Basın Açıklaması

Suriye Halkı, Ancak Kendilerine Yardım Edecek Yeni Bir Mutasım İle Kurtulabilir, Yoksa Köle Gibi Hem Kendilerini Hem de Dinlerini Satan Yönetici ve Müzakereciler İle Değil!

Son günlerde medyada Suriye’ye kara harekâtı düzenleme konusu gündeme geldi. Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman el Tani, 14 Şubat 2016 Pazar günü yaptığı açıklamada, “ IŞİDile mücadele amacıyla uluslararası koalisyon kapsamında Suriye’ye kara birlikleri göndermek artık kaçınılmazdır.”dedi. Suudi Savunma Bakanı Ofisi danışmanı Tuğgeneral Ahmed Asiri, geçen hafta Suudi el-Arabiya kanalına yaptığı konuşmada, ülkesinin IŞİD’ekarşı kara operasyonuna katılmaya hazır olduğunu söyledi.

Bilindiği üzere uluslararası koalisyon çerçevesinde Suriye’ye kara birlikleri göndermek, ABD planının bir parçasıdır. Müslümanların hükümdarları da bu planın işbirlikçileridir. Devrim boyunca biz, bu yöneticilerin devrimi çalmak için nasıl Batı projesine göre hareket ettiklerini her defasında açıkladık. Suudi yöneticileri sponsorluğunda gerçekleşen Riyad ihanet konferansı, haydut Beşşar’ı çözümün bir parçası yapmak, mücrim rejim ile müzakerelere meşruiyet kazandırmak ve müzakereye katılacak grupları belirlemek için ön provaydı. Ya da en azından terörle mücadele bahanesiyle Amerikan çözümüne muhalefet edenleri ortadan kaldırmak için atılacak adımları belirlemek içindi. Nitekim Kerry bunu açıkça dile getirmiştir. Suudi Arabistan, Türkiye ve Katar’ın devrime ilişkin yaptığı açıklamalar, ardından Türkiye’nin Kürtleri Fırtına obüsleriyle vurması, gözleri boyamaktan başka bir şey değildir. Müzakereler öncesinde yapılan askeri baskılara gelince, şu iki hedefi gerçekleştirmek içindir: Birincisi: Rejime, müzakerede elini güçlendirecek zaferler kazandırmak. İkincisi: Bölgeler arası iletişimi keserek abluka altına almak ve böylece insanları ödün vermeye zorlamak ve Amerika tarafından dayatılan herhangi bir çözümü kabul etmek için samimi devrimcileri zayıflatmak.

Ey mübarek Suriye devrimi Müslümanları! Malum, Müslüman ülkelerdeki yöneticiler, ajandır. Başta Amerika olmak üzere kâfir Batının talimatları doğrultusunda hareket ederler. Kutlu Şam devrimi, sizi yardımsız bırakan ve size karşı işlenen suçlara sessiz kalan bu hain yöneticilerin gerçek yüzünü ifşa etmiştir. Bu hainler, adım adım, karış karış Amerikan planına göre hareket etmektedir. Onlara karşı dikkatli olmak gerekir. Sakın onlarla işbirliği yapmayın. Onların kökünü kazıyın. Zira onlar hayatta olduğu sürece Müslümanlar asla iflah olmayacaktır. Sakın onlardan Allah’ı hoşnut edecek veya Müslümanlarını kanını, onurunu ve kurbanlarının şerefini koruyacak bir çözüm beklemeyin. Şüphesiz ki sıkıntılarınız, gruplar Allah’ın ipine sımsıkı sarıldığı ve nusret ehli gibi Raşidi Hilafet projesi etrafında birleştikleri takdirde sona erecektir. Hilafet, şehitlerin kanının ve Müslümanların onurunun intikamını alacaktır. Haydi, grup lideri evlatlarınızın ellerinden tutun ki kâfir Batı ve ajanlarının tüm iplerini kessinler. Allah’ın sapasağlam ipine tutunsunlar. Sonra da Şam’daki yılanın başını ezsinler. Ardından enkazı üzerine Allah’ın yönetimini kursunlar. Bilin ki Allah’tan başka umut yok. Zafer, O’nun katındadır. O ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَنْصُرُوا اللَّهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ وَالَّذِينَ كَفَرُوا فَتَعْسًا لَهُمْ وَأَضَلَّ أَعْمَالَهُمْ“Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a (Allah’ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz. İnkâr edenlere gelince, onların hakkı yıkımdır. Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmıştır.” [Muhammed 7-8]