Egemenlik Konseyi üyesi İbrahim Cabir Sudan Tribune’e yaptığı açıklamada “İran ile ilişkilerin, Sudan ve İsrail arasındaki normalleşme trenini etkilemeyeceğini” söyledi ve Sudan’ın dış politikasının ve uluslararası ilişkilerinin Sudan halkının yüce menfaatlerine göre belirlendiğini açıkladı. Normalleşmede bir menfaatin olduğu düşünülürse, normalleşmeye devam edileceğini, yoksa devam edilmeyeceğini belirtti!

Egemenlik Konseyi üyesi ve Genelkurmay Başkanı Yardımcısının yaptığı bu açıklama, ülkemizi yönetenlerin, daha önce imzaladıkları sözde hain ve geçersiz İbrahim Anlaşması sapıklıklarını hala sürdürdüklerini teyit ediyor. Cabir’in “...Sudan ile (İsrail) arasındaki normalleşme trenini etkilemeyecektir” açıklaması, Müslümanların kanının döken, İsra ve Mescid-i Aksa topraklarını gasp eden Yahudi varlığı ile normalleşerek Allah’a, Rasûlüne ve müminlere ihanet yolunda yürüdükleri anlamına geliyor.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, ümmete ve davasına yönelik bu hain açıklama karşısında şunları vurguluyoruz:

Birincisi: Herhangi bir bireyin çıkarını belirleyen kişi, tüm insanların Yaratıcısı olan Alemlerin Rabbi Allah’tır. Sudan halkının yüksek çıkarını da yine Allah belirler, Yahudilerin, Amerika’nın ve diğer ülkelerin kollarına atılmak değil.

İkincisi: Şeri görev, bu mutant varlıkla ilişkileri normalleştirmekten ziyade onun Mübarek Toprak’tan söküp atılmasını gerektirir. Allah’ın izniyle, zalim tiranların tahtları devrildiğinde ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet şafağı söktüğünde bu varlığın kökü kazınacaktır. Çünkü bu, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesidir.

لَتُقَاتِلُنَّ الْيَهُودَ فَلَتَقْتُلُنَّهُمْ، حَتَّى يَقُولَ الْحَجَرُ: يَا مُسْلِمُ، هَذَا يَهُودِيٌّ فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ“Sizler Yahudilerle muhakkak savaşacaksınız! Harp o kadar şiddetli olacaktır ki, hatta taş: “Ey Müslüman, şu arkamdaki Yahudidir, hemen gel de öldür onu!’ diye haber verecektir.”

Üçüncüsü: Tüm Müslümanlar gibi Sudan halkı da Filistin’in Yahudilerin pisliğinden kurtarılmasını arzulamakta, maymunlar ve domuzların kardeşleri ve zorbaların köleleriyle ilişki kurmakta hiçbir çıkar görmemektedir.

Dördüncüsü: Peki Yahudi varlığıyla normalleşenlerin utanç ve zillet dışında ne gibi fayda elde etmişlerdir? Yahudilerin Gazze’deki katliamları karşısında hepsinin çaresiz kaldığını görmüyor musunuz? Onların en olgun ve akıllı olanı, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın buyruğuna yanıt vererek Gazze’deki savunmasız kardeşlerimizi desteklemek için orduları harekete geçirmek yerine şehitleri ve yaralıları saymaktadır:

وَمَا لَكُمْ لاَ تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاء وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَـذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ وَلِيّاً وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ نَصِيراً“Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?” ^{[Nisa 75]}

Sonuç olarak ey Sudan halkı! İyilik ve hayırdan yana Allah Teâlâ’ya kendinizi gösterin. Hak sözü söyleyin. Sizin adınıza konuşanların sizi Allah’a, Rasûlüne ve inananlara ihanete yönlendirmesine izin vermeyin. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti yeniden kurmak için çalışan samimi ve dürüst kimselerle birlikte olun.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icabet edin.” ^{[Enfal 24]}