Cisr El Suğur kırsalındaki El Cedide kasabası halkı, 23 Zilhicce Cuma günü Rus uçaklarının iğrenç katliamıyla uyandı. Rus uçaklarının saldırısı sonucu bir aileden dördü çocuk yedi sivil hayatını kaybetti, on kişi de yaralandı. Bu katliam, Putin, Erdoğan ve Reisi’nin İran’ın başkenti Tahran’da gerçekleştirdiği üçlü zirvenin ertesi gününe rastlıyor.

Ey mübarek Şam toprakları Müslümanları! Devrimin son yıllarında özellikle her kötü niyetli “garantörler” toplantısından sonra korkunç katliamlara maruz kaldınız. Gerçekleştirilen katliamların sayısı iki yüzü geçti. Katliamların çoğu ya siyasi bir toplantı öncesi veya sonra gerçekleşti. El Cedide katliamı, intikam almak, boyun eğdirmek, komplocu ülkeler arasında siyasi mesajlar yollamak için diğer katliamlardan istisna değildir.

Ardı ardına katliamlara maruz kaldığınızı görüyorsunuz. Katliamların tamamı, Amerika’nın yeşil ışığıyla gerçekleşti. Katliamlara uluslararası bir bahane giydirildi, düşmanınız olan uluslararası garantör uşakların işbirliğiyle yapıldı. Devrim yılları o uşakların yıkılmasını ve açığa çıkmasını sağladı. Öyle ki akranlarıyla tek bir kutuda ve olması gerekli yerde oldular.

Ey Suriye halkı! Bu katliamların nasıl gerçekleştiği belli. Bağlantılı liderler, kıllarını bile kıpırdatmadı. Onların fısıltılarını bile duyamazsınız. Sanki kütük gibidirler. Hareket ettiklerinde nasıl olduğunu deneyimlediniz. Hareketleri, gözleri boyamaktan ve ağrı eşiğini yükseltmekten öteye geçmez. Çünkü ihmallerinden dolayı harekete geçmenizden ve sözde pozisyonlarından alaşağı etmenizden korkuyorlar.

Artık her şey sizin için net ey Şam halkı! Bu hizip sisteminin liderleri kâfir Batıya güven belgesi sunmaya ve bu yolda tüm tavizleri vermeye oldukça hevesliler. Geçmişte izin verilmeyen şey artık bugün bir zorunluluktur! Ne için? Gizli pozisyonlar için. Akıbetleri, daha önceki akranlarının akıbeti ile aynı olacaktır. Ajan ve uşağın akıbeti budur. Görevini tamamladıktan sonra bir kenara atılmaktır.

Ey İslam’ın Payitahtı Biladu’ş Şam Müslümanları! Elleri temiz, kirlenmemiş ve lekelenmemiş kimseler ancak çocuklarımızın kanının intikamını alabilir. Sadece Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya güven belgesi sunanlar ve sadece Allah’ın rızasını kazanmaya can atanlar temiz kanların intikamını alabilir. Aziz ve Celil olan Rabbinin ipine sımsıkı sarılanlardan başkası kurbanlarımızın intikamını alamaz. Kurtuluşumuz ancak canlarını ve mallarını Allah’a satanlar ile olacaktır. Canlarını ve mallarını ucuza destekçilere ve komploculara satanlar ile değil.

Her koşulda denediğimiz, net bir projeye ve dosdoğru yola sahip olan bilinçli ve dürüst bir siyasi liderlik edinmemiz kaçınılmazdır. İlkelerimize, hedeflerimize, kurtuluşumuza ve izzetimize ulaşmak için birlikte yürümeliyiz. Tek kurtuluş yolu budur. Böylece tuzak kuranların tuzaklarını boyunlarına dolayacağız ve hilekârların hilelerini kalplerine çevireceğiz. Kalpleri pişmanlık, hüsran ve zillet ile dolacaktır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}