7 Ekim 2023 Cumartesi sabahı Yahudi varlığının İslami Direniş Hareketi karşısında uğradığı ezici bir yenilgiden ve silahlı bir grubun yenilmez ordu yanılsamasını yerle bir ettiğinden bu yana gaspçı varlık, korku ve öfkenin de baskısıyla aptalca ve kötü düşünülmüş kararlar almıştır. Filistin halkının topraklarına el koymak için aslında Yahudi halkının bir etnik soykırım savaşı yürüttüğü gerçeği tüm dünyaya ayan beyan olmuştur.

İşte gururlu Gazze’de bu amaçla olaylar yaşanmaktadır. Soykırım kampanyaları kapsamında Yahudi varlığı, dört bir yandan Filistin halkının üzerine top mermileri yağdırıyor, etrafı yangın ve moloz yığınına çeviriyor, evleri dümdüz ve yerle bir ediyor. Moloz yığınları başta kadın ve çocuklar olmak üzere kurbanların parçalanmış organlarıyla dolup taşıyor, masum insanların kanları akıyor, sağlık görevlilerinin çığlıkları ve yaralıların yardım çağrıları kulakları inletiyor. Ortalığı ölüm kokusu sarmış durumda. Hayatta kalanlar, Gazze halkını abluka altına alan Yahudi varlığı ile işbirliği yapan yöneticilere karşı ayaklanmaları için ümmetin güçlü insanlarına ve yiğit ordularına sesleniyorlar.

Bugün bile (28 Ekim) yoğun bombardıman kesintisiz devam ediyor. Çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere Gazze’deki savunmasız sivillere karşı işlenen korkunç suçlar ve katliamlar aralıksız sürüyor. Kan emici Siyonistler nefretini masum, savunmasız insanlardan çıkarıyor. Şu an itibariyle şehit sayısı beş bini aşmış durumda. Gazze halkının yardım çağrılarına en hızlı bir şekilde yanıt verilmesi, özellikle de kardeşlerine yardım etme gücüne sahip olan, Allah yolunda şehit olmayı arzulayan, ancak kukla rejimler engeline takılan askerler ve ordular için her zamankinden daha acil ve elzem hale gelmiştir.

Alçak ve aşağılık yöneticiler ise sadece bağırıp çağırıyorlar, seçim amaçlı birtakım yardımlar gönderiyorlar, İslam ve Müslüman düşmanı Batılı sömürgeci güçlerin bağışları karşılığında Filistin meselesini satıyorlar, Yahudi varlığını maddi, manevi ve askeri olarak destekliyorlar. İşte tüm bunlar karşısında Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Kadın Kolları olarak biz, Allah’ın izniyle Mescid-i Aksa, Gazze halkı ve genel olarak Filistin davası için köklü çözümü ortaya koyan siyasi bir kampanya başlattığımızı duyuruyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın buyruğu gereği Filistin’e destek için orduların seferber edilmesi, saldırgan Yahudilerin püskürtülmesi ve suçlarına son verilmesi, köklü çözümdür.

وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ“Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.” ^{[Enfal 72]}

“Yardım Etmek Üzerinize Borçtur” başlığını seçtiğimiz bu acil kampanyamız, Allah’ın olacak bir işin yerine getirilmesine izin verene kadar Allah’ın izniyle devam edecektir. Aslında kampanya, Mübarek Toprak’taki doğru ve samimi insanların çağrılarına yanıt vermek ve etkileşim göstermektir. Zalimlerin tahtlarını sarsmak ve sömürgeci düşmanların tuzaklarını altüst etmek için “Aksa Tufanı”nı ümmet tufanına dönüştürme çabasıdır. Böylece Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın vaadinin ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet müjdesinin gerçekleşeceğini ümit ediyoruz. Kuşkusuz bu, Allah’a zor değildir.

Aslında şanlı bir devletimiz olsaydı, bu kampanyalara hiç gerek duymazdık. Ümmet her gün, hatta her saat kendisini hedef alan şiddetli sömürgeci kampanyalar ve Siyonist-Haçlı ittifakı karşısında kendisine kalkan olacak bir devlete ve sığınacağı güçlü bir dayanağa ihtiyaç duyuyor. Devlet ümmetin kanını, onurunu ve kutsallıklarını koruyacak, ümmeti parçalayan, bölen hayali ve yapay ulusal sınırları ortadan kaldıracaktır. Bugün Gazze halkı ilaç ya da gıdadan daha ziyade sınırların açılmasını, cihat ve Mescid-i Aksa için seferberlik ilan edilmesini istiyor.

Bu doğrultuda Hizb-ut Tahrir/Tunus Vilayeti Kadın Kolları olarak biz, ordulardan yardım isteyecek ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin kurulması için çalışılması çağrısında bulunacak olan bu kampanyayı başlatıyoruz. Hilafet topraklarımızı kurtaracak, onurumuzu koruyacak, ümmetimizi kalkındıracak, yeniden izzet ve şerefe kavuşturacak, mukaddesatlarını kurtaracak, insanlığı kapitalizmin karanlığı ve zulmünden İslam’ın adalet ve rahmetine ulaştıracaktır.

وَفِي ذَٰلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ“Yarışanlar işte bunun için yarışsınlar” ^{[Mutaffifin 26]}