حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
No: TN–BA–2022–MB–TR–03 |
H. 12 Muharrem 1444 M. Çarşamba, 10 Ağustos 2022 |
Bilim Günü, Rejimin Suçlarını Örtme Günüdür
Laik rejim, yoksulluk ve beyin göçü nedeniyle eğitimi erken bırakmanın başlıca nedenidir. Rejim, her yıl Bilim Günü kutluyor. Bu yıl 5 Ağustos 2022 Cuma günü Kartaca Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Kais Said’in de katılımıyla kutlamalar gerçekleşti. Kutlamalarda yapılan konuşmaların ardından dereceye giren öğrencilere ödüller verildi. Laik rejim, bu kutlamalar ile bilim ve bilim adamlarına değer vermediğini göstermek istedi.
Herkes kriz gerçeğinin bilincinde. Öğrenciler, araştırmacılar ve bilim adamları gibi Tunus’un seçkin evlatları, kalkınmak için çabalayan ve arzulayan herhangi bir ümmetin sahip olabileceği en değerli servettir. Tunus halkı, bu zenginliği Batıya peşkeş çeken ve göçe zorlayan bu laik rejimin politikasının farkında. Beyin göçüyle Batı, kalkınmasının tüm unsurları ve gücü elinden alınan ülkemiz pahasına her gün daha da ilerliyor ve gelişiyor.
Bu nedenle Tunus halkını uyarmak ve bu “Bilim Günü” kutlamaları gerçeğini ortaya koymak gerekir. Bilim günü insanlarla dalga geçmek, kapitalist sistemin ülke ve halka karşı işlediği suçları örtbas etmek için üretilmiştir. Bu suçlardan bazılarını zikredeceğiz:
- İslam ümmetinin en hayırlı gençlerinin, özellikle de en zekilerinin en düşük maliyetle yetiştirilmesi, Tunus’ta aşağılandıktan sonra göçe zorlanması, küçümsenmesi, fedakârlıklarının ve başarılarının küçük görülmesi. Batıya çekmek ve dehalarından yararlanmak için çalışmalarının yok edilmesi, göçmek etmek isteyen seçkin gençlerin yoksulluğa maruz bırakılması, hapse atılması, eziyet görmesi, mühendis Muhammed El-Zevari gibi evinin önünde suikasta uğraması.
- Başta eğitim kurumları olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarının altyapısını yıkılması. Hatta eğitim kurumları, birçok öğrencinin eğitimi bırakmasına ya da hayatlarını kaybetmesine neden oldu! Okul çatılarının çocuklarımızın başına düştüğünü, iki öğrencinin yakıldığını, çocukların okula giderken ya da Kalaa Kebira’daki öğrencinin başına gelenlerde olduğu gibi okul kampüsünde köpeklerin saldırısına uğradığını unutmadık.
- Eğitimcilerin hakarete uğraması, maddi olarak aşağılanmaları, ülkenin kalkınmasında ve insanların bilinçlendirilmesindeki rollerinin ve konumlarının küçük görülmesi, insanlar tarafından aşağılanmalarının sağlanması, rol modelliklerini yıkmak için prestijlerinin azaltılması. Öyle ki her bilim öğrencisi gelecekte öğretmen veya profesör olmayı reddeder hale gelmiştir!
- Eğitimcilere kelepçe vurulması, eğitim rollerinin iptal edilmesi ve rollerinin değerlerimizle hiçbir ilgisi olmayan Batı programlarının öğretilmesiyle sınırlandırılması. Bu yüzden toplumumuz güzel ahlaktan yoksun kaldı. Velilerden, eğitimciden ve hatta devletten bile yardım çığlıkları duymaya başladık. Bunun nedeni kaynakların kurutulmasıdır.
- İslami eğitimin, değerlerinin, ahlakının ve akidenin aşağılanması, eğitim müfredatından çıkarılması veya içeriklerinin ve ders maddesinin azaltılması, buna karşılık ümmetin ilerlemesinde gereksiz diğer ders maddelerine büyük yer verilmesi. Hatta öğrenci kökünü unutmuş, dinini terk etmiştir!
- Kur’an dili olan Arapçanın her düzeyde ihmal edilmesi, öğrencilerin Arapçadan sıkılmalarının sağlanması, yalan yere Müslümanların bilim alanında geri kaldıkları fikrini pekiştirmek için tüm bilimsel derslerin Fransızca verilmesi.
- İslam inancının eğitimden dışlanması, gençlerimizin kalkınmalarının, üstünlüklerinin ve güçlerinin bileşimi olan dinlerinden uzaklaştırılması.
- Önderimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in, güzide ashabının, İslam ümmetinin kahramanlarının ve tüm alanlardaki seçkin âlimlerinin biyografisinin karalanması veya yok sayılması karşısında Batı düşünürleri ve filozoflarının çocuklarımıza örnek kılınması, hatta ahlaksızlığa çağıranların ve ahlaksızlık yaratıcılarının statüsünün anlamsızca yüceltilmesi!
- Batının çıkarlarını her şeyin üstünde tutan yöneticiler gözetiminde Müslüman ülkelerde bilim ve bilim adamlarının önemini küçümsemek için çalışılması.
Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Medya Bürosu Kadın Kolları olarak biz, bu günün Batının emriyle iktidardaki rejimin suçlarını örtbas etmek için bir örtü olarak kullanıldığını düşünüyoruz. Bilim ve bilim adamlarını marjinalleştirmeyi, ümmeti yüce dininden saptırmayı, çocuklarımızı inançlarından soyutlamayı amaçlayan tüm girişimleri ve sorumluları deşifre edeceğimizi beyan ediyoruz. Dinine düşkün her Müslümanı, İslam ve Müslümanları yönelik bu sistematik kapitalist saldırılara karşı Hizb-ut Tahrir’in yanında olmaya, Tunus halkını İslami hayatı yeniden başlatarak ve Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurarak laikliğin pençesinden kurtarmaya çağırıyoruz. Hilafet, bilim adamlarına hak ettikleri önemi verecek, bilimsel araştırma ve sanayileşme haklarına imkân verecek ve doğru bir eğitim ile ümmetin özlemini gerçekleştirmelerine olanak sağlayacaktır. Düşüncede ifrat suçlamasıyla kimse hesaba çekilmeyecektir! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
يَرْفَعِ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَالَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ دَرَجَاتٍ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ “Allah içinizden iman etmiş olanları ve ilme kavuşmuş olanları yüksek derecelere çıkarır.”[Mücadele 11]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Tunus Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 71345949 / 21430700 http://www.ht-tunisia.info/ar/ |
Fax: 71345950 E-Mail: tunis@htmedia.info |