Gasıp Yahudi Varlığı her sene olduğu gibi bu sene de Ramazan ayında yine azgınlaştı. 15 Nisan Cuma sabahı Mescid-i Aksa’nın kapıları işgalci varlığın askerleri tarafından kırıldı ve necis postalları mübarek mescidi kirletti. Kadın çocuk, genç yaşlı demeden sabah namazını eda eden Müslümanlar darp edilerek dışarı atıldılar. Birçokları yaralandı ve gözaltına alındı. Kuşkusuz bu saldırılar, gasıp Yahudi Varlığının Ramazan ayında yaptığı ilk saldırı değildir. Geçen yıl yine Ramazan ayında bu tür benzer saldırılar gerçekleştirilmiş, 24 kardeşimiz şehit edilirken 500 kardeşimiz ise yaralanmıştı. Gasıp Yahudi Varlığı her yıl Ramazan ayında Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemeyi, Filistin’e bombalar yağdırmayı, kardeşlerimizi şehit edip kanını dökmeyi adet edinmiştir.

Mescid-i Aksa, gasıp Yahudi Varlığı askerlerinin postallarıyla kirletilirken, kardeşlerimizin pak kanları Aksa’nın avlusuna dökülürken, Müslümanların başındaki yöneticiler Yahudi Varlığı ile normalleşmek, ilişkilerini kuvvetlendirmek, ticaretlerini güçlendirmek, onlarla dostluk kurmak ve kanlı ellerini sıkmak için adeta birbirleri ile yarışmaktadırlar.

Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilayeti olarak, geçen hafta Perşembe gününden itibaren Türkiye’nin 21 şehrinde normalleşmeye teslim olmayacağımızı göstermek ve Kudüs’e sahip çıkmak için meydanlara indik. “İşgalci varlık “İsrail”i Telin Ediyoruz, Dualarda Birleşiyoruz” dedik. Adana, Adıyaman, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Ergani, Erzurum, Gaziantep, Hatay, İstanbul, Arnavutköy, Kahramanmaraş, Konya, Mersin, Siirt, Şanlıurfa, Siverek, Tatvan, Van ve Yalova’da basın açıklaması ve dua etkinliği gerçekleştirdik. “Eller Semaya Ordular Aksaya” dedik. Müslümanlara sorumluluklarını hatırlattık, yöneticileri uyardık ve Mübarek Aksa topraklarını Yahudi virüsünden temizlemeleri için ümmetin ordularına çağrı yaptık.

22 Nisan Cuma günü işgalci varlığın İstanbul Konsolosluğu önünde bir basın açıklaması yaptık ve Mescid-i Aksa’ya karşı duyarlı, Filistinli kardeşlerimizin derdiyle dertlenen ve çektikleri acılar sebebiyle gözleri yaşaran Müslümanlara seslenerek şöyle dedik: “Ey Müslümanlar! Ey Hayırlı Ümmetin bireyleri! Bir beldenin yöneticisi Filistin sorununun çözümü için Birleşmiş Milletler’i göreve davet ediyorsa, Arap Birliği’ni, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı toplantıya çağırıyorsa, anlamını yitirmiş kınamalarla sizleri avutuyorsa, gerçekten Filistin meselesine çözüm arama gibi bir derdi yoktur. Derdi Kudüs olmayanın sizinle işi olamaz! Kınamakla, Birleşmiş Milletler’i göreve çağırmakla, ABD’den ricada bulunmakla, uluslararası toplumu harekete geçirmekle Kudüs’ün ve Filistin topraklarının kurtarılamayacağını vurguladık ve tek derdi koltuklarını korumak olan pısırık yöneticilerin Kudüs’ü bu şekilde özgürlüğüne kavuşturamayacaklarını söyledik.

Kadir gecesi olduğunu umduğumuz dün akşam ise 12 camide kunut yaptık, Rabbimizden nusret ve yardımını isteyerek niyazda bulunduk: Gasıp Yahudi Varlığı “İsrail”i dost belleyen, onlarla normalleşen yöneticilerden bizler beriyiz. Bu sözümüze şahit ol Ya Rab! Şahit ol Ya rab! Şahit ol Ya Rab!Onları sana şikâyet ediyoruz, onlara bildiğin gibi muamele eyle Allah’ım!Katından gönderdiğin yardım ve nusret ile bizleri sevindir Allah’ım! İslam’a ve Müslümanlara yardım et. Mescidi Aksa’yı esaretten kurtaracak olan Raşid-i Hilafet Devleti’ni kurmayı bizlere nasip et Allah’ım!

Basın açıklamalarımıza ve Yahudi Varlığını telin için yaptığımız dua amellerine katılan duyarlı tüm Müslümanlara teşekkür ediyor ve Allah razı olsun diyoruz.

إِنَّهُمْ لَهُمُ الْمَنْصُورُونَ“Onlara Allah’ın yardımı kesinlikle ulaşacaktır” (Saffat 172)