Son dokuz yıldır başta ABD olmak üzere kâfir Batı, Şam “devrimi”ne ve halkına karşı komplo kuruyor. Şam halkına zarar vermek ve onları sözde “siyasi çözüm” katliamına zorlamak için her türlü yöntem ve araçları kullanıyor. Çözüm, siyasi, ekonomik ve hatta kültürel düzeyde en iyi ihtimalle bir ajanı diğer bir ajan ile değiştirme yoluyla kâfir Batının Şam toprakları üzerindeki sömürgeciliğini perçinleyecektir. Dahası çözüm, Şam halkının hareketliliğini yok etmek ve İslam’ı hayattan ayıran laik rejime yeniden can vermek anlamına gelecektir. Şam halkının tüm fedakârlıklarının bu hayatta boşa gitmesini sağlayacak, tüm erkân ve sembolleriyle cani rejimi devirme, enkazı üzerine İslami yönetimi kurma çabalarını engelleyecektir.

Kâfir Batı, Müslümanların gücünün, temeli İslam akidesi olan yeni bir siyasal sistemin doğuşunda yattığını çok iyi biliyor. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelediği Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin kurulmasının kendisine büyük bir tehlike teşkil edeceğini, sadece Şam topraklarında değil, tüm Müslüman ülkelerde etkisini yok edeceğini, kendi yurdunda dahi onu takip edeceğini, tüm insanlığa İslam’ı hidayet ve nur Risalet’i olarak taşıyacağını biliyor.

Kâfir Batı ve uşakları, Şam “devrimi” ile nasıl savaşmasın ki? Hilafet Devletini ortadan kaldırmak için yüzlerce yıl çalışmıştır. Bütün Müslümanların birliğini sağlayan Hilafet, İslam’ın ve Müslümanların yenilmez kalesiydi. Bu nedenle Batı, Şam konulu konferanslarının çoğunda, İslam’ı devletten ve toplumdan ayırmak, ajan rejimleri ve suçlarını korumak için devletin laikliği ve ulusalcılığı üzerine odaklanmıştır.

Kâfir Batı, laik bir anayasa taslağı hazırlamak için bir komite kurdu. Çıkarlarını koruyan, hedeflerine ulaştıran, rejimin bağımlılığını perçinleyen ayrıntılı bir anayasa oluşturmak için komitenin üyelerini bizzat kendisi belirledi. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلَنْ تَرْضَى عَنْكَ الْيَهُودُ وَلَا النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ قُلْ إِنَّ هُدَى اللَّهِ هُوَ الْهُدَى وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءَهُمْ بَعْدَ الَّذِي جَاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ مَا لَكَ مِنَ اللَّهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا نَصِيرٍ

“Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. De ki: “Allah’ın yolu asıl doğru yoldur.” Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır.” ^{[Bakara 120]}

Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti olarak biz, “Siyasi Çözüm Cürmüne HAYIR, Rejimi Devirmeye ve Hilafeti Kurmaya EVET” başlıklı bir kampanya başlattığımızı duyuruyoruz. Kampanya aracılığıyla bu suça ve sonuçlarına ışık tutmaya, halkımızı ve kardeşlerimizi bu çözümü kabul etmemeleri ve sessiz kalmaları konusunda uyarmaya çalışacağız.

Şam halkının fedakârlıklarının uluslararası komplonun dehlizlerinde zayi olmaması amacıyla tüm samimi kardeşlerimizi ve halkımızı bu iğrenç suçu önlemek için ciddi çalışma yapmaya çağırıyoruz. Söz konusu suç Şam halkını kölelik, zorbalık, zulüm ve baskı boyunduruğuna yeniden döndürecektir. Başta Amerika olmak üzere kâfir Batı, İslam ve Müslümanlarla savaşın bayraktarlığını yaptığına göre sözde çözümlerin sonuçları acaba nasıl olacaktır? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

مَا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَلَا الْمُشْرِكِينَ أَنْ يُنَزَّلَ عَلَيْكُمْ مِنْ خَيْرٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَاللَّهُ يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِ مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ

“(Ey müminler!) Ehli Kitaptan kâfirler ve putperestler de Rabbinizden size bir hayır indirilmesini istemezler. Hâlbuki Allah rahmetini dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.”^{[Bakara 105]}

O yüzden düşmanınızdan sakının, çözümlerini reddedin, ümmetinizin yanında yer alın. Allah’a kendinizden bir iyilik gösterin. O’nu doğrulayın ki zafer ve hâkimiyet vaadini yerine getirsin. Vaadine güvenin, kaçınılmaz olarak gelecektir. 

Kampanyanın Hastaghı

#siyasi_çözüm_cürmüne_HAYIR

#Rejimi_devirmeye_Hilafeti_kurmaya_EVET

Ahmed Abdul Vehhâb
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu Başkanı