حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
No: TN-BA-2021-MB-TR-09 |
H. 7 Şa'bân 1442 M. Cumartesi, 20 Mart 2021 |
Gelecek İslam’ındır, İhvan Gençliği, Kardeşlerimiz ve Gururumuzdur, Despotlar Bizden Değil, Biz de Onlardan Değiliz
28 Recep 1442 / 12 Mart 2021 Cuma günü Milletvekili El Safi Said El İnsan TV’de yayınlanan “Hades ve Hadis” programına konuk oldu. Programın sunucusu Amani Bin İsa, Cumhurbaşkanı ile muhalifleri arasındaki çatışmaya Hizb-ut Tahrir’i dâhil etmek için Hizb-ut Tahrir ile Cumhurbaşkanı Kais Said arasında bir bağlantı kurdu.
Medya dürüstlüğü, bilgileri servis etmeden önce doğruluğundan emin olmak için Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti ve Medya Bürosu ile iletişim kurulmasını öngörür. Ama görünüşe göre El insan TV medya profesyonelliğinden oldukça uzak. Hizb-ut Tahrir’e karşı yargıç kesildi, Hizbi aşırılıkla suçlayarak yalancı şahitliğe soyundu. Hizb-ut Tahrir’i Cumhurbaşkanı Kais Said ile ilişkilendirerek kamuoyunu yanlış yönlendirmeye kalkıştı. Oysa kanal, Hizbin 2019 cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde düzenlenen basın toplantısında aralarındaki ilişkiyi reddettiğini, dahası, aynı konferansta, çarşaf çarşaf propagandası yapılan Kais Said’i Batı düzeninin bir uşağı ve dekore edilmiş yüzü olarak bile tanımladığını iyi bilir.
Hizb-ut Tahrir, El İnsan TV’den cevap hakkı istedi, ancak cevap hakkı vermeyerek bir kez daha dürüstlük ve profesyonellik yoksunu doğrulamış oldu. Medya Bürosu ile iletişim kuracağına dair söz verdi, ama şuana kadar temas kurmadı. Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Medya Bürosu olarak biz, aşağıdaki hususları açıklığa kavuşturmak istiyoruz:
1.Programın sunucusu, Müslümanları Batılı nitelemelerle niteleyerek partiyi aşırılıkla suçladı. İslam ve Müslümanlar düşmanı Batı, Müslümanları aşırı ve ılımlı olarak ikiye ayırdı. Dinine bağlı Müslümanı, Allah’ın indirdikleriyle yönetimin iadesini, İslam ümmetinin birliği ve Filistin’in kurtuluşu için çalışan grubu aşırılık olarak tanımladı. Batı uygarlığının ve demokrasi gibi insan yapımı sistemlerini, Yahudi varlığıyla barışı kabul edenleri da ılımlı olarak niteledi. Bu nedenle El İnsan TV’yi Batılı bakış açısına göre Müslümanların kategorize etmekten kaçınmaya çağırıyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
أَفَنَجْعَلُ الْمُسْلِمِينَ كَالْمُجْرِمِينَ مَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ “Müslümanları mücrimlerle bir tutar mıyız hiç? Ne oluyor size böyle, nasıl hükmediyorsunuz?”[Kalem 35-36]
2.Hizb-ut Tahrir, Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla yöneten ya da yasama konusunda Allah ile tartışan zorba yöneticilerin avenesi olmadı, olmayacaktır. Aksine Hizb-ut Tahrir, onları kökünden sökmek, yıkmak ve enkazı üzerine Raşidi Hilafeti kurmak için çalışmaktadır.
3.Hizb-ut Tahrir’in kurmak için çalıştığı Raşidi Hilafet, devletin ve toplumun İslami kimliğini tanımlayan bir uygarlık bir projesidir. Üstelik Hilafet, Yüce Rabbimizin rızası, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesidir. Bazıların istismar ettiği gibi, bazen kabul edilen, bazen yönetim ve yasamada varlığı inkâr edilen ticari bir meta değildir. Dahası, Hilafet savunucuları ve çalışanlarıyla savaş halindedirler. O yüzden Hilafeti farzların tacı olarak görenlerle, geçici dünya için onun ticaretini yapanlar arasında bağlantı kurmanın hiçbir izahatı yoktur.
4.Milletvekili Safi Said’in, anayasaya, parlamentoya ve seçimlere muhalefeti, Ömer’in Hilafetini övmesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Kais Said hakkında sarf ettiği “Hizb-ut Tahrir bileşimine daha yakın”ve “Yıldızının Hizb-ut Tahrir yıldızına daha yakın”sözleri, gerçeğe aykırıdır ve büyük bir mugalatadır. Çünkü Cumhurbaşkanı Kais Said, bu insan yapımı anayasanın hukukçularından biridir. Anayasaya bağlı kalacağına dair söz verdi, yarı parlamenter değil de başkanlık sistemiyle yönetimin dizginlerini ele almak için bazı maddelerine muhalefet etse de anayasaya bağlılığını sürdürüyor. Muhalefeti, ideolojik değildir. Hizb-ut Tahrir ise, İslam akidesini devletin temeli yaparak ülkeyi kurtarmaya çalışan ideolojik bir partidir. Devletin varlığında, organında ya da muhasebesinde İslam inancı dışında hiç bir şeye yer yoktur. İslam inancı, anayasa ve yasaların temeli olacaktır.
5.Seçimlere gelince, Hizb, seçimleri bir seçim mekanizması olarak görüyor. İslam seçimleri kabul eder. Dahası Hizb-ut Tahrir, partinin en büyük siyasi organı olan vilayet meclisini seçmek için periyodik olarak seçimler yapar. Vilayet seçimleri her iki yılda bir yenilenir. Ayrıca, İslam’daki yönetim sistemi, Halifenin ümmetin seçimi ve rızasıyla Hilafet makamına geçmesini öngörüyor. Kurulacak Hilafet Devleti, Ümmet Meclisi’ndeki halkın temsilcilerini seçmek için seçimler yapacaktır.
Parti, kapitalist veya demokratik sistemdeki seçimlere katılmaz. Çünkü bu seçimler, devleti pozitif anayasa hükümlerine göre muhasebe eden, yasalar yapan ve onaylayan milletvekilleri salgılıyor. Bu ise İslam’a aykırıdır, çünkü İslam’daki yasa koyucu yalnızca Allah Subhânehu ve Teâlâ’dır. Buna ek olarak, demokratik seçimler, sadece Batılı dairelerde çalışan memurlar üretiyor. Seçimler, kendisini yenilemek, özünü korumakla birlikte kabuk değişikliği için demokratik düzenin yöntemlerinden biridir.
6.Cumhurbaşkanı Kais Said’in Nahda Hareketine olan nefretini ima etmek için Milletvekili Safi Said’in, Hizb-ut Tahrir’in İhvan ile şiddetli bir husumete var sözlerine gelince, asılsız ve mesnetsizdir. Çünkü Hizb-ut Tahrir, İslami grupları ümmetin bir parçası olarak görür ve nasihatlerde bulunur. Söz konusu hareketlerin pozitivist sistemlere katılımına karşı olmasına ve küfür yönetimi paydaşı olan liderlerini eleştirmesine rağmen İslami hareketlerin gençlerini ümmetin ve değişim işleminin yaşamsal bir parçası olarak kabul ediyor. Onlar, kardeşlerimiz ve gururumuzdur. İslam akidesi ve uygarlık projesi ortak payemizdir.
7.Milletvekili Safi Said, El İnsan TV’ye verdiği röportajını Hizb hakkında sarf ettiği şu sözleriyle bitirdi: “Gelecekte Müslüman Kardeşler ve Hizb-ut Tahrir’e yer yok... Modaydı bitti. Arap dünyasında komünizm, sosyalizm ve milliyetçilik fırtınası esti... Şimdiyse birden fazla kıyıya vuran siyasi İslam dalgası söz konusudur.”Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti’a zor değildir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَن يَكُونَ قَرِيباً “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!”[İsra 51]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Tunus Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 71345949 / 21430700 http://www.ht-tunisia.info/ar/ |
Fax: 71345950 E-Mail: tunis@htmedia.info |