28 Şubat 2022 Pazartesi günü Sanayi, Maden ve Enerji Bakanlığı ile Ticaret ve İhracatı Geliştirme Bakanlığı tarafından yapılan ortak açıklamada, akaryakıt fiyatlarına bir ay içinde ikinci kez zam yapıldığı duyuruldu. Şubat ayında da elektrik ve akaryakıt fiyatlarına zam yapılmıştı. Bu, bir yıl içinde yapılan dördüncü zam. Bu zamlarla birlikte kurşunsuz 98 benzinin fiyatı, 2.155 dinar (0.74 dolar), kurşunsuz 95 oktanın fiyatı 1.860 dinar (0.64 dolar) ve normal benzinin fiyatı da 1.655 dinara (0.57 dolar) çıktı.

Hükümet akaryakıt fiyatlarına yapılan zamma gerekçe olarak Brent ham petrolünün uluslararası piyasalarda 140 dolar eşiğine dayanmasını gösterdi. Tunus halkına yapılan bu zulüm karşısında Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Medya Bürosu olarak biz, enerji ile ilgili şeri hükmü, Tunus ve halkını ifsat eden bu kararlara ilişkin siyasi duruşumuzu açıklamayı elzem görüyoruz:

Birincisi: İster önceki isterse şimdiki Tunus yöneticileri, İslam Şeriatının enerji meselesini düzenlediğini bilmiyorlarmış gibi davranıyorlar. Şeriat hükümlerinden sırt çevirip, sömürgeci rejimleri kıble edindiler. Yabancı sömürgeci şirketleri ve Uluslararası Para Fonu’nu razı etmek için haksız ve yozlaşmış yasalar çıkardılar.

- Enerji, kamu malıdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الْمُسْلِمُونَ شُرَكَاءُ فِي ثَلَاثٍ؛ فِي الْمَاءِ وَالْكَلَإِ وَالنَّارِ، وَثَمَنُهُ حَرَامٌ “İnsanlar üç şeyde ortaktır: Su, mera ve ateş. Bunlardan alınan para haramdır.”^{[İbn Mace]} Hadisteki “Ateş” kelimesi, yukarıda belirtilen tüm enerji türlerini kapsar. Bu enerjiyi şeran devlet çıkarır, halkına (tebaasına) ücretsiz dağıtır veya onlara maliyetine veya piyasa fiyatına satar, kârını da dağıtabilir. Bunlardan hangisi halkın iyiliği ve çıkarına ise ona göre hareket eder.

- Devlet, devletin diğer zorunlu ihtiyaçları için kamu mülkiyetini para olarak da tutabilir; hazinede para olmadığında zorunlu ihtiyaçları karşılama yükümlülüğü Müslümanlara intikal eder.

Buna göre devlet, konutlarda, sanayide, motorlarda ve makinelerde kullanılan benzin, gaz, elektrik vb. enerji türlerini, ülke halkından olsalar bile bireylere, şirketlere ve kurumlara veremez. Yabancı sömürgeci kâfirlere hiç veremez.

(Ateş) kelimesi kapsamına giren enerji maddelerinin, özelleştirilmesi caiz olmaz, çünkü kamu malıdır. İslam Şeriatı kamu malı için belirli hükümler belirledi, bu hükümlerle oynamak caiz değil.

İkincisi: İnsanların yaşadığı haksızlık ve zorbalığın nedeni, hem yozlaşmış yöneticiler hem de yöneticinin hükmettiği yozlaşmış sistemdir. Ülkemizde ve diğer Müslüman ülkelerde uygulanan sistemler, dini devletten ayıran seküler kapitalist sistemlerdir. İnsanların heva ve heveslerine göre yaptıkları küfür sistemleridir. Bu nedenle, sefalete ve yoksunluğa yol açarlar. Yöneticilere Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu sözlerini hatırlatıyoruz:

اللَّهُمَّ مَنْ وَلِيَ مِنْ أَمْرِ أُمَّتِي شَيْئًا فَشَقَّ عَلَيْهِمْ فَاشْقُقْ عَلَيْهِ “Kim ümmetimin işinden bir şey üstlenir, sonra da onlara sıkıntı verirse, sen de ona sıkıntı ver.” ^[Müslim] Yeşil Tunus halkına Yüce Allah’ın şu sözünü hatırlatıyoruz:

فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدًى فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ وَلَا يَشْقَى * وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكاً وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى “Eğer tarafımdan size bir yol gösterici gelir de, kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne sapar ne de sıkıntı çeker. Her kim de benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.”^{[Taha 123-124]}

Bu nedenle yaşamınızı Raşidi Hilafet ve hidayetle değiştirmek için samimi davet taşıyıcıları ile çalışmalısınız. Hilafet, mutluluktur, zaferdir, dünya ve ahirette Allah’ın rızasıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا للهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûl’üne icabet edin.” ^{[Enfal 24]}