Troyka ülkelerinin temsilcileri ve BM Genel Sekreteri’nin Sudan Özel Temsilcisi, Halk Hareketi Kuzey Bölgesi Başkanı Abdülaziz el Halo ile Güney Kordofan’ın Kauda kentinde yaptıkları görüşmeleri sonlandırdılar. Troyka ülkelerinin (İngiltere, ABD ve Norveç) temsilcileri yaptıkları açıklamada, “28 Mart’ta Juba’da Sudan Hükümeti ile imzalanan İlkeler Bildirgesi’nde varılan anlayışlara teşvik etmek için iki gün boyunca El Halo ile toplantı gerçekleştirdiklerini” söylediler. Açıklamada, tarafların barış anlaşması çabalarına övgüde bulunuldu ve İlkeler Bildirgesi’nin “din ve devlet işlerinin ayrılması gibi önemli konularda ilerleme olasılığı gösterdiğini” vurgulandı” ^{[04.07.2021 Sudan Tribune]}

Sömürge güçlerin istihbarat servisleri ve misyonları ülkede cirit atıyor. İstedikleriyle görüşebiliyorlar. Sudan halkına entrika ve kumpas kuruyorlar. Söz konusu ülkeler, Güney’i kuzeyden ayırdılar, çünkü Güney’i bağımsızlığa götüren hükümeti tanıdılar. Rejimin eski yetkilisi, 21 Ekim 2017’de Rus Sputnik sitesine yaptığı açıklamada, “ABD’nin Sudan üzerindeki baskısı ve ABD’nin Sudan komplosu çok büyüktür. Örneğin, Darfur ve Güney Sudan sorunu Amerika’dan destek ve yardım gördü. ABD baskısı altında Güney Sudan bölündü, yani Sudan bölündü. Güncel bilgilerimize göre Amerika, Sudan’ı beş ülkeye bölme arzusunda.”dedi. Aynı ülkeler, Güney Kordofan, Nil ve Mavi Nil için de pusuda yatıyorlar.

Bu sömürgeci güçlerin denetimi ve tavsiyeleri, ayrıca hükümetin hiçbir icraatta bulunamaması, laik sistemin çaresizliğini, insanların sorunlarını çözmedeki yetersizliğini ve onları tek bir potada eritemediğini doğruluyor. Laiklik, halkları yoksullaştıran şeytani bir sistemdir. Özyönetim, federalizm, self determinasyon fikirleri ile ülkeyi parçalıyor. Bu ziyaret sırasında bu yetkililerin yaptıkları açıklamalar, Sudan halkının çoğunluğunun dini olan İslam’a karşı kurguladıkları sinsi hedefi doğrulamaktadır. Açıklamada, tarafların barış anlaşması çabalarına övgüde bulunuldu ve İlkeler Bildirgesi’nin “din ve devlet işlerinin ayrılması gibi önemli konularda ilerleme olasılığı gösterdiği” vurgulandı.

Troyka ülkeleri, Sudan’ın egemenliğini ihlal ediyor ve hatta Halk Hareketini laiklik şartlarında ısrarcı olmaya çağırıyor. Self determinasyon veya özyönetim hakkı ile ülkenin parçalanmasına teşvik ediyor. Bu ülkeler daha önce Güney’in ayrılması konusunda da işbirliği yapmıştılar. Açıklamada, “Troyka ülkelerinin (İngiltere, ABD ve Norveç) temsilcileri yaptıkları açıklamada, 28 Mart’ta Juba’da Sudan Hükümeti ile imzalanan İlkeler Bildirgesi’nde varılan anlayışlara teşvik etmek için iki gün boyunca El Halo ile toplantı gerçekleştirdikleri.” kaydedildi. Daha da tuhaf olan, bu konular iç meselelerdir, bu ülkelerin bu meselelerle ne ilgisi var? Demek ki, kötülük ve entrika yuvası yabancı elçiliklerin kurduğu ve desteklediği bu zayıf hükümetler üzerinde sömürgeci vesayet ve denetim hala devam ediyor.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, Sudan’ı parçalamak ve İslam’la savaşmak için kurulan komplolara karşı Sudan halkını uyarmaya devam edeceğiz. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 12 Nisan 2017 Çarşamba günü ABD’li mevkidaşı Rex Tillerson ile yaptığı basın toplantısında, “Obama yönetimi, Ömer El Beşir hükümetinden Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne çıkarmama karşılığında, sorunu çözmek için Sudan’ın ikiye bölünmesini kabul etmesini istedi.”dedi. Dışişleri Bakanı İbrahim Ghandur, ertesi gün 13 Nisan 2017 Perşembe günü verdiği yanıt ilginçti. Bu entrikayı doğrulayan Ghandur, “Güney’in bağımsızlığı aslında bir komploydu, ancak yine de kabul ettik” ifadelerini kullandı. ^{[13.04.2017 Anadolu Ajansı]}

Evet, bu ülkeler, İslam’ı ve Şeriatını uygulayan güçlü bir devlet kurma inisiyatifimizi yitirene kadar komplo ve tuzak kurmayı, irademizi kırmak için kirli planlar geliştirmeyi sürdürecekler. Sudan halkı, İslam düşmanı bu sömürgeci güçler aracılığıyla yürürlüğe konulan planların bilincinde olmalı, İslam’ın Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti projesini içtenlikle desteklemelidir. Çünkü sömürgecilerin kökünü sadece Hilafet kazıyabilir, kötülüklerini ve komplolarını sadece Hilafet durdurabilir. O gün müminler Allah’ın zaferiyle sevineceklerdir.