İslam çağrısına ve camilerde dava adamlarına uygulanan baskının ardından şimdi de hükümet, kamuya açık yerlerde konuşma yasağı getiriyor. İrşat ve Vakıflar Bakanı Dr. Ammar Mirgani Hüseyin, pazarlar ve halka açık yollarda dini söylemin yasaklanmasına ilişkin bir karar yayımladı. Bakan, bu karar dini söylemi düzenlemenin bir adımıdır dedi ve dini söylemin, pazarlar ve halka açık yollarda fitnelere neden olduğunu, bu fitnelerin de güvenlik sorunlarına ve şiddet olaylarına yol açtığını söyledi.

Apaçık ortadadır ki mevcut Sudan rejimi, İslam’la mücadelede tamamen Amerika’nın kuyruğundan gidiyor. Hatta insanların yaşamlarında hiçbir realitesi olmayan İslami sloganlardan bile vazgeçmiştir. Rejim bu eylemleriyle Amerika’nın rızasını umut ediyor. Oysa Amerika, açıkça küfredip onun gibi olmadıkça asla razı olmayacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلَن تَرْضَىٰ عَنكَ الْيَهُودُ وَلَا النَّصَارَىٰ حَتَّىٰ تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ قُلْ إِنَّ هُدَى اللَّهِ هُوَ الْهُدَىٰ وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءَهُم بَعْدَ الَّذِي جَاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ مَا لَكَ مِنَ اللَّهِ مِن وَلِيٍّ وَلَا نَصِيرٍ“Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. De ki: “Allah’ın yolu asıl doğru yoldur.” Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır.” ^{[Bakara 120]}

وَدُّوا لَوْ تَكْفُرُونَ كَمَا كَفَرُوا فَتَكُونُونَ سَوَاءً “Sizin de kendileri gibi inkâr etmenizi istediler ki onlarla eşit olasınız.” ^{[Nisa 89]}

Açıktır ki Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in siretinde yollar ve kamusal alanlarda İslam’a davet yapılıyordu. Gerçekten de Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, en büyük halk toplantıları olan hac mevsimlerinde kasten insanlarla temasa geçiyordu. Nitekim Musab b. Umeyr, İslam Devleti kurulmadan önce Yesrib’in sokakları ve halka açık yerlerinde insanları İslam’a davet ediyordu. Peki, neden rejim, halka açık yerlerde ve yollarda konuşmayı yasaklıyor? Bunun yanıtı net ve açıktır. Çünkü rejim, terör ve aşırılıkla mücadele bahanesiyle İslam’a karşı savaşta Amerikan projesini adım adım izliyor. Bakanın bu kararı (günahı) meşrulaştırmak için kullandığı ifade bile Amerika’nın [dini söylemin düzenlenmesi] ifadesiyle ve Amerikan İslam’ıyla motamot örtüşüyor. Amerika, siyasal, ekonomik ve içtimai sistemlere sahip bir din olan İslam’ı muhtevasından soyutlayarak laikleştirmek, sadece ibadetlerle sınırlamak ve diğer batıl herhangi bir dini ayinlerde olduğu gibi İslam’ın sadece ayinlerden oluşmasını istiyor.

Biz, bizzat hakka ve hidayete muhtaç hükümetin İrşat Bakanını uyarıyoruz. İslam’la mücadelede Amerikan emellerini gerçekleştirmek için onun Truva atı olmak yerine bu ümmet hakkında Allah’tan korkun. İslam savunucularını haktan ve hak sözü söylemekten alıkoymayın. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَلاَ تَقْعُدُوا بِكُلِّ صِرَاطٍ تُوعِدُونَ وَتَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ اللَّهِ مَنْ آمَنَ بِهِ وَتَبْغُونَهَا عِوَجًا “Bir de, tehdit ederek Allah’ın yolundan O’na iman edenleri çevirmek, Allah’ın yolunu eğri ve çelişkili göstermek üzere her yol üstüne oturmayın.”^{[Araf 86]}