حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
No: YM–BA–2019–MB–TR–06 |
H. 29 Cumâde’s Sânî 1440 M. Çarşamba, 06 Mart 2019 |
İngilizlerin Husiler Karşıtı Açıklamaları ve Husilerin Verdiği Yanıt, Yemen’de Devam Etmekte Olan İngiliz-Amerikan Çatışma Gerçeğini Teyit Eder
Yemen savaşı sırasında Aden şehrini ziyaret eden ilk dışişleri bakanı olan İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, İran destekli Husi milislerce Yemen’deki bölgelerin kontrolünü “işgal” olarak nitelendirdi. Söylemleri eylemlere dönüşmezse “Stockholm Anlaşması ölebilir” diye de uyardı. Hunt, Sky News Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Husilerin Yemen işgali yasadışıdır. Şimdi ulusal birlik hükümetine dönmemiz gerekiyor.”şeklinde konuştu. İngiliz bakan, “Kalıcı barış istiyorlarsa” Husi milislere Lübnan’daki İran partisi milisleriyle ilişkilerini kesme çağrısında bulundu. Bakan, “Hizbullah’ın Ortadoğu’nun birçok bölgesindeki uygulamaları hakkında endişelerimiz var.”dedi. “Sözlerini eyleme dönüştürmezlerse tekrar savaşın patlak vereceği”konusunda uyarıdan bulunan Hunt, “Stockholm barışı sürecinde başarı için son bir şansımız var. Eğer taraflar Stockholm’daki taahhütlerine bağlı kalmazsa, süreç birkaç hafta içinde ölebilir.” ifadelerini kullandı. İngiliz bakan, Stockholm Anlaşması’nın üzerinden 80’den fazla gün geçmiş olmasına rağmen “Husi milisleri El Hudeyde’den tahliye edemediklerini” söyledi.
İngiltere’nin Yemen Büyükelçisi Michael Aaron ise “Yemen’deki İran nüfuzu veya etkisi sona ermeden savaşı bitirecek siyasi çözümden bahsedilemeyeceğini”belirtti ve İngiltere’nin Yemen’deki en önemli hedefinin bu olduğunu vurguladı. Büyükelçi Aaron, “Riyad” gazetesinde yayınlanan röportajında şunları söyledi: “İngiltere’nin Hizbullah’ı terör örgütleri listesine alması, Hizbullah’ın Husi milisleri silahlandırması ve desteklemesinden bağımsız değil. Hizbullah’ın eğitimi ve İran’ın desteği sayesinde Husi milisler şimdi çok daha tehlikeli bir hale geldiler.”
Husilerin El Hudeyde Anlaşmasına olan sadakati ve milislerin dörtlü komisyona ilişkin tutumları konusunda büyükelçi, “Husileri anlaşmaya uymaya zorlayabileceğimiz konusunda iyimseriz. Bölgenin güvenliği, istikrarı, Husiler ve diğerlerinin İran nüfuzundan arındırılması konusunda taviz vermeyeceğiz. Husileri El Hudeyde’de varılan anlaşmaya uymaya zorlamaya devam edeceğiz ve önümüzdeki haftalarda bunun olmasını bekliyoruz. Husi milisler anlaşmayı ihlal ederse, bunun uluslararası yanıtı ve müdahalesi olacaktır. Milislerin eylemlerini artık yakından takip ediyoruz. Hilekârlık yapılmasına izin vermeyeceğiz. Önerilerimiz konusunda netiz.”dedi.
İngiliz yetkililerin bu açıklamaları, Yemen yönetimine ortak ederek Husileri kurtarmaya çalışan Amerika destekli Husilerin tepkilerine yol açtı. Husilerin müzakere heyeti başkanı Muhammed Abdul Selam, Facebook sayfasından yaptığı açıklamada, “Stockholm Anlaşması ne El Hudeyde limanında ne de başka bir yerde tarafsız kesimlerin varlığına hiçbir şekilde atıfta bulunmuyor.”dedi. Abdus Selam “Anlaşma özellikle yeniden konuşlandırma konusunda bütün tarafların adım atmasını öngörüyor. Tek taraflı yeniden konuşlandırma talebi, yalnızca tarafgirlik değil, aynı zamanda yalan, aldatma ve açık bir anlaşmada demagoji yapmaktır.”şeklinde konuştu. Husilerin resmi sözcüsü, “Karşı tarafın ve arkasındakilerinin bahanelerini sona erdirmek için Birleşmiş Milletler’in El Hudeyde limanındaki denetleyici rolünü kabul ediyoruz. Ancak limanın saldırgan tarafa teslim edilmesine, insani, küresel ve politik geleneklerde diyalog ya da tartışma denmez. Karşı tarafa devredilmiş olsaydı, Birleşmiş Milletler’e gerek olmazdı.”ifadelerini kullandı. Husilerin İngiltere’nin arabuluculuğu ile ilgilenmediğini belirten Muhammed Abdus Selam, “Görünüşe göre Birleşmiş Milletler Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths Birleşmiş Milletler özel temsilcisi değil, İngiltere özel temsilcisidir. İngiltere’yi temsil ediyor. Özellikle de İngiliz Dışişleri Bakanlığının amaçlarını ve anlaşmanın engellenmesiyle uyumlu tutumlarını net bir şekilde açıkladıktan sonra”dedi. Sözcü, tek taraflı bile olsa Husilerin, gözlem gurubu başkanı Michael Lollisgaard ile varılan yeniden konuşlandırma planının ilk aşamasını uygulamaya hazır olduğunu yineledi. Abdus Selam, “Karşı tarafın yerel güçler üzerinde anlaşmaya varması gerektiği iddiasının, yerel otorite veya güç üzerinde anlaşma öngörmeyen İsveç Anlaşmasına aykırı olduğu ileri sürdü. Ve “Buna rağmen ilk adımı atmaya hazır olduğumuzu söyledik, çünkü bunlar, limanın işletilmesine, yardımların girişine, tıkanıklığın giderilmesine, anlaşmada ilerleme sağlanmasına yardımcı olan insancıl adımlardır. Bu nedenle gerekirse anlaşmanın detayı veya yorumunu tartışmakta tereddüt etmeyiz.”dedi.
Hizb-ut Tahrir, Yemen’deki çatışma gerçeğini defalarca ifşa etmiş ve bunun bir İngiliz-Amerikan nüfuz ve servet çatışması olduğunu açıklamıştır. İngiltere Dışişleri Bakanı ve Husilerin İsveç heyeti başkanı Muhammed Abdus Selam’ın yaptığı açıklamalar, Yemen’deki çatışmanın yerel araçlarla uluslararası bir çatışma olduğu gerçeğini kanıtlar. Amerika, çıkarlarına erişmek için Husileri desteklerken ve iktidara ortak etmeye çalışırken, öte yandan ajanı Selman ve oğlu Muhammed’e Yemen dâhil olmak üzere bölgede bir rol vermek için İran’ın bölgedeki, özellikle Yemen’deki rolünü sınırlandırmak istiyor. Amerika, iktidara ortak etme karşılığında Husileri İran yerine Suudi Arabistan’ın kafalamasını istiyor. Bu nedenle İngiltere, ABD’nin İran ve partilerine yönelik politikasını istismar ederek, İran-Lübnan partisini terörist parti olarak nitelendirdi. Yemen’de Husileri ifşa eden İngiltere, uluslararası toplum karşısında ayıplarını açığa vuruyor. BAE ve Hadi güçleri aracılığıyla El Hudeyde’de son darbeyi vurmaya hazırlanıyor. İngiltere, El Hudeyde anlaşmasını engelleyenlerin ve oradan çekilmeyi reddedenlerin Husiler olduğunu açıkça belirtti. Hizb-ut Tahrir, daha önceki bildirilerinde Husileri kurtarmak için Amerika’nın Yemen savaşını durdurma konusunda ciddi olduğunu, İsveç Anlaşmasını imzalamak için baskı yaptığını söylemişti. Buna karşılık İngiltere, çekilmenin keyfiyeti, Husi milislerin çekilmesinden sonra El Hudeyde ve limanlarının hangi güçlerin kontrolünde olacağı konusunda anlaşmayı müzakere etmeye çalışıyor. Çünkü Stockholm Anlaşması’nın metni belirsizdir ve El Hudeyde kenti ve limanlarının güvenliğini yönetme hakkını Yemen yasası uyarınca yerel güçlere veriyor.
Ey Yemen halkı, iman ve hikmet halkı! İşte Hizb-ut Tahrir size ülkenizdeki çatışma gerçeğini ve çatışan tarafları açıklıkla ifşa etmiştir. Sizi dünya ve ahirette izzete çağırıyor. Hadi sömürgeci kâfirlerin ülkenizdeki nüfuzunu kurutun, aranızda ve hayat sahasında Allah’ın Şeriatını hâkim kılmak ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmak için çalışın. İslami yönetiminden uzaklaşmanız ve onlarca yıldır küfür sistemlerinin uygulanması sonucu yaşadığınız sefalet ve bedbahtlıktan ancak Hilafetle kurtulabilirsiniz.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا للهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûl’üne icabet edin.” [Enfal 24]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Yemen Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 735417068 http://www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: yetahrir@gmail.com |