İngiltere, Yemen Meclisinin Seyun kentinde düzenlediği oturumunu memnuniyetle karşıladı. Meclis, savaş ve Husilerin başkent Sana’nın kontrolünü ele geçirmesi nedeniyle yaklaşık dört yıldır toplanamıyordu. İngiltere, meclis başkanı ve yardımcılarının seçilmesinin önemli ve olumlu bir adım olduğunu vurguladı. İngiltere’nin Yemen büyükelçisi Michael Aron, uzun bir aradan sonra Seyun’da gerçekleşen meclis oturumunun başarılı olduğunu belirtti. Michael Aron, Şarku’l Avsat gazetesine telefonda verdiği demecinde, “Meclis, devlet kurumlarının önemli bir parçasıdır. Bu oturumun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sultan El Burkani’nin meclis başkanlığına, diğer üç kişinin de başkan yardımcılığına oybirliğiyle seçilmesi olumlu bir gelişmedir.”dedi. Husilerin sözcüsü ve müzakere heyeti başkanı Muhammed Abdüsselam Tweetter hesabından yaptığı açıklamada ise “Tarafsız bir arabulucu olarak BM özel temsilcisinden geriye ne kalmıştır? Birleşmiş Milletler platformu aracılığıyla ülkesinin gündemini gerçekleştiriyor.”ifadelerini kullandı. BM Yemen Özel Temsilcisi, ülkenin doğusunda bulunan Seyun kentindeki meclis oturumuna katılan Devlet Başkanı Hadi ve meclis üyelerini tebrik etti. Bu durum Husileri kızdırdı. Özel elçiye doğrudan suçlama yönelttiler ve BM aracılığıyla ülkesinin Yemen’deki planını yürüttüğünü söylediler. Amerika da düzenlenen meclis oturumunu desteklediğini belirtti. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Morgan Ortagos dün yaptığı açıklamada, “ABD, 2014’ten bu yana ilk kez toplandıkları için Yemenli milletvekillerini tebrik eder. Bu, meşru hükümet kurumlarını tekrar açmak, Ulusal Diyalog Konferansı’nın çıktılarını uygulama konusunda ilerleme kaydetmek ve Körfez İşbirliği Konseyinin öngördüğü barışçıl geçiş sürecini tamamlamak için önemli bir adımdır.” ifadesini kullandı.

İngiltere, Husilerin dayandığı son siyasi kartlarını da ellerinden aldı. Husiler, kontrolleri altında bulunan başkent Sana’da Yemen Meclisi’nin meşruiyetini savunuyorlardı. Seyun’daki meclis oturumu ile aynı gün boş sandalyeler için seçim düzenlediler. Bu yüzden İngiltere’yi birinci düşman ilan ettiler. BM özel temsilcisini tarafgirlikle ve BM aracılığıyla ülkesinin gündemini gerçekleştirmekle suçladılar. İngiltere, Trump’ın İran’ın bölgedeki rolünü küçültme politikasını ve bölgede özellikle de Yemen’de Suudi Arabistan’a rol vermek için İran Devrim Muhafızlarını terörist listesine almasını istismar etti. Amerika, İran’a baskı yapıyor, İran da bölgede Amerikan planlarına göre hareket etmeleri için Husilere baskı yapıyor. Amerika, Suudiler kontrolündeki Yemen dosyasını Husilerin kabul etmesi şartıyla onları Yemen yönetimine ortak etmek istiyor. Amerika, İngiliz ajanları (Hadi ve BAE)nin Husilere ölümcül darbe indirmesini engellemesine, El Hudeyde ve Sana’yı kırmızıçizgi ilan etmesine, sıkıştıklarında imdatlarına koşmasına rağmen onları Suudi Arabistan’daki ajanlarını tehdit eden yasal ve büyük bir askeri güç haline getireceği anlamına gelmez. Zira Amerika, para ve ajanlarıyla Suudi Arabistan’ı bölgedeki gündemini gerçekleştiren bir Truva atı ve sağmal inek olarak görüyor. Bu nedenle ABD’nin, Devlet Başkanı Hadi liderliğindeki Yemen meclisini tanıması, Suudi Arabistan’ın çıkarınadır ve Suudilerin Kararlılık Fırtınası adıyla Yemen’de yürüttükleri savaşa meşruluk kazandırmak içindir. Görünüşe göre şu aşamada Yemen’le ilgili İngiliz ve Amerikan pozisyonu örtüşüyor. Ancak İngiliz ajanları askeri çözümlere başvurduğunda gizli İngiliz-Amerikan çatışması açığa çıkabilir. Amerika, Yemen’deki insani trajedi bahanesiyle askeri çözüme karşı çıkıyor. Bu yüzden ajanı Suudi Arabistan’ı sıkıntıya sokan ve mahveden Yemen savaşını sonlandırmak istiyor. Ajanı Husiler ise, seslerin yükseltmek, gelecekteki siyasi çözümde daha büyük bir pay elde etmek için Stockholm Anlaşmasını suiistimal ediyorlar. Askeri çözümler tehdidiyle İngiltere de bunu istismar ediyor. Dört aydır rafta bekleyen Stockholm Anlaşmasının gecikmesi ve bloke edilmesinden BM Husileri sorumlu tutuyor. BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in yakın zamanda yaptığı açıklamada ilk aşamadaki konuşlandırma planının önümüzdeki günlerde başlayacağını söyledi.

Ey Yemen halkı! Ey iman ve hikmet halkı!

İngiliz-Amerikan çatışması ülkenizi bitap düşürdü, evlatlarınızı öldürdü, onurlarınızı ihlal etti, sizi açlık ve sefalete maruz bıraktı. Daha ne zamana kadar ölüm sessizliğine bürüneceksiniz? Daha ne zamana kadar problemlerinizin çözümünde ortalığı yangına çeviren sömürgeci Birleşmiş Milletler’e güveneceksiniz? Sorunlarınızın çözümü, Rabbinizin Şeriatını hâkim kılmak, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmaktır. Çünkü Hilafet, izzettir, dünya ve ahirette kurtuluştur.