حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SD–BA–2017–RS–TR–03 |
H. 14 Rabi’-ul Âhir 1438 M. Perşembe, 12 Ocak 2017 |
Toplumun Ahlaki Çöküşü ve Çirkef Kıyafetler, Boş Söylemlerle Değil, İnsanlar Arasında Allah’ın Şeriatını Uygulamakla Düzelir!
Kadın moda kıyafetlerinin toplumu yok etmekle tehdit eder haline geldiğini söyleyen Devlet Başkanı Beşir, mütevazı giyim üretilmesi gerektiğini belirterek skandal kadın moda kıyafetlerini sert bir eleştirdi! Kadın moda kıyafetlerinin Sudanlı ailelerin endişe ve korkusu haline geldiğini kaydeden Beşir, kamu zevkine uygun kıyafetler üretilmesinde tekstil fabrikalarına büyük rol düştüğünü ifade etti... Devlet Başkanı Beşir bu konuşmasını 08 Ocak 2017 günü Babheri sanayi bölgesindeki yeni askeri giyim fabrikasının açılış töreninde yaptı.
Böyle bir konuşma şu kimseler tarafından yapılsaydı, kabul görürdü. İnsanların duygularını okşayan bir vaiz ya da tarzıyla insanları büyüleyen bir program sunucusu ya da okulda öğrencilere ders anlatan bir öğretmen veya insanlar arasında ahlak ve değerlerin yok olduğunu belirten bir cami imamı. Ancak kök hastalığı ve belanın sebebini bilip de kökünü kazımak ve engellemek için hiçbir şey yapmayan bir devlet başkanı ve yönetici böyle bir konuşma kesinlikle makbul değildir. Devlet Başkanı, bir devlet başkanı olarak insanların ahlakını tehdit eden ve toplumun çöküşüne neden olan bir şeyin tehlikesi hakkında farkında olur da yasal bir işlem yapmazsa bu kabul edilemez. Çünkü erdemli bir yönetici, icraat yapar, açıklama yapıp sonra da susmaz. Üzerine farz olan ve kıyamet günü hesaba çekileceği konularda gösterdiği kusurundan dolayı yalancıktan timsah gözyaşları dökmez. Şüphe yok ki Devlet Başkanı, emretme ve yasaklama mekanizmasındadır. Bir şeyi emrettiği takdirde insanlar derhal ona itaat edeceklerdir, tabii ki şeri hükmün uygulanması taraftarıysa. Ama gerçek şu ki şeri hükmü uygulamak, bu rejimin, hükümetin ve çağdaş demokratik devlet çağrısında bulunan Devlet Başkanının öncelikleri arasında değildir. Devlet Başkanı Beşir, 10 Mart 2016 günü mecliste yaptığı bir konuşmada şunları söylemişti: “Diyalog, çağdaş demokratik devlet inşa etmek için bir projedir.”Hatta unutulmamalıdır ki diyaloğun üzerinde ısrarla durduğu kişisel özgürlük meselesi bile bir ABD direktifidir. Biz, bunu defalarca dile getirdik. Bilindiği üzere Batıda özgürlük denince sadece kölelik karşıtı akla gelmez. Özgürlük kavramı, Batılı bir düşüncedir ve şeri hükümlere bağlanmamak dâhil insana ayak bağı olan her şeyden insanı özgürleştirmek anlamına gelir. Belki de bugün gördüğümüz ahlaki çöküş, sefahat ve çözülme, sözde kişisel özgürlüğün doğal bir ürünüdür. Kişisel özgürlük, tartışmasız Batılı insanı kötülükten kötülüğü taşımıştır. Bugün yaşanan durum, özgürlüğün bir sonucudur. İslam, İslami kıyafet sorununu çözümlemiş ve bunu İslam hukukunda ayrıntılı ve ayrıcalıklı bir şekilde açıklamıştır. İnen bazı ayet ve hadisler bu önemli konuya değinmiştir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
قُلْ لِلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ أَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ وَلا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلا مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَلْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلَى جُيُوبِهِنَّ“Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.”[Nur 31] Yine Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ قُلْ لأَزْوَاجِكَ وَبَنَاتِكَ وَنِسَاءِ الْمُؤْمِنِينَ يُدْنِينَ عَلَيْهِنَّ مِنْ جَلابِيبِهِنَّ ذَلِكَ أَدْنَى أَنْ يُعْرَفْنَ فَلا يُؤْذَيْنَ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَحِيمًا“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur.”[Ahzab 59] Âişe RadiyAllahu Anha’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, “Kadın buluğa erince ondan görülebilecek olan ancak şudur.” buyurmuş ve kendi mübarek yüzüne ve avuç içlerine işaret etmişlerdir.”[Beyhaki Edep]
Devlet Başkanı, eğer ciddiyse sözlerinin arkasında durmalı ve Hilafeti kurup İslam’ı uygulamalıdır. Kuşkusuz o, buna muktedirdir. Bu konuda da kendisine bazı erkekler yardımcı olacaktır. Onları ne ticaret ne de alışveriş Allah’ı anmaktan alıkoyamaz. Allah konusunda kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İnsanlar arasında Allah’ın hükmünü ikame etmek ve uygulamak için gecesini gündüzüne katarlar. Sadece ve sadece Allah’ın rızasını elde etmek ve bu dünyada da iyi bir yaşam arzusundadırlar. Ahirette Allah’ın rızası ise daha büyüktür. İşte Hizb-ut Tahrir, buna yani Nübüvvet metodu üzere Hilafetin kurulmasına davet etmektedir. Hilafet, Allah’ın hükmü ve vaadidir. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in de müjdesidir. Hilafetle toplumun davranışı disiplin edilir, insanlar yüksek ahlaka sahip olurlar. Çünkü İslam Devleti, insanların ahlakının kayyumu ve koruyucusudur. Bu yüzden İslam’ın fikir ve hükümlerini yaymak için çalışır. Yüceler yücesine ulaşmak için insanların mefhumlarını etkiler. Zira insanın mefhumları davranışlarını belirler. Haydi, gelin özgürlük vb. çürük fikirleri ve demokrasiyi tarihe gömelim. Yasama ve yürütmesiyle ve krizleri ele alış biçimiyle seçkin Hilafet sistemini getirelim ki göklerin Rabbini razı edelim.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07 http://www.hizb-sudan.org/ |
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com |