Cumartesi, 21 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SR–BA–2018–MB–TR–08 H. 19 Safer 1440
M. Pazar, 28 Ekim 2018

İstanbul Zirvesi, Suriye Halkının Kaderini Şam Kasabının Ellerine Terk Ediyor

27 Ekim 2018 Cumartesi günü Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, İstanbul’da Suriye konulu dörtlü bir zirve düzenledi. Yayımlanan sonuç bildirisinde liderler, Suriye ihtilafına muteber ve sürdürülebilir çözüm bulunması, İdlip’te kalıcı ateşkes tesis edilmesi, Suriye genelinde kapsamlı ateşkes imzalanması ve teröre karşı mücadeleye devam etme gerekliliğinin altını çizdiler. Liderler, Suriye’de anayasal reformu gerçekleştirecek Anayasa Komitesi’nin Cenevre’de kurulmasına çağırdı. Suriye’de barış ile istikrar için gerekli koşulların tesisini, siyasi bir çözümün teşvikini ve bu bağlamda uluslararası oydaşmanın güçlendirilmesini teminen birlikte çalışma taahhütlerini ifade etti.

Ey mübarek Suriye devrimi Müslümanları! Şam devriminin başlangıcından bu yana düzenlenen tüm konferans ve zirveler, Şam halkını uyutmak, bu yetim devrimi ortadan kaldırmak için Batılı planları uygulamak, halkı Amerika’nın kucağına itmekten başka bir şey olmadığını kanıtlamıştır. Ajanı Şam zorbasını şiddetle savunan Amerika, bu tür zirve ve konferanslar yoluyla ajanına yeniden itibar kazandırmaya çalışmaktadır.

Devlet başkanlarının açıklamaları okunduğunda, Şam halkına verilen uyuşturucu ve yanıltmanın boyutu açıkça görülebilir. Liderler, devrimin sona erdirilmesi konusunda hemfikir olmakla birlikte öncelikler konusunda farklı düşünüyorlar. Şam halkının acılarını bitirme ve akan kanı durdurma başlığı altında halk uyuşturuluyor, kandırılıyor, Şam zorbasının akıbetini Suriye halkı belirleyecek deniliyor. Biz de soruyoruz, gerçekten uluslararası toplum akan kanın durmasını mı istiyor? Bir milyon ya da daha fazla Müslümanın ajanı Şam zorbası tarafından katledilmesine izin veren uluslararası toplum değil midir? Bunca yıkım, sürgün ve saldırının ardından gerçekten uluslararası toplum Şam halkının acılarını bitirmek mi istiyor? Peki o zaman bunca yıldır neden sessiz kalındı? Sekiz yıldır kitlesel gösteriler düzenleyen Suriye halkı tiranın kaderini belirlememiş olmuyor mu? Suriye halkının iradesi karşısında durmak için Şam zorbasını destekleyen, devrilmesine engel olan bu uluslararası toplum değil midir?

Ey İslam’ın Payitahtı Biladu’ş Şam Müslümanları! Yöntemleri değişse de bu tür konferansların amacı birdir. O da Suriye halkının kaderini kasabın ellerine teslim etmek ve yeniden ona itaat etmelerini sağlamaktır. Onun için sakın böylesi konferanslara ve ballı açıklamalara aldanmayın. Belki de bu konferanslar ve anlaşmalarda en tehlikeli rolü, Türk rejimi oynamaktadır. Kuzey Suriye’deki kurtarılmış bölgelerde Müslümanları koruyan bir çoban görüntüsü çizen Türk rejimi, aslında insanları katliama, bölgeleri de teslimiyete sürüklemektedir. Halep ve çatışmasızlık bölgeleri nerede? Bu bölgeler bir avuç dolar karşılığında iradelerini sponsorlarına ipotek eden, Türk rejiminin paralı askerleri haline gelen grup liderlerinin işbirliğiyle zorba rejime peşkeş çekilmedi mi? Bugünkü durumun sorumlusu bu grup liderleridir.

Kafir Batının Şam halkının kaderine önem verdiğini düşünen herkes büyük yanılsama içindedir. Şam halkı toptan yok olsa bile kafir Batının zerre kadar umurunda olmayacaktır. Tek derdi, çıkarını temin eden ajanını korumaktır. Amerika’nın belirlediği siyasi çözümün Şam halkının acılarını bitireceğini düşünen herkes hayalperesttir. Kafir Batı, halkı saptırmak için şekli bir değişiklik yapsa da içerik değişmeyecektir. Tunus ve Mısır bunun en canlı örnekleridir

Şam halkının hatta tüm Müslümanların acılarını sadece Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in kurulacağını müjdelediği Râşidi Hilafet Devleti bitirebilir. Çünkü sıkıntılarının gerçek nedeni, Allah’ın Şeriatının devlet ve toplumdan dışlanmış, Allah’ın hakkında bir sultan indirmediği insan yapımı hukukun hâkim kılınmış olmasıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى“Kim Benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka onun için sıkıntılı bir geçim vardır. Ve kıyamet günü onu, kör olarak haşredeceğiz.” [Taha 124]

أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللَّهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَKesin olarak inanacak bir toplum için, kimin hükmü Allahınkinden daha güzeldir?” [Maide 50] Hadi Rabbinizin rızasına koşun. Mülk O’nun elindedir. O her şeye kadirdir. Allah’ın Şeriatını uygulayan Râşidi Hilafeti kurmak için çalışanlarla birlikte çalışın. Şeriatın uygulanmasıyla tüm sıkıntılarınız kökten çözülecektir. Hilafet, izzettir, dünya ve ahirette saadettir.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria
www.tahrir-syria.info
E-Mail: media@tahrir-syria.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER