Sosyal medyada ve haber kanallarında yayınlanan fotoğraflarda, cani Suriye rejiminin Şam halkına ve dini kutsallarına yönelik ihlallerinin bir parçası olarak Şam’daki Emevi Camii’nde garip dini ritüeller uygulayan kişilerin görüntüleri yer aldı.

Fotoğraflarda turuncu kıyafetler giyen kişilerin, “yoga”ya benzer tuhaf meditasyon ritüelleri uyguladıkları, o kişinin takipçisi turuncu kıyafetli bir kadının, etrafı çevrili bir grup kadının önünde dans ettiği görülüyor.

Ey mübarek Şam toprakları Müslümanları! Hiç şüphe yok ki, özellikle baba ve oğul Suriye zorbası yönetimi altında Şam topraklarındaki Müslümanların saygınlıkları ihlal edilmiş, kutsalları gasp edilmiştir. Devrimin son yıllarında, Emevi dönemine ait camiler de dâhil olmak üzere pek çok cami yıkıldı. Birçok cami başka şeylere dönüştürüldü. Sosyal medyada, Halep kentindeki “Ebu Bekir El-Sıddık” camisine yapılan saldırı gündem oldu. Ayrıca bir buçuk milyondan fazla Müslüman katledildi. Binlerce iffetli Müslüman kadın, gözaltı merkezleri ve diğer yerlerde tecavüze uğradı. Hapishanelerdeki yüz binlerce tutukludan, milyonlarca yerinden edilmiş insandan, yıkılan köy ve kasabalardan, yağmalanan evler ve mülklerden bahsetmiyorum bile.

Genel olarak Müslüman ülkelerde, özel olarak Şam ülkesinde kutsallara ve saygınlıklara yapılan saldırı ve suçların nedeni, zararlı yöneticilerdir, Müslümanların bir çobanının ve bir imamının olmamasıdır. O imam ki arkasında savaşılır ve onunla korunulur. İmam, Müslümanların onurunu savunmak için bir kadın için bile olsa orduları seferber edecek, kutsallarını koruyacaktır.

Kâfir Batı, uşakları ve ajanları, Müslümanların devletini yıktıktan, dinlerini devlet ve toplumdan dışladıktan, onlara kukla yöneticiler musallat ettikten sonra ancak kutsallarına cesaret edebildiler ya da Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret veya onuruna saldırabildiler. Ajan yöneticiler, küfür sistemlerini korumak, İslam’ın yönetime dönüşünü engellemek, efendilerinin çıkarlarını gerçekleştirmek ve Müslüman ülkelerin sömürgeleştirilmesini sağlamak için her türlü baskıyı, gaddarlığı ve suçu uyguluyorlar.

Ey İslam’ın Payitahtı Biladu’ş Şam Müslümanları! Bu insan yapımı memur rejimlerin altında hayat, zillet, kölelik ve zül hayatıdır. Şüphesiz ki bu hayat, Aziz ve Celil olan Rabbimiz’in bize haber verdiği zor bir hayattır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكاً وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى “Kim Benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka onun için sıkıntılı bir geçim vardır. Ve kıyamet günü onu, kör olarak haşredeceğiz.” ^{[Taha 124]}

Zorbaların ve suçluların eylemleri karşısında sessiz kalmanız, hiçbir şeyi değiştirmeyecek, aksine zorbaların zulmü ve zorbalığını daha da artıracaktır. Zilletinize zillet katacak aşağılanmanıza daha da katmerleştirecektir. Tiranlar tiranlıklarını miras bırakmaya devam edeceklerdir. Bir tiran yok olduğunda başka bir tiran yerine geçecek, zillet ve zül hayatı nesilden nesile çocuklarımıza miras kalacaktır.

Siz ve sizden sonraki çocuklarınız için İslam’ın gölgesinde şerefli ve haysiyetli bir hayat istiyorsanız, fedakârlık yapmanız ve kararlılık göstermeniz kaçınılmazdır. Tarihin tanıdığı en azgın tirana karşı mübarek bir devrim başlattınız. Büyük fedakârlıklar yaptınız, tahtını salladınız, neredeyse sütunlarını yıktınız. Allah’tan sonra devrimimizin değişmezlerine sımsıkı sarılmaktan, komplocular ve entrikacıların tahrif ettiği devrimimizin gidişatını düzeltmekten başka bir yardımcımız yoktur. Bu ise, Müslümanların akidesinden fışkıran açık bir siyasi projeyi benimsemekle, uyanık ve dürüst siyasi bir liderlik edinmekle mümkündür. O liderlik, başta suç rejimini devirmek ve yıkıntıları üzerine İslam yönetimini kurmak olmak üzere Şam devriminin sabitelerine ve hedeflerine ulaştıracak, sizi dünya ve ahirette izzete kavuşturacak, isminizi İlliyyin cennetine yazdıracak, adınızın ölümsüzleşmesini sağlayacaktır. Hadi kurtuluşunuzu sağlayın, ellerinizle izzet gökdeleni inşa edin. Sakın düşmanlarınızdan ve “dost” dediğiniz hilekâr komploculardan bir çözüm beklemeyin. Zira onlar düşmandır. Onlardan sakının. Yalnızca Allah’a tevekkül edin. Sağlam ipine sımsıkı sarılın. Zafer, yalnızca Aziz ve Hâkim olan Allah katındadır.

وَاللَّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ “Allah, işinde galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” ^{[Yusuf 21]}