan bireysel ve kitlesel tartışmaya çevirdiler.

Seküler akım ilk kez böyle çocukça eylemlerde bulunmadığı gibi bu, sonuncusu da olmayacak. Bu yüzden onlara, arkalarındaki veya önlerindeki efendilerine diyoruz ki, Hizb-ut Tahrir çağrısında devam edecektir. Bu tür eylemler onu asla yıldıramaz. Önceki rejim, tutuklamalar yapmasına ve halka açık yerlerde konuşmayı yasaklayan yasalar çıkarmasına rağmen bu tür konuşmalara engel olamamış, Hizbi ve gençlerini hak davetten alıkoyamamıştır. İddiaları ifşa olmuş, hüsrana uğrayarak yok olup gitmiştir. Eziyetten başka Hizbe hiçbir zararı dokunmamıştır.

Hizb-ut Tahrir olarak bizim örneğimiz, Sevgili Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’dir. Allah yolundan alıkoymak için Kureyş de bu tür eylemlerde bulunmuş, ama hüsrana uğramıştı. Allah, kulu ve Rasûl’üne yardım etmiş, bu sayede Medine’de İslam Devleti kurulmuştu. Allah Subhânehu ve Teâlâ bu konuda şöyle buyuruyor:

وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لا تَسْمَعُوا لِهَذَا الْقُرْآنِ وَالْغَوْا فِيهِ لَعَلَّكُمْ تَغْلِبُونَ “İnkâr edenler: Bu Kur’an’ı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın. Umulur ki bastırırsınız, dediler.” ^{[Fussilet 26]} Bu ayetin tefsiri hakkında İmam Kurtubu’nin Cami’ul Ahkâm adlı eserinde şöyle geçer. “İbn Abbas der ki: Ebu Cehil dedi ki: Muhammed Kuran okuduğunda, sesler çıkarın ki ne dediğini bilmesin. Kuran karşısında aciz kaldıkları için böyle yaptıkları söylendi. Mücahit dedi ki: “Gürültü yapın” demek, ıslık çalın, alkış tutun, aklı karıştırın demektir. Ancak o zaman boş söz olabilir...” O sapıklar da bunun aynısını yaptılar. Alkış tutup kargaşa çıkardılar. Onlara diyoruz ki Allah, nurunu tamamlayacak ve müminleri üstün kılma vaadini mutlaka yerine getirecektir. Zira Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْناً يَعْبُدُونَنِي لا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئاً وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ “Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” ^{[Nur 55]} Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafetin geri geleceği Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bir müjdesidir. Kâfirler ve münafıklar hoşlanmasalar da Allah’ın izniyle Hilafet yakında kurulacaktır. Çünkü ceberut saltanat, son nefeslerini vermektedir. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

ثُمَّ تَكُونُ مُلْكاً جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ  “Daha sonra ceberut bir saltanat olacaktır. O da Allah’ın dilediği kadar devam edecektir. Ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldıracaktır. Sonra, Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”