Çarşamba, 23 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SD-BA-2024-RS-TR-45 H. 13 Rabi’-ul Âhir 1446
M. Çarşamba, 16 Ekim 2024

Mısır ve Sudan Yöneticilerinin Güçsüz ve Tavizkar Tutumları, Ümmetin Nil Nehri Üzerindeki Haklarının Heba Olmasına Neden Olmaktadır, Bu Hakları Ancak Nübüvvet Metodu Üzere Hilafet Koruyabilir

Mısır ve Sudan ortak su kaynakları teknik komitesinin düzenlediği toplantının ardından, 12 Ekim 2024 Cumartesi günü, Mısır ve Sudan sulama bakanları ortak bir açıklama yaptılar. Açıklamada, Nil Nehri Havzası Çerçeve Anlaşması’nın, sadece imzalanmamış olmasından dolayı değil, aynı zamanda uluslararası hukukun genel ilkeleri ve sözleşme hükümlerine aykırı olması nedeniyle ne Mısır ne de Sudan için bağlayıcı olmadığı vurgulandı.

Bu açıklama, Güney Sudan’ın, 13 Temmuz 2024 tarihinde Entebbe Anlaşması olarak da bilinen Nil Nehri Havzası Çerçeve Anlaşması’nı onayladığına dair bildirinin ardından geldi. 2010 yılında Etiyopya, Ruanda, Tanzanya, Uganda ve Burundi olmak üzere beş ülke bu anlaşmaya imza atmıştı. Anlaşmanın bir maddesi uyarınca, yürürlüğe girmesi için en az altı ülkenin parlamentosu tarafından onaylanması şartı bulunmaktadır. Güney Sudan’ın anlaşmaya imza atmasıyla bu şart tamamlanmıştır.

Bu anlaşmayı imzalayan tüm ülkeler Batı’nın maşasıdır ve Nil nehri, Nil vadisi için hayat kaynağı olduğundan, Mısır ve Sudan’ı sıkıştırmak için Batı’nın emriyle hareket etmektedirler. Bu anlaşma, suların yeniden bölünmesini ve Mısır ile Sudan’ın kazanılmış tarihi hakları fikrinin sona erdirilmesini zorunlu kılmaktadır. Ayrıca, aşağı havza ülkeleriyle anlaşmaya varmadan su projelerinin inşa edilmesine izin vermektedir.

13 Ekim 2024 Pazar günü, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, Nil Nehri Havzası Çerçeve Anlaşması’nın yürürlüğe girdiğini açıklayarak bunu tarihi bir an olarak nitelendirdi.

Biz, Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak, Sudan ve Mısır yöneticilerinin bu zayıf tutumları karşısında şunları vurguluyoruz

Birincisi: İslam esasına dayalı ideolojik bir devletimiz olmuş olsaydı, bu uşak devletçikler bizim meşru su haklarımızı asla çiğneyemezlerdi. Fakat Mısır ve Sudan yöneticilerinin müsamahası ve tavizkar tutumu bu devletçiklere cesaretlendirmiştir.

İkincisi: Müslümanlar, Peygamber Efendimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem zamanından günümüze kadar Dicle, Fırat ve Nil gibi büyük nehirlerin özel mülk olmayıp kamu mülkiyeti olduğunun bilincindedirler. Dolayısıyla, kaynak ülkeleri olarak adlandırılan ülkelerin, Mısır ve Sudan’ın çıkarlarına zarar verecek şekilde Nil sularını kontrol etme hakları yoktur.

Üçüncüsü: Mısır ve Sudan yöneticilerinin, Etiyopya’nın Büyük Rönesans Barajı’nı inşa etmesine göz yummaları, Müslümanların çıkarlarına ihanettir. Çünkü bu durum, kâfirlerin su akışını doğal seyrinde kontrol etmelerine olanak tanır. Aynı zamanda bu ihmal, kâfirlerin bizim boyunlarımıza daha fazla tasma geçirmesine, yani üzerimizdeki egemenliklerini artırmasına yol açar. Bu ise haramdır ve engellenmelidir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلاً“Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir. [Nisa 141]

Sonuç olarak, Ümmete onurunun, haysiyetinin ve gasp edilmiş haklarının iadesi ancak Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devleti ile mümkündür. Çünkü Hilafet, ümmetin menfaatlerini koruyacak ve gerekirse askeri güç kullanarak da olsa ümmetin imkanlarıyla oynanmasına izin vermeyecektir. Her Müslüman, Allah’a itaat içinde güzel bir hayat sürmek için bu devleti kurmaya çalışanlarla birlikte çalışmalıdır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا للهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]

İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsü

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan
Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07
http://www.hizb-sudan.org/
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER