وَمَنْ يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُتَعَمِّدًا فَجَزَاؤُهُ جَهَنَّمُ خَالِدًا فِيهَا وَغَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ وَأَعَدَّ لَهُ عَذَابًا عَظِيمًا

“Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası içerisinde ebedi kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazap eder ve lanet eder. Onun için büyük bir azap da hazırlamıştır.” ^{[Nisa 93]}

Ceyşul İslam ile Feylakur Rahman ve Heyeti Tahrir Şam arasında başkent Şam’ın Doğu Guta bölgesinde başlayan şiddetli çatışmalar tam anlamıyla devam ediyor. Doğu Guta bölgesi, gruplar arasında başlayan şiddetli çatışmaların merkezi haline geldi. Ayrıca zaten bölge yıllardır kuşatma altında. Yıkım ve bombardımana maruz kalmakta, Şam tiranının büyük tehdidi ve kontrol altına almak için mükerrer saldırılarıyla karşı karşıyadır. Müslüman kanının kutsallığı, hatta Müslümana silah doğrultmanın haramlığı konusunda Allah’ın belirlediği tüm kırmızıçizgiler ihlal edilmiştir. Fırsat buldukça sponsor ülkelerin, silahlı gruplar arasında fitne çıkarmaktan geri durmadığı artık bir sır değil. Ayrıca yardım iddiasıyla zehirli paranın Şam devrimine verdiği hasar da aşikâr. Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti olarak biz, tüm tarafları Müslümanların kanı ve fedakârlıkları konusunda Allah’tan sakınmaya davet ediyoruz. Grupları da din kardeşleriyle savaş emri veren komutanlarına itaat etmemeye çağırıyoruz. Zira yaratıcıya isyan olan yerde yaratıklardan hiçbirine itaat edilmez.

Ey Suriyeli, özellikle Doğu Guta Müslümanları!

Allah Subhânehu ve Teâlâ, Müslümanlara iyiliği emretmeyi, kötülükten men etmeyi farz kıldı. Bu farzı terk edene dünya ve ahirette büyük bir günah ve şiddetli bir azap vardır. Masum Müslümanların kanını akıtmaktan daha büyük kötülük var mıdır? Şüphesiz ki çatışan gruplar, sizin evlatlarınızdır. Onun için onlara engel olun ve bu fitne yangınını söndürün. Bu fitne, grup komutanlarının sorumluluklarının farkında olmadıklarının bir göstergesidir. Kanınız üzerinden ticaret yapmalarına ve evlatlarınızın yangının yakıtı olarak kullanılmasına izin vermeyin. O yangın sizi de yakar. İster gösteri ve protestolarla olsun, isterse akil ve ileri gelenlerden oluşan bir heyetle olsun bu akan kan gölünü durdurmak için tüm araç ve yöntemleri kullanın. Hiçbir korku sizi bundan alıkoymasın. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

أَلَا لَا يَمْنَعَنَّ أَحَدَكُمْ رَهْبَةُ النَّاسِ، أَنْ يَقُولَ بِحَقٍّ إِذَا رَآهُ أَوْ شَهِدَهُ، فَإِنَّهُ لَا يُقَرِّبُ مِنْ أَجَلٍ، وَلَا يُبَاعِدُ مِنْ رِزْقٍ، أَنْ يَقُولَ بِحَقٍّ أَوْ يُذَكِّرَ بِعَظِيم “Aman dikkat edin! Halk korkusu, sizlerden birini, gördüğü yahut şâhit olduğu vakit, hakkı söylemekten alıkoymasın! Çünkü bu, ne eceli yaklaştırır ne de rızkı uzaklaştırır.”^[Ahmed]

Allah Subhânehu ve Teâlâ da şöyle buyurdu:

وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَاصَّةً وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ  “Sadece içinizden zulmedenlere erişmekle kalmayacak olan bir azaptan sakının ve bilin ki Allah, azabı çetin olandır.” ^{[Enfal 25]}

- Basın Açıklamasının Video Kaydı -