حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SR–BA–2020–MB–TR–03 |
H. 29 Cumâde’s Sânî 1441 M. Pazar, 23 Şubat 2020 |
Sahadaki Gerçekler, Türk Rejimi İle Cani Rus Rejimi Arasındaki Söz Dalaşını Yalanlıyor
Türkler ve Ruslar, son zamanlarda Suriye’nin kuzeyi, özellikle de İdlib’in kaderi hakkında sık sık açıklamalar yaptılar. Bu açıklamalar ile eş zamanlı olarak Türk ordusu, Suriye’nin kuzeyine büyük ölçekli askeri yığınak yaptı. Gören, Türk rejimi ile cani Rus rejimi arasında görüş farklılıklarının olduğunu sanır. Bir yandan zorba Şam güçleri ve milisleri ilerlemeye devam ederken, diğer yandan, Türk rejimiyle ilişkili gruplar, hiçbir direniş sergilemeden geri çekildiler. Bu da sahadaki gelişmeler hakkında ön mutabakat sağlandığını gösterir. Söz dalaşı ve karşılıklı açıklamalar, gözleri boyamaktan, yapılan görüşmeler ve konferanslar, yeni bir anlaşmaya varana kadar zaman kazanmaktan başka bir şey değil. Emri vaki politikası dayatılmaya çalışılıyor. Türk rejimi, misyonunu tamamlamak için kalleş rejime Şubat ayı sonuna kadar zaman tanıdı. “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumartesi günü Kuzey-Batı Suriye’de muhaliflerin son kalesi olan İdlib’teki durumu görüşmek için Rusya, Almanya ve Fransa liderleri ile 5 Mart’ta bir zirve gerçekleştireceklerini duyurdu.”
Ey İslam’ın Payitahtı Biladu’ş Şam Müslümanları! Gerçekleşen eylemler, Türk rejimi ile cani Rus rejimi arasında yeni bir anlaşma imzalamanın altyapısını oluşturuyor. Anlaşma, zorla empoze edilecek, Soçi anlaşması baz alınacak, uluslararası toplum tarafından tanınacak. Anlaşma dışına çıkan herkes, hedef haline gelecek. Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar yaptığı açıklamada, “Radikaller dâhil ateşkese uymayanlara karşı zor kullanılacak, her türlü tedbir alınacaktır.”dedi. Bütün bunlar, akan sivil kanların durdurulması ve güvenli bölge oluşturulması kılıfı altında gerçekleşiyor. Kamuoyu ustaca yanlış yönlendiriliyor. Amerikan siyasi çözümü için ortam hazırlanıyor. Amerikan çözümü, çocuk, kadın, yaşlı katiliyle anlaşmayı ve tekrar kölelik boyunduruğuna dönüşü öngörüyor.
Ey mübarek Şam topraklarındaki Müslümanlar! Şam devrimi, Allah yolunda ve zorba Şam rejiminin uyguladığı yozlaşmış kapitalist sistemin zulmünden kurtulmak için değerli ve enfes her şeyi feda etmiştir. Bu yüzden dokuz yıldır verilen tüm bu fedakârlıklardan sonra kaprisleri ve çıkarlarına göre Allah düşmanlarının geleceğimizi belirlemesine izin vermemeliyiz. Aksi halde ipliğini sağlamca büktükten sonra, çözüp bozan (kadın) gibi oluruz. Allah’ın sapasağlam ipine sımsıkı sarılmaktan, kararı kısıtlayan, iradeyi söküp alan cani devletlerin etkisinden kurtulmak için çalışmaktan, tüm biçim ve sembolleriyle rejimi devirmek için ciddi çaba sergilemekten, farzların tacı olan Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmaktan başka çaremiz yok. Hilafet, Allah’ın dinini ikame edecek, Müslümanların trajedileri ve acılarına son verecektir. Kuşkusuz bu, Allah’a zor değildir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Suriye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria www.tahrir-syria.info |
E-Mail: media@tahrir-syria.info |