17 Mayıs 2016 günü sabahı, dört yaşındaki Yasin’in yaşadığı iğrenç suç sonrasında Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Medya Bürosu Kadın Kolları olarak biz deriz ki:

1- Genel olarak mağdurun ailesinin, özel olarak da ümmetin tüm üzüntü, ıstırap ve acılarını içtenlikle paylaşıyor ve Müslüman çocuğun akıtılan gencecik kanından ötürü de aileye ve İslam ümmetine başsağlığı dileklerimizi sunuyoruz.

2- Ümmeti İslam’dan uzaklaştırmak için çalışan laik rejimler altında izlenen talim ve terbiye politikalarını, ictimaî düzenini şiddetle kınıyoruz. Birçok cinayet ve çeşitli suçların tek nedeni, bu laik yasalardır. İnsanlığın Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın yönetiminden başka çare ve kurtuluşu yoktur. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللَّهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ“Onlar hâlâ cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Kesin olarak inanacak bir toplum için, kimin hükmü Allah’ınkinden daha güzeldir?” ^{[Maide 50]}

3- Günden güne kötüleşen bu iğrenç suçların sebebi, yasamalardır ve başarısız caydırıcı ve cezai politika izleyen, yasalarını kâfir Batı ülkelerinin kanunlarından alan laik insan yapımı sistemdir. Ölüm cezasını barbarca bir eylem olarak gören Batılı ülkeler, uygarlık ve merhamet söylemiyle katili hapis cezası ile cezalandırıyorlar! Ama hayatını kaybeden maktule, ailesine, suçlular tarafından canına, malına ve onuruna zarar gelmesinden korkan insanlığa hiç acımıyorlar.

Ölüm cezası ve hapis gibi insan yapımı laik yasalar, özelde suçlulara genelde toplumu karşı caydırıcılık görevi görmüyor. Çünkü bu yasalar, adaletsiz ve orantısızdır. Suçun boyutuyla, caninin mağdura, ailesine ve tüm topluma verdiği zararla örtüşmüyor. Çözüm, caniye adil ve uygun ceza vermektir. Bu ceza, iğrenç suçun büyüklüğüyle orantılı olmalıdır, tıpkı İslam’da olduğu gibi.

4- Bu hayatta İslam’ı ve ondan fışkıran cezai sistemi uygulamak farzdır.

5- Tüm Müslümanları Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için bizimle birlikte Hizb-ut Tahrir’de çalışmaya davet ediyoruz. Çünkü tek kurtuluşumuz, Hilafettir.