Sudan Parlamento üyeleri, yakıt sübvansiyonunun kaldırılmasını (fiyatının arttırılmasını) istediler. Bazı milletvekilleri, Maliye Bakanı'na ve görevini yerine getirmesine övgüde birbirleriyle yarıştılar. Maliye Bakanı, Sudan ile komşu ülkelerdeki yakıt, şeker ve buğday fiyatlarındaki farklılığın, kaçakçılık eylemlerinin yükselmesinden kaynaklandığını kabul etti. Ayrıca gelecek dönem içerisinde zorunlu çözümler olarak gördüğü bir dizi mali ve finansal tedbirlerin alınacağını açıkladı ama bunların ne olduğunu söylemedi. Parlamentoyu da bu hususta destek vermeye çağırdı.

Bu parlamentodaki milletvekillerinin, fahiş pahalılığın bellerini kırdığı ve kendi işlerinin sahibi olmayan vatandaşların sırtındaki yükün büyümesi ve fakirliğin daha çok artması için yakıt fiyatlarının artmasını istemeleri hiç de garip değildir. Milletvekilleri, daha önce bütün mal ve hizmetleri etkileyen ve dar gelirli insanları sıkıntıya sokan yakıt fiyatlarının arttırılmasını kabul ettiklerinde de, yani Haziran 2012 yılında da alkış tutmuşlardı. Ardından Kasım 2012 tarihinde aracın motoruna göre senelik (50-200-250) cüneyh olarak ödenen taşıt vergisi konulmasını kabul ederek bir daha alkış tutmuşlardı.

Aslında parlamentonun görevi, işlerin gözetilmesinde ihmalleri olduğu zaman yöneticileri muhasebe etmek ve Ümmeti temsil etmektir. Ancak açıkça görülmektedir ki; bu parlamento, tamamen hükümetin temsilciliğini yapmakta, emirlerini yerine getirmekte, kararlarını uygulamakta, sübutu ve delaleti kati nasla sabit olan şerî hükme aykırı olsa bile hükümete itaat etmektedir. Zira bu parlamentonun üyeleri, faizin haram olduğunu bile bile kaç defa faizli krediyi onayladılar. Oysa Allahu Subhânehu, şöyle buyurmaktadır:

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَذَرُوا مَا بَقِيَ مِنْ الرِّبَا إِنْ كُنتُمْ مُؤْمِنِينَ  "Ey iman edenler! Allah'a ittika edin ve ribadan (faizden) geri kalan (alacaklarınızı) derhal bırakın, eğer gerçekten müminler iseniz!" ^{[Bakara 278]}

Yine Cabir'den şu hadis rivayet edilmiştir:

لَعَنَ رَسُولُ اللَّهِ آكِلَ الرِّبَا وَمُوكِلَهُ وَكَاتِبَهُ وَشَاهِدَيْهِ "Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], faizi yiyene, yedirene, onu yazana ve şahitlik edene lanet etmiştir."

Parlamento, Allah'ın hükümlerine muhalefet eden hükümete itaat etmektedir. Doğal olarak haklarını müdafaa etmek üzere yanında yer almıyorsa Ümmeti temsil etmemektedir.

Râşidi Hilafet Devleti olan İslam Devleti'nin gölgesinde görüş hususunda Ümmeti temsil etmek üzere onun bir meclisi olacaktır. Halife, işler hususunda kendileriyle istişare etmek için onlara müracaat edecek ve Ümmetin yerine yöneticileri muhasebe edeceklerdir. Ayrıca yöneticilerin kendilerine zulmetmeleri veya İslam'ı kendilerine kötü tatbik etmeleri, hizmet götürmemeleri veya benzeri hususları yapmaları durumunda haklarında şikayette bulunmak için bu meclise üye olabileceklerdir. Bu meclis, bugünkü parlamentolar gibi yasama işlerini yapamazlar. Çünkü yasama, sadece Allah [Azze ve Celle]'ye aittir. Allahu [Subhânehu ve Teâlâ], şöyle buyurmaktadır:

إِنِ الْحُكْمُ إِلاَّ لِلّهِ "Hüküm sadece Allah'a aittir." ^{[Yûsuf 40]}

فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لاَ يَجِدُوا فِي أَنْفُسِهِمْ حَرَجًا مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيمًا "Hayır! Rabbine ant olsun ki onlar aralarında çıkan anlaşmazlıklarda Seni hakem kılıp içlerinden de bir sıkıntı duymaksızın verdiğin hükme tam bir teslimiyet ile teslim olmadıkları sürece iman etmiş olmazlar." ^{[en-Nîsa 65]}

Bu nedenle yasama, topluca veya çoğunluğa göre meclisin görüşünden alınmaz. Bilakis Allah'ın kitabından, Resulü [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in sünnetinden ve sahih içtihat doğrultusunda ulaşılan görüşten alınır. O halde hepimize düşen, gerçekten bizi temsil eden ve bizim adımıza yöneticileri muhasebe eden bir meclis oluşturmaya çalışmaktır. Ümmetin işlerini gözetme hususunda ihmalkarlık gösterdiklerinde ise onlara Allah'ın tehdidini hatırlatmaktır. Bu meclis ise ancak Allah'ın izniyle yakında gelecek olan Hilafet Devleti'nin gölgesinde olur. İşte Hizb-ut Tahrir, Celil Alim Şeyh Atâ İbn-u Halil Ebu Raşta liderliğinde Ümmet içerisinde ve ümmetle birlikte Hilafet Devleti'ni kurmak için çalışmaktadır. O halde bu sıkıntılı hayattan İslam'ın azim genişliğine çıkmak için bizimle birlikte olun.

فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ وَلا يَشْقَى وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا "Kim benim hidayetime ittiba ederse o, sapmaz ve bedbaht olmaz. Kim de benim zikrimden (Kur'an'dan) yüz çevirirse onun için sıkıntılı bir hayat olacaktır." ^{[Tâhâ 123-124]}

İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Resmî Sözcüsü
Sudan Vilâyeti