Haşim Gazze’deki sabırlı bir avuç mümin ile Amerika ve müttefikleri İngiltere ve Fransa liderliğindeki gaspçı Siyonist çeteler arasında yaşanan Aksa Tufanı’nın üzerinden 30 veya daha fazla kanlı gün geçti... Mübarek Toprak Filistin halkımızın tepesine yağan, evleri, camileri, hastaneleri yerle bir eden Amerikan bomba ve füzelerinin üzerinden 30 ya da daha fazla kanlı gün geçti. İki kıblenin birincisi, iki haremin üçüncüsü Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra’sındaki katliam ve yakılmalarının üzerinde 30 veya daha fazla kanlı gün geçti. Sokaklarda “haydi cihada” ve “haydi Mazlumlara yardıma” diye haykıran ümmetin çağrılarına, yöneticilerin ve kışlalarında çakılıp kalan orduların yanıt vermemesinin üzerinden 30 kanlı ve acılı veya daha fazla gün geçti... Bu çağrıya sadece polisler cevap verdi ama Gazze ve Filistin’e destek vermek için değil, orduların kışlalarından çıkmalarını isteyenleri izlemek için! Evet, Müslümanların çağrılarına sadece polislerden yanıt geldi, polisler Müslümanları izlediler, hatta onlara saldırıp tutukladılar! 10 Kasım 2023 Cuma günü Hizb-ut Tahrir’in çağrısıyla büyük bir yürüyüş düzenlendi, Müslümanlar El Fetih Camii önünden başladıkları yürüyüşte haydi cihada diye çağrıda bulundular, “savaşa savaşla karşılık verilir… Ordu ordu ile ezilir, toprak kanla kurtarılır, bu yüzden haydi cihada.” Diye haykırdılar. Yürüyüşte gençler, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağını sallayınca, polisler çılgına döndüler, yürüyüşü durdurmak istediler. Durduramayınca, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bayraklarını zorla ve kaba kuvvet yoluyla gençlerin elinden aldılar. Yürüyüşe müdahale ettiler, her bayrak taşıyana saldırdılar, bayrakları yırttılar ve bayrak tutanları gözaltına aldılar! Fakat polisler, birkaç metre ötede dalgalanan suçlu Fransa’nın bayrağına hiçbir şey yapmadılar, hatta Fransa bayrağına yaklaşmak isteyenlere engel olup, onu koruma altına aldılar!

Bazı polislerin Hizbin bayraklarının partizan bayraklar olduğunu, o bayrakları sallamanın caiz olmadığını ileri sürdüklerini duyduk! (Böylece) insanlarda kafa karışıklığına neden olmamak için Hizb-ut Tahrir/Tunus Vilayeti Medya Bürosu olarak biz, aşağıdaki hususlara açıklık getirmek istiyoruz:

1- Gözaltılar, bayrak sallamaktan kaynaklanmıyor, aksine Filistin’i, Gazze’yi ve mücahitleri destekleyenlere baskı uygulamaya yöneliktir. Polislerin, yürüyüşe katılımını ve konuşma yapmasını engellemek amacıyla Hizb-ut Tahrir üyesi Muhammed Ali El Avni adlı genci cuma namazından önce yani yürüyüş başlamadan önce kaçırması bunun kanıtıdır.

2- Hizb-ut Tahrir’in yükselttiği ve ümmeti yükseltmeye çağırdığı bayrak ve sancaklar, Hizb-ut Tahrir’in bayrakları değildir, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bayrak ve sancaklarıdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bayrak ve sancağını tanımlayan pek çok sahih hadis-i şerif bulunmaktadır. Bunlardan biri de Tirmizi’nin İbn Abbas’tan rivayet ettiği şu hadistir:

كَانَتْ رَايَةُ رَسُولِ اللهِ ﷺ سَوْدَاءَ وَلِوَاؤُهُ أَبْيَضَ، مَكْتُوبٌ عَلَيْهِ: لَا إِلَهَ إِلَّا اللهُ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ “Rasûlullah bayrağı siyah, sancağı da beyazdı. Sancağının üstünde “Lâ ilahe illallah Muhammedîn Rasûlullah” yazılı idi.”

3- Sancağın üstünde “Lâ ilahe illallah Muhammedîn Rasûlullah” tevhit kelimesi yazılıdır. Bayrak, İslam ümmetine mensubiyetin bir işaretidir. Ümmetin lideri, Alemlerin Rabbinin elçisi Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’dir. Bu bayrak, Müslümanların birliğini sağlayan tek bayraktır ama sömürgeci tevhit kelimesini sevmez ve bu ümmetin birleşmesini istemez. Bu yüzden ülkemizdeki ajanı yarı yöneticilere, yürüyüşlerde ellerde tutulan ve Müslümanların birliğini gösteren her türlü tezahürle mücadele etmeleri talimatını vermiştir.

4- Özellikle savaş zamanlarında bayrakların dalgalanması kararlılığın, indirilmesi ise yenilgi ve kırılmanın bir göstergesidir. Amerika ve müttefikleri İngiltere ve Fransa, Siyonist Yahudi çeteler üzerinden tek bir yaydan fırlamış bir ok gibi bizimle savaşıyorlar, Mübarek Toprak Filistin’deki Müslümanları katletmeleri için onlara her türlü silah tedarikinde bulunuyorlar. Ülkemiz Tunus’ta mücrim bayrakları dalgalanmaya devam ediyor! Fransa, Amerika, İngiltere ve Almanya büyükelçiliklerine bir bakın... Katilleri korumak, bayraklarının yakılmasını önlemek için önlerinde silahlı polis barikatlarının kurulduğunu, dahası, polislerin Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağını indirdiklerini, sallayanları gözaltına aldıklarını ve terör yasası kapsamında evet terör yasası kapsamında onları mahkemeye sevk ettiklerini görürsünüz.

Ey askerler ve subaylar! Yarı yöneticilerin, harbi düşman bayraklarının indirilmesine engel olmak için sizi muhafız olarak kullanmalarını nasıl kabul edebiliyorsunuz? Kendi bayrağınızı kendi elinizle siz mi indireceksiniz? Akletmiyor musunuz? Allah Subhânehu ve Teala, şöyle buyuruyor:

وَلَا تَرْكَنُوا إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ اللهِ مِنْ أَوْلِيَاءَ ثُمَّ لَا تُنصَرُونَ“Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.”^{[Hud 113]}

Yapmadıkları şeyi söyleyen yarı yöneticilere gelince, onlara Yüce Allah’ın şu buyruğuyla sesleniyoruz:

لَّقَدْ جِئْتُمْ شَيْئاً إِدّاً* تَكَادُ السَّمَاوَاتُ يَتَفَطَّرْنَ مِنْهُ وَتَنشَقُّ الْأَرْضُ وَتَخِرُّ الْجِبَالُ هَدّاً “Hakikaten siz, pek çirkin bir şey ortaya attınız. Bundan dolayı, neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp düşecektir!”^{[Meryem 89-90]}

Size diyoruz ki: Hoşunuza gitmese de Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bayrakları dalgalanmaya devam edecek. Allah bizimle sizin aranızda hüküm verinceye kadar biz ve samimi Müslümanlar o bayrakları dalgalandırmaya devam edecektir. Bir süre sonra da olsa biz, Allah’ın kullarına yardım edeceğine inanıyoruz.

يَأْتِي اللهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُ أَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرِينَ يُجَاهِدُونَ فِي سَبِيلِ اللهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَائِمٍ“Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar.”^{[Maide 54]}