23 Eylül 2018 günü saat gece 24.00’de Ulusal Kurtuluş Cephesi’ne bağlı Ahraru’ş Şam hareketi güvenlik güçleri, İbrahim Hacı Ali’yi (Ebu Dücane) İdlib kırsalına bağlı Eriha kasabasındaki evinde gözaltına aldılar, ardından bilinmeyen bir yere götürdüler.

Eriha sakinleri ve kasabadaki etkin tüm gruplar, Ebu Dücane’nin Şam zorbasına karşı devrime kalkışanların başında geldiğini, daha önce babası ve erkek kardeşinin de tutuklanmış olduğunu bilirler. Babası ve kardeşinin tutuklulukları hâlâ devam ediyor ve akıbetlerinin ne olduğu şuana dek bir sır.

Ayrıca herkes, Ebu Dücane’nin Hizb-ut Tahrir mensubu olduğunu, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi olan Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak ve İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışma yaptığını bilir. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in metodu, küfür fikir ve kavramlarına karşı fikri çatışmayı, kâfir yönetim ve sistemlerine karşı siyasi mücadeleyi, güç ehlinden de nusret talep etmeyi gerektirir. Genç ne suç işlemiştir de gecenin geç saatlerinde tutuklanıp bilinmeyen bir yere götürülmüştür?

Ahraru’ş Şam ve diğer grupların izlediği susturma politikası bize Suriye halkına zulüm ve zorbalık yapan ve devrimin başlıca nedeni olan Şam tiranına bağlı baskıcı istihbarat servislerini anımsatıyor. Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti olarak biz, onlara Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu sözünü hatırlatıyoruz.

الظُّلْمُ ظُلُمَاتٌ يَوْمَ الْقِيَامَةِ“Zira zulüm, kıyamet günü karanlıklar olacaktır.”

Öyle bir gün gelecektir ki o gün Allah Subhânehu ve Teâlâ, dava erlerini ve tüm Müslümanları Raşidi Hilafet Devleti ile üstün ve izzetli kılacaktır.

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ“O gün zalimler hangi döndürülüşle döndürüleceklerini bileceklerdir.”^{[Şuara 227]}