Zulüm, cezaevi ve kederli yıllardan sonra beş yıl önce Tunus halkı zulüm ve zulümata karşı devrime kalkışınca özgür ve hür iradeye sahip olduklarını düşündüler. Ancak bazı güvenlik güçleri, yargıçlar huzurunda Hizb-ut Tahrir gençlerini bildiri dağıtmak ve izinsiz siyah bayrak taşımak gibi bir takım hususlarla suçladılar...

Bu nedenle Hizb-ut Tahrir / Tunus, 16 Aralık 2015 tarihinde, “Hizb-ut Tahrir / Tunus’tan Yargıçlar ve Tüm Onurla İnsanlara Bir Müzekkere.” başlığı altında bir müzekkere yayımladı. Ta ki saygın yargıçlar, onurlu avukatlar ve gazeteciler partizan polemiğe girmesin ya da bazı siyasi gündemlerin cazibesine kapılmasınlar.

Müzekkere, Hizbi tanıtıyor ve dayandığı temelleri içeriyordu. Müzekkerede şöyle geçiyordu: Hizb-ut Tahrir, İslam temelinde siyaset yapan bir partidir. İslam, ümmetin ideolojisi ve kimliğidir. Siyasi mücadele ve fikri çatışma yoluyla ümmeti kalkındırmak için çalışır. Bu konuda izlediği metot, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in metodudur. O da davet etmek ve herhangi bir fiziksel eyleme kalkışmadan en güzel şekilde mücadeledir. Hizb, şiddet kullanılmasını İslam Devletinin kurulmasında Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in takip ettiği metoda aykırı addeder.

Ayrıca müzekkere, bazı hukuki noktalara da vurgu yapmıştı. Partisel örgütleşme çerçevesinde 12 Mayıs 2012’de Hizb tarafından hükümete sunulan açıklamada geçen bazı hususlara değinmişti. Müzekkere de, oluşumla ilgili açıklamanın ikinci bölümünde şöyle geçmektedir: Hizb-ut Tahrir, ideolojisi İslam olan siyasi bir partidir. Hilafet Devleti kurarak ve İslam davetini âleme taşıyarak İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışır.

Sonra müzekkere, mevcut vakıayı ve sömürgecilik boyunduruğundan, kötü yaşamdan kurtulmak için yapılması gereken çalışmayı ve kapsamlı bir değişim hareketinin zorunluluğunu hızlı bir şekilde ele almaktadır. Şöyle demektedir: Bu değişim hareketi, doğru bir fikri kaide temelinde egemen güncel kavramları değiştirerek yerine yüksek İslami kavramlar koymalıdır. Bu yüksek kavramlardan kendine özgü seçkin davranış biçimi doğmalıdır. Değişim hareketi, yönetici-tebaa, zengin-fakir, eğitimli-cahil, hâkim-ordu olsun tüm halk yoluyla olmalıdır... Daha sonra Hizb, yargıçların dikkatini İslami yargı ve sair şeri hükümlere çekmişti. Bu hükümler, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olmak için kâfidir ve şifa vericidir.