Bugün düne ne kadar benziyor! 30 Eylül Salı günü Safakis limanında bir olay oldu. Güvenlik ekipleri Sidi Mansur bölgesinden bazı denizcilere saldırdılar. Çatışma, daha yaşları küçük olan Tunuslu gençlerinin ölümüne yol açtı. Bu olay, Bin Ali yönetiminin son anlarını akıllara getirdi. Denizciler, güvenlik güçlerinin vahşetini sanki bizler "Yahudileriz" diye dile getirdiler.

İster çatışma balık avının yasaklanmış olması nedeniyle olsun, isterse bazı şüphelileri durdurmak amacıyla olsun çatışma nedenlerine bakılmaz. İster ölüm güvenlik memurlarının raporunda belirtildiği gibi boğulma nedeniyle olsun isterse denizcilerin ifadesinde belirtildiği gibi kafasına aldığı bir darbe nedeniyle ölüm durumuna bakılmaz. Ölen kişi -Allah'ın rahmeti üzerine olsun- dürüstlüğüyle ve sabıkasız olarak biliniyordu. Ölüm, kesinlikle güvenlik güçleriyle girişilen çatışma neticesinde olmuştur. Burada sorulması gereken soru şudur: Ne zaman yöneticiler bu halkın evlatlarına bir tebaa olarak muamele edecektir. Yöneticiler, terörize etmek, korkutmak yerine onların canlarından ve güvenliklerinden sorumludur. Balıkçılığı korumak iddiasıyla rızıklarını kazanmak için çabalayanları kovmak yerine onlara iyi bir iş imkânı sağlamakla yükümlüdür. Denize atılan zehirli atıklar veya balıkçılık sektörüne hiç önem vermeyen uluslararası petrol şirketleri karşısında balıkçılık aynı şekilde korunuyor mu? Yöneticiler tarafından bu suçu işleyen sorumluların soruşturulması, ölen kişinin ailesine kısas hakkı veya diyetin verilmesi düşünülüyor mu? Yoksa devrim kurbanlarının kanlarından sorumlu kişilerin soruşturulması göstermelik bir tiyatroyla mı yetinilecek?

Halkın hak ve hukukunu, Allah'ın indirdiklerinden başkasıyla hükmeden kişiler sağlayamaz. Çünkü Mevla Azze ve Celle böylelerini zalim olarak niteledi. Şöyle buyurdu:

وَمَن لَّمْ يَحْكُم بِمَا أنزَلَ اللّهُ فَأُوْلَـئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ  "Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyen kimseler, zalimlerin ta kendileridir." ^{[Maide 45]} Bin Ali zulmüne karşı ayaklanan insanları, güvenlikçi çözümler asla korkutamaz, yıldıramaz. Yöneticiler, zayıf siyasi muhalefet ile halkın gücü arasını ayırt etmeliler. Dağınık muhalefete emrivakiler empoze edebilir, ama bütün İslami ümmeti harekete geçiren ve sömürgecilik tarafından şevki kırılamıyan bir halka emrivakiler kesinlikle dayatamaz. Hükümet, halk ve güvenlik güçleri, herkes bilmeli ki kan, Allah katında saygındır. Hükümet halka olan düşmanlığını derhal durdurmalı, güvenlik güçleri, terörizm güçleri değil hakkıyla güvenlik güçleri olmalı ve halk kanlara karşılık yöneticileri muhasebe etme konusunda sertleşmelidir.

لَزَوَالُ الدُّنْيَا جَمِيعًا أَهْوَنُ عِنْدَ اللَّهِ مِنْ دَمٍ يُسْفَكُ بِغَيْرِ حَقٍّ "Şüphesiz dünyanın yok olması, Allah katında haksız yere akıtılan kandan daha ehvendir."