Geçen ay BM Güvenlik Konseyi uzmanları, Taiz kentinde kaos çıkaran, suikastlar yapan ve “terörist” olarak nitelendirdiği liderler ve grupların bir listesini yayınladı. Hizb ut Tahrir / Yemen Vilayeti Medya Bürosu Başkanı Abdul Mümin El Zeylai’nin adı liste başında yer aldı. Raporda, söz konusu kişinin Taiz kentinde İslam Hilafet Devleti Gençlik Grubu lideri olduğu iddia edildi. Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti Medya Bürosu Başkanının bu art niyetli, çürük ve çelişkilerle dolu raporda adı geçmiş olması nedeniyle Hizb- ut Tahrir / Yemen Vilayeti Medya Bürosu olarak biz aşağıdaki hususları vurguluyoruz:

1- Hizb-ut Tahrir, ideolojisi İslam olan siyasal bir partidir. Siyaset onun işidir. Ümmet arasında ve ümmetle birlikte gece gündüz çalışır. Bu durum hiç kimse için bir sır değil. 66 yıldan fazla bir süredir tüm dünyada 40’tan fazla ülkede çalışıyor. Dolayısıyla müfteri rapor, nasıl Hizbin gençlerini, özellikle de Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti Medya Bürosu Başkanını suikast ve kaosla ilişkilendirebilir? Bu saçma rapor, partiyi, gençleri ve metodunu bilen bir ümmeti saptıramaz. Yemen halkından pek çok kişi, ister şahıslar ister partiler isterse etkinlikler düzeyinde olsun Hizb-ut Tahrir gerçeğini bilir. Davet taşımak amacıyla gençler pek çok kişiyi ziyaret etmiş, seminerler, basın toplantıları, kitlesel konuşmalar ya da bildiriler ve canlı temaslar yoluyla onlara hitap etmiştir. Pek çoğu raporda Hizb-ut Tahrir gençleri hakkında geçen iftiralara ilişkin şaşkınlığını dile getirmiştir. Parti, yeraltında çalışmaz, ümmet içinde ve ümmetle birlikte çalışır. Çağrısı ile açıkça meydan okur, İslami yönetim ve otoriteyi geri getirmek için ümmeti kendisiyle birlikte çalışmaya davet eder. Sömürgeci kâfirler, sırtlan yöneticiler, çatışan ajanların ümmete karşı kurduğu tuzakları deşifre eder. Bu, onları kızdırıyor ve uykularını kaçırıyor olmalı ki bu yüzden Hizbin dağıttığı her bildiriyi veya yayınladığı her basın açıklamayı hesaba katıyorlar. Fikrin gücünün silahın darbesinden çok daha etkili olduğunu biliyorlar. Heyhat, diktatörler vakti zamanı gelmiş bir fikri önleyecek güçte değiller.

2- Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti Medya Bürosu Başkanı Taiz kentinde (İslami Hilafet Devleti Gençlik Grubu) adlı bir grubun lideri olduğu ile ilgili raporda geçenlerin aslı astarı yoktur! Raporu hazırlayanların mugalataları, iftiraları, art niyetli suçlamaları, dar partizan entrikaları, iğrenç ajanlıkları, raporu doğru şekilde hazırlamalarına engel olmuştur. Tuhaf değil, bu raporu hazırlayanlar, sömürgeci kâfir efendilerinin hizmetkârıdır, kâfir ülkelerin, İslam ve Müslümanlar düşmanı Birleşmiş Milletler’in casusudur. Raporda belirtilenler, Birleşmiş Milletler’i ve efendisi Amerika gibi çifte standart uygulayan sahtekâr raporlarını bilen Yemen halkını oyuna getiremez.

3- Rapor, Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti Medya Bürosu Başkanı olan Abdül Mümin El Zeylai’nin resmi statüsünü görmezden geliyor. Raporda bu statüsü belirtilmedi. Rapor, Yemen halkını aldatmak, karartmak ve saptırmak amacıyla art niyetli ve açıkça hilekârlıkla hazırlanmış bir rapordur. Eğer raporda El Zeylai’nin partisel statüsü belirtilmiş olsaydı, Hizb-ut Tahrir gerçeğini ve amacına ulaşmak için izlediği metodu bilenlere gerçek ayan beyan olurdu. Hizb, korktuğundan değil, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurma şeri metoduna bağlı olduğu için silaha başvurmayan ve BM raporunda belirtilen eylemleri yerine getirmeyen siyasi bir partidir.

4- Hizb-ut Tahrir, amacına ulaşmak için hiçbir maddi eylemi benimsemez. Savaş sırasında ellerini Yemen halkının kanına bulayan diğer partiler gibi silahlı kanadı ya da milisleri yoktur. Zulüm ve zorbalığın türü ne olursa olsun değişim yolunda silaha başvurulmasını kesinlikle benimsemez. Suikast ve intihar eylemlerinde bulunmaz. Aksine Müslümanların korkutulmasını, tutuklanmasını, işkence edilmesini ve haksız yere öldürülmesini suç sayar. Hizb, İslam temeline dayalı, ilk İslam Devletinin kurulmasında Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in metoduna bağlı siyasi bir partidir. Ayrıca Hizb, bu suçları ve suikastları kınar. Bunların arkasındaki yerel, bölgesel veya uluslararası aktörler gerçeğini ve bu kirli suçların amacını ifşa etmek için basın açıklamaları ve bildiriler yayınlamıştır.

5- Hizb-ut Tahrir, Yemen’de devam etmekte olan çatışmaya ilişkin pozisyonunu, Yemen savaşının fitilini ateşleyen, ülkeyi yangına çeviren çatışma gerçeğini Müslümanlara ve Yemen halkına detaylıca açıklamıştır. Bu çatışmanın İslam ve Müslümanların çıkarına olmadığını belirtmiştir. Hizb-ut Tahrir’e göre Yemen’deki çatışma, Amerika ve İngiltere önderliğinde uluslararası bir çatışmadır. Bu iki sömürgeci güç, yerel ya da bölgesel ajan uşakları aracılığıyla ülkenin zenginliği ve nüfuzu üzerinde birbiriyle çatışıyor. Daha fazla bilgi edinmek isteyenler, Hizb-ut Tahrir’in resmi sayfa ve sitelerinde yayınladığı bildirilere müracaat edebilirler. Hamdolsun, Yemen halkının çoğu, art niyetli sömürgeci çatışmaların perişan ettiği bu ülkedeki çatışma gerçeğini görmeye başlamıştır.

6- Allah’ın izniyle soysuzların suçlamaları, kâfirlerin söylentileri, zalimlerin hapishaneleri, kâfirler ve BM’nin raporları Hizb-ut Tahrir ve gençlerini yolundan caydıramayacak. Biz, bu yolda ümmeti kalkındırmak, otoritesini geri vermek, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurarak yeniden İslam’ı hayat sahasına döndürmek için ümmetle birlikte çalışıyoruz. Kuşkusuz Allah, müminlerin dostudur. Dost ve yardımcı olarak Allah yeter. Hizb ve gençleri, kâfir ve ajanların boğazına düğüm olmak için hakkı haykırmaya devam edecektir.

Yemen halkı! Ey iman ve hikmet halkı! Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için sizi çalışmaya davet ediyoruz. Hilafet, kurtuluşun yoludur, izzetin kaynağıdır, Allah’ın rızasıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يُرِيدُونَ أَن يُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللَّهُ إِلَّا أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ “Allah’ın nurunu ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler hoşlanmasalar da Allah nurunu tamamlamaktan asla vazgeçmez.” ^{[Tevbe 32]}