Çok büyük bir kesim, Tanzanya’da aşırı büyüyen, yaygınlaşan ve pek çok gencin hazzına kapıldığı kumar oyunları hakkında feryadı figan ediyor. Kumarhaneler, yasal olarak faaliyet yürüten ve devlet tescilli yerlerdir. Vergi dâhil tüm yükümlülüklerini yerine getiriyorlar ki bunlar hükümetin gelir kaynaklarıdır. Kumar oyunlarının pek çok ciddi etkisi vardır. Sadece ahlaki açıdan değil, maddi açıdan da yıkım makinesidir. İnsanları tembelliğe teşvik eder, ailede uyuşmazlık ve çatışmalar yaratır. Çünkü bazı aileler, üretken faaliyetlerde bulunmak yerine kumar oynamayı tercih ediyorlar. Kolay yoldan zengin olma hayaliyle birçoğunu rüyalara itiyor.

Hükümetin kumardan çok fazla çıkarı ve karı var. Bu yüzden görmezden geliyor ve giderek daha fazla büyümesine pratik olarak teşvik ediyor. Neredeyse tüm medya, kumarın teşvik edilmesini davul zurna ile kutluyor. Servet kazanmanın ve ekonomik kurtuluş elde etmenin en kolay yolunun kumar olduğu ile ilgili gençleri kandırıyor. Devlet, kumardan 2014-15 yılında 15,3 milyar, 2015-16 yılında 24,4 milyar, 2016-2017 yılında ise 36.8 milyar şilin vergi tahsil etmiştir.
^{[https://www.mwananchi.co.tz/habari/Makala/Bahati-nasibu-sekta-inayokua-kwa-kasi-lakini-inahitaji-tahadhari/1597592-4390516-13prbquz/index.html]}

Hükümet, kumar gelirlerinden vergi tahsilini kolaylaştırmak için Mali Kanunun 201.maddesinin 4. Bendi uyarınca Birleşik Tanzanya Cumhuriyeti Parlamentosundan 166 Sayılı Oyun Yasasında değişiklik yapılmasını, kumar gelirlerinden vergi tahsili sorumluluğunun Tanzanya Gelir İdaresi’ne (TRA) verilmesini istedi. Resmi kumar oyunlarının aşırı büyümesi, Tanzanya gibi gelişmekte olan ülkeleri taklit eden kapitalist ekonomik sistemin yapısını ortaya koyar. Kapitalizm, bireye veya topluma zararlı olsa bile her koşulda gelir artışı üzerine yoğunlaşır.

Aslında kapitalizmi benimseyen tüm hükümetler, sadece kar elde etmeye odaklanmaz, aynı zamanda peşine de düşer. Doğası gereği kapitalizm, insanlığa karşı merhamet, kaygı ve şefkat beslemez. Dünyayı adaletle yönetme ve hizmet etme gibi bir derdi yok. Gerçekten de kumar felaketiyle mücadele etmek için İslami ideolojiye ihtiyacımız var. İslam ideolojisinin yasal kriterleri yalnızca “helal” ve “haram”dır, çıkar ve menfaat konusunu dikkate almaz.

İslam Şeriatı, insanlığın hayatını, servetini, haysiyetini ve refahını korumak için çalışır. Örneğin, bazı insanlara maddi faydalar sağlasa bile alkol, zina, faiz vb. konuları yasaklar. Ayrıca İslam, getirisini gözetmeksizin kumar oyunlarının yasak olduğunu açıkça belirlemiştir. Aklı başında biri, kumar oyunlarının insanlar arasında kin ve nefrete neden olduğunu, uyuşukluk yarattığını bilir. İnsana güpegündüz kolayca servet kazanma hayali kurdurur.

إِنَّمَا يُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَنْ يُوقِعَ بَيْنَكُمْ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاءَ فِي الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَعَنْ الصَّلاَةِ فَهَلْ أَنْتُمْ مُنتَهُونَ“Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?” ^{[Maide 91]}

Bu, Hilafet Devletinde tüm işlemlerinde İslami sistemi referans kaynağı yapmak için yorulmadan çalışmak zorunda kalan Müslümanlara apaçık bir meydan okumadır. Gayrimüslimlere gelince, kapitalizme alternatif olarak İslam’ı derinlemesine incelemelerinin zamanı gelmiştir. İslam, insanlığı kapitalizmin kötülüklerinden kurtarmak için her türlü niteliklere haiz bir ideolojidir.