07 Temmuz 2020 Salı günü “Husi” Silahlı Kuvvetler Sözcüsü Tuğgeneral Yahya Seri, düzenlediği basın brifinginde Yemen’de faaliyet yürüten Amerikan Kalkınma Ajansı’nın Yemen’deki savaş cephesinin diğer tarafına yaptığı silah tedarikini Husilerin ele geçirdiğini söyledi...

Kayda değerdir ki 2016-2019 döneminde ABD Kalkınma Ajansı (USAID), Yemen’in kuzeyi ve güneyinde Husilerin kontrolündeki 19 ile 14.46 milyon dolar tutarında yardımda bulunmuştur. Ajansın faaliyetleri İb ve Ebyan illerinde yoğunlaşıyor ve diğer yabancı kuruluşlarla işbirliği yapıyor. Husilere gıda ve ilaç sağlıyorlar, yolları döşüyorlar, atıkları topluyorlar, ülkenin kuzeyinde Husi yönetimini perçinliyorlar. Ajans, 2011 yılından önce altı bakanlığa ulaşana kadar Yemen’deki çalışmalarını sürdürmüştü.

USAID gerçeğin ortaya çıkması, eğer gerçekten Amerika’ya düşman iseler Amerikan Kalkınma Ajansı’nın derhal Yemen’den çıkarmalıdırlar. Tuğgeneral Seri ve diğer Husi liderlerin Amerika karşıtı açıklamalar yapması yetmez. Nitekim Dünya Gıda Programı’nın Yemen’deki faaliyetleri hakkında da fırtınalar koparmışlar, ardından sessizliğe bürünmüşler, Sana’da kalan Amerikan Lise Grande sponsorluğunda Dünya Gıda Programı faaliyetlerine devam etmiştir! Husilerin dillendirdiği “Amerika Yemen halkını öldürüyor” sloganı, sonsuza dek cepheden kaybolmuştur. Bütün bunlar, yandaşlarının gözünü boyamak içindir, böylece onları Amerika’ya düşman olduklarına inandırıyorlar. Amerika ile liderleri arasında masa altında dönen politikaları gizliyorlar. O politikalar sadece tesadüfen ortaya çıkıyor. Tuğgeneral Seri’nin açıklamaları, sadece Amerikan düşmanlığını yerleştirmek için iç kamuoyuna yöneliktir. Takipçileri şu önemli soruyu sormuyor: Husiler ilk etapta Amerikan yardımını nasıl kabul ediyor? Yardımları kabul etmek utanç verici.

Dahası Husilere defalarca silah ulaştırılmış olması ilginçtir, bu da Husilere kasıtlı olarak silah ulaştırıldığı anlamına geliyor. Savaş cephelerinde çok fazla silah ele geçirmişlerdir. Yemen’in askeri tarihinde böyle bir şey yaşanmamıştır! USAID amblemi, silahların başkalarına değil, Husilere ulaşması gerektiği anlamına geliyor.

Aslında iktidara gelenin yapması gereken şey, insanların işlerini bizzat gütmesi, başkalarından yardım beklememesidir. Çünkü yardımlar, sömürgeciliğin yeni yüzüdür, içeriden yönetmek için ülkeye doğrudan ve kalıcı müdahaledir, yardım sağlayanların siyasi, ekonomik ve askeri talimatıdır. Yıllardır bu böyle. Peki ya bu yardımlar, Amerikan yardımları olursa durum nasıl olur? Bunlar, Amerika’nın siyasi hegemonyasını ülkeye sokmak içindir. Ekvator, Kolombiya, Guatemala, Panama, Endonezya, Mısır’da yaşananlar budur. Liste uzayıp gider... İslam, çobana Müslümanlar aleyhine kâfirlere bir yol vermemesini farz kılar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلَن يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلاً “Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.”^{[Nisa 141]}

Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devleti, Müslümanları İslam’a göre hakkıyla güdecek, özelde Yemen’den genelde İslam ülkelerinden kâfirlerin nüfuzunu söküp atacaktır.

Ey iman ve hikmet ehli! Hilafetin kurulması için çalışanlardan olun.