13 Ocak 2023 Cuma günü Susa’daki İrşad Birimi, Hizb-ut Tahrir’in 12 Ocak 2023 Perşembe günü Tunus halkına yaptığı çağrının ardından evine baskın düzenleyerek Ammar Er Rabihi adlı bir genci gözaltına aldı. Buna göre Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Medya Bürosu aşağıdaki gerçekleri açıklıyor:

1- Ammar Er Rabihi, daha önce Hizb ut Tahrir / Tunus Vilayeti Medya Bürosu’nun yayınladığı “Tunus’ta Düzenlenen Frankofon Zirvesi Başarısızlık ve İhanet Zirvesidir”başlıklı basın açıklamasının dağıtımının ardından 18 Ekim 2022’de gözaltına alınmış, ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılmıştı. Bu, Hizb-ut Tahrir ve çağrısını engellemeye yönelik siyasi hesapların olduğunu, bu amaçla güvenlik kovuşturması politikasının izlendiğini doğrulamaktadır.

2- Tunus yönetimi, Batı’ya bağımlılığını ve yağmacılık politikalarına boyun eğdiğini artık gizleyememektedir. Bu nedenle Tunus ve halkının kaderiyle oynayan müflis rejimin izlediği politikayı reddeden tutumları nedeniyle Hizb-ut Tahrir gençlerini kovuşturmaktadır. Dolayısıyla Ammar Er Rabihi, sırf fikirlerinden dolayı gözaltına alınmıştır.

3- Hizb-ut Tahrir gençlerine yönelik uyduruk suçlamalarda bulunup gözaltına almak, açıkça siyasi bir eylemdir, halkı partiden soğutmayı, Tunus halkının sömürgecilik ve uşaklarına meydan okumasını engellemeyi, İslam’ın hükümlerine göre yaşama çalışmasından alıkoymayı amaçlamaktadır.

4- Bilindiği ve sabit olduğu üzere Hizb-ut Tahrir, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in davet metodunu benimsemekte, şiddeti kesinlikle reddetmekte, dahası suç sayıp haram olarak addetmektedir. Bu tür gözaltılar sadece bir bahanedir, güvenlik birimlerinin baskıcı ve kötü niyetli kesimler yararına uyduruk davalar üretmesine olanak tanımaktadır.

Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Medya Bürosu olarak biz, bu halkın ayrılmaz bir parçasıyız, uzaydan gelmiş değiliz. Halk bizi ve gençlerimizi tanıyor, nasıl bir kitle olduğumuzu biliyor. Bu nedenle gözaltılar, tutuklamalar, hapishaneler ve baskılar, bizi Tunus ve halkını hedef alan siyasi manipülasyonları ve hain anlaşmaları ifşa etmekten asla alıkoyamaz. Hizb-ut Tahrir’in yürüyüşü gelgitlere maruz kalmaz. Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurmak için Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in metodunu izlemektedir. Hilafet, Ruveybida saltanatından kurtuluşumuzdur. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ ءَامَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْناً يَعْبُدُونَنِي لا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئاً وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ“Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” ^{[Nur 55]}