Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SD-BA-2013-RS-TR-0027 H. 26 Raceb 1434
M. Çarşamba, 05 Haziran 2013

-Basın Açıklaması- Resmî Sözcünün, Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayetinin Amerika'nın Sudan'ı Parçalamaya Yönelik Planının İkinci Bölümünün Detayları Hakkındaki Kitapçığı Tanıtmaya Dönük Basın Konferansındaki Konuşması

19.07.2011 tarihinde Güney Sudan'ın resmen ayrıldığı ve orada ırkçı ve bölgesel temelli bir devletçiğin kurulduğu açıklanmış ve bu ise Amerika'nın ilk bölümdeki planlarının başarısına katkı sağlamak için olmuştur. Dolayısıyla bu başarı, Sudan'ın geri kalan bölgelerini parçalamayı amaçlayan planın ikinci bölümünün başlangıcı olmuştur. Zira meşum Nifaşa Anlaşması, bu ikinci bölüm için oluşturulmuştur.

Cumhurbaşkanı'nın birinci yardımcısı bu plana vurgu yaparak şöyle demiştir: "Ortada, Sudan'ı parçalamaya dönük plana liderlik eden küresel ve bölgesel ülkeler bulunmaktadır." Ayrıca Enformasyon Bakanı Ahmed Bilal, Amerikan planını Nifaşa Anlaşması sayesinde Sudan'ın geri kalan kısımlarını parçalamaya bağlamış ve 17.05.2013 Cuma günkü (Radyo Konferansı) programında şöyle bir açıklamada bulunmuştur: "Ortada, Güneyin ayrılmasına odaklı olarak Sudan'ı beş devletçiğe bölmeyi amaçlayan harici bir plan bulunmaktadır."

Amerika, Sudan'ı parçalamaya dönük cürümsel planlarını uygulamada birtakım araçlar kullanmaktadır ki bunlardan bazıları şunlardır:

Birincisi: uygulama araçlarına çok önem verdiğini ifade eden Sudan hükümeti, İslam sloganlarından vazgeçmiş, afetlerin dışında cihat bayraklarını indirmiş ve sözde barış adı altında teslimiyet bayraklarını kaldırmıştır. Zira hükümet, Sudan'ın çeşitli bölgelerindeki kabilevî ve bölgesel ayrılıklara ek olarak self-determinasyon ile Güney Sudan'ı ayıran ve orduyu zayıflatan Nifaşa Anlaşmasını da imzalamıştır.

İkincisi: (Sudan Devrimci Cephesi) gibi isyancı hareketler: Amerika, Güney Sudan'ın ayrılmasını garanti altına almasının ardından, Güney Sudan'ın ayrılmasından sadece beş gün sonra hükümet ile Özgürlük ve Adalet Hareketi arasında imzalanan Doha Anlaşması'na güçlü bir destek vermiş, sonra Amerika 11.11.2011 günü Darfur'daki temel isyancı hareketleri, Sudan Devrimci Cephesi adında Kuzey kesimde popüler olan bir hareketin liderliği altındaki yeni bir silahlı varlık altında toplamayı başarmıştır. Nitekim bu Devrimci Cephesi'nin, Güney devletçiğinin yanında yer alan Amerika'nın araçlarından bir araç olduğu teyit edilmiştir. Zira en son askerî operasyonlar bunun en iyi kanıtıdır. Hatta Devrim Cephesi'nin tüzüğünde "Sudan'ın tüm bölgelerinin gönüllü birliği kabul edilmelidir" metni geçtiği halde o, Sudan'ın parçalanması noktasında hükümet ile birlikte asıl bir taraf olmuştur.

Üçüncüsü: Sudan Muhalefeti: Hükümetin, Nifaşa'daki self-determinasyonu kabul etmesinde büyük bir etkisi olmuştur. Zira muhalefet (partilerinin geneli), 1995 yılındaki Asmara Konferansı'nda Güney Sudan'a dönük self-determinasyonu onaylamış, dahası Nifaşa Anlaşması'nı desteklemiş ve ikilikli olanlarının dışındakilere itiraz etmemiştir. Ayrıca şuan muhalefet, Devrimci Cephesi ile aynı tarafta yer almaktadır.

Dördüncüsü: Güney Sudan devletçiği, Amerikan projesinin önemli araçlarından görülmektedir. Zira o, Devrimci Cephesi'ne kucak açmış ve ona askerî ve lojistik destek vermiştir.

Beşincisi: Uluslararası ve bölgesel örgütler; zira Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararının, Sudan'ın parçalanması planında önemli bir rolü olmuştur. Çünkü bu kararlar, Sudan hükümetini sürekli olarak baskı altında tutmaya devam etmiştir ki bu kararlardan sonuncusu (2046) sayılı karardır.

Planı uygulama üsluplarına gelince ki bu üslupların bazılarından aşağıda bahsedeceğiz:

1- Devrimci Cephesi ve diğer isyancı guruplar tarafından yürütülen askerî operasyon.

2-Uyumlu laik bir anayasa meselesinin benimsenmesi.

3-Uluslararası ve bölgesel gözetim altında isyancı hareketlerle müzakere edilmesi.

4-Ülkenin birçok bölgelerinin devletin otoritesinden çıkarılması.

5- Kıyı ve merkez çatışması ve kırsallar, bölgeler ve kabileler devrimi gibi fikirlerin kabul edilmesi.

Bu planın nasıl başarısız olacağına gelince ki o da şöyle olur:

Sistemi değiştirmek, gözetim esası üzere bir sistem ile Allah'ın kitabı ve Resulü [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in sünneti üzere biat edilecek Müslümanların Halifesi'nin tatbik edeceği İslam'ı oluşturmak için çalışmak. Değişime dönük bu çalışma ise barışçıl bir şekildeki fikrî çatışma ve siyasî mücadele, ister siyasî ister ekonomik ister öğretim isterse benzerleri olsun ülkeye tahakküm eden bu sistemlerin fesadının açıklanması ve Ümmetin ideolojisi olan İslam ideolojisine, yani Allah'ın kitabına ve Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in sünnetine dayalı bir anayasanın oluşturulması yoluyla olur.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak bizler, sizin önünüze kafir Batı'nın komplosunun ayrıntılarını, bunun hakikatini, araçlarını ve üsluplarını koyuyor, sonra sahih çözümleri açıklıyor ve sizden de İslamî akideye dayalı bir tutum bekliyoruz. Ayrıca sizin önünüze, "Amerika'nın, İkinci Bölümde Sudan'ın Geri Kalan Kısımlarını Parçalamaya Dönük Planı, Planın Araçları, Üslupları ve Başarısızlığının Keyfiyeti" başlıklı bu konuşmada özetlediğimiz tüm ayrıntıların geçtiği bu kitapçığı koyuyoruz. Dolayısıyla bu kitapçık, politikacılar, düşünürler ve faaliyetlerle bir iletişim olacağı gibi şuan medyacılara ve katılımcı politikacılara dağıtılacaktır.

Bizler bu çalışmayı, H. Receb 1342 yılında ortadan kalkmasıyla birlikte sömürgeci kafirin İslam ülkelerini zayıf ve kıytırık devletçiklere parçaladığı İslamî Hilafet'in yıkılışının yıldönümü olan elim yıldönümünü hatırlama kapsamında gerçekleştiriyoruz. Şimdi de sömürgeci kafir, bölünenleri bölmeye ve parçalananları da parçalamaya çalışmaktadır.

Ve's Selamu Aleykum Ve Rahmetullahi Veberakatuh.


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER